BAŞBAKAN “ALÇO” OLSUN
Ali KİŞMİR
31 Ağustos 2018 Cuma 11:15
Daha önce de defalarca yazmış ve dile getirmiştim…
Ulusal Birlik Partisi bu ülkenin “Tecavüzcü Coşkun”udur…
Hiç yalanı dolanı yoktur…
Direk “Tecavüz edeceğim” der ve eder!..
Asla çekinmez…
Parmağının arkasına saklanmaz…
Bu konuda hep aç ve isteklidir…
O nedenle de muhalefete düştükleri dönemde ne yapacaklarını bilmezler…
***
Cumhuriyetçi Türk Partisi ise bu ülkenin “Nuri Alço”sudur…
Sürekli bir şekilde bizlere duymak istediklerimizi söyler…
-Emek en yüce değerdir…
-Reform…
-Radikal adımlar…
-Hesap sormalar…
-Çözüm ve barış…
Dönem dönem toplum olarak duymak istediklerimiz söylendiği için CTP’ye kanar ve onun bizlere sunduğu “Gazozu” yudumlarız…
Yani CTP’yi sandıklardan birinci parti olarak çıkartırız…
Seçimlerin ardından, yani sabah uyandığımızda bir de bakmışız ki çıplak bir vaziyette CTP’nin koynunda yatıyoruz…
Demem o ki, sonuç değişmiyor ve yine toplumsal tecavüze uğruyoruz!..
İşte UBP ile CTP arasındaki tek fark budur!..
***
Gelelim günümüze…
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, başbakan olduğu dönemde biz sendikalarla görüşmüyor ve dikkate almıyordu…
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, yani şimdiki başbakan ise Özgürgün’ün aksine Sendikal Platformu toplantıya çağırarak dinledi, soruları cevapladı ve bizlere “Önerilerinizi bir paket halinde bana sununuz birlikte hareket edelim” dedi…
Yani bizlerin de görüşlerini dikkate alacağının taahhüdünü verdi…
Bizler de bu bağlamda gerek hükümet kanadının, gerek sermaye kanadının, gerekse de emek tarafının temsilcilerini bir araya getirerek kendisinin de davetli olduğu ama gelmediği bir çalıştay düzenledik ve bir sonuç bildirgesi ortaya çıkardık…
Peki, sonuç?
Başbakan bizlere verdiği taahhüdü hiçe sayarak tipik CTP taktiği ile gazozu bizlere içirdi ve bizim çalıştay düzenlediğimiz gün Bakanlar Kurulundan KHK üreterek emekçilerden kesintiye gitme kararı aldırttı!..
Bu tam anlamı ile ikiyüzlü bir davranıştır…
“Toplumsal seferberlik” çağrısına vurulmuş bir darbedir…
Üstelik bu yaptığının yanına bir de “İthal” çalışanlar, yani yasal hakları çerçevesinde “Ek mesaiye kalmıyoruz” diyen emekçilerin yerine dışarıdan uzmanlık alanları belirsiz kişileri çalışmaları için eylem yerlerine gönderdi…
Hatta başında olduğu hükümet, sendikaları “Türkiye’den ekip getiririz” tehdidi ile yıldırmaya çalıştı…
Madem öyle benim kendisine teklifim başbakanı da Türkiye’den getirtsin…
Hatta bu konuda ilk teklifi Nuri Alço’ya götürsün…
Emin olunuz bundan daha kötü bir yönetim ve bizlere daha farklı bir tavır sergilemeyecektir…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.