BARBAROS ŞANSAL:"TÜRKİYE'DE PSİKOLOJİK, ANTİ-SEMİTİK VE HOMOFOBİK İŞKENCE GÖRDÜM"
Kuzey Kıbrıs'tan sınır dışı edilmiş, 56 gün hücrede kalmıştı.
28 Mart 2018 Çarşamba 12:48
Gezi protestolarında adından sıkça söz ettiren, ardından sosyal medyadaki paylaşımı nedeniyle hüküm giyen moda tasarımcısı Barbaros Şansal euronews'ün sorularını yanıtladı.
Şansal, tartışmalı sözleri nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden sınır dışı edilmiş, Türkiye'ye vardığında, havalimanında saldırıya uğramıştı.
Moda tasarımcısı ondan sonraki süreci euronews muhabiri Gülsüm Alan'a anlattı:
Barbaros Bey merhabalar. Sosyal medyada bir video çektikten sonra KKTC'den sınır dışı edildiniz. İlk uçakla Türkiye'ye getirildiniz. Ocak 2017 tarihinde linç girişimine uğradınız. Ardından tutuklandınız. Linç görüntüleri tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Cezaevinde boş durmadınız, bir kitap yazdınız. Kitabın başlığı neden Makam Odası -Linç ? Blok C Koridor 9 Hücre 72'de tek başıma iktidardayım diyorsunuz. Benim makam odam herkesim makam odasını döver. Bu makamda karanlıklar her haliyle aydınlığa döner diyorsunuz. Burada ne anlatmaya çalıştınız ?
Barbaros Şansal:
Çünkü yasadışı bir şekilde Kıbrıs'tan alınmam bir makam odasından emri verildi ve bir hücre odasında sonlanan bu korkunç macerada aslında mesele odalar değildi. Dolayısı ile en güvenli yerdeydim. Artık bana kimse zarar veremezdi. O izolasyona müdahil edilmiş hücre odasını makam odasına çevirmekten başka çare yoktu, o karanlığı yaratılıcılıkla metaforlarla özgürlük ateşiyle aydınlatmaktan başka başka çare yoktu. Linçi makam odasından verilen bir emir olarak okumak gerekiyor. Dünyada da hep öyle oldu.
Ne kadar kaldınız ?
Barbaros Şansal:
56 gün hücre ve tecritte kaldım. Gün ışığı görmeden. Zordu çünkü Türkiye'de zindanlar zor. Türkiye'de gerek KHK'lar gerek olağanüstü hal, gerek daha önceki DGM bugünkü Sulh Ceza Mahkemeleri adını verdiğimiz yapılar devletin nobran ve hoyrat gücünü özgürlükçüler ve ötekiler, bütün ötekiler üzerinde kullanan bir yasal gayri yasal bir yapı. Ben de onun kurbanlarından biriyim. Kaldı ki tutuklanma gerekçeme delil olarak gösterilen ekran çıktısının da sahte olduğu mahkemece anlaşıldı yani operasyon ile yapılmıştı.
Şu anda son durum nedir ?
Barbaros Şansal:
Şu anda denetimli serbestliğe son kez İstanbul'a uçuyorum imza vermek üzere. Kart profesyonel sahibiyim. Şirket şubesi açtım Avrupa'da can güvenliğim nedeniyle ikamet için. Herhangi bir azil ya da refugee durumum yok. İşadamıyım. Mesleğime bir yıl sonra geri dönebiliyorum. Dqhq farklı bir formatta geri dönüyorum. Maddi manevi kayıplar olsa da telafi edilebilir. Yeter ki tutsakları kurtarabilelim biz.
Kitabınızda üzerime kapanan devletin karanlık perdesinden söz ediyorsunuz.
Barbaros Şansal:
O perde bir zamanlar demir perdeydi. Böyle mecazsi anlamda söyliyeyim. Bazen kara perde bu sefer de devletin perdesi. O parmaklıkların her bir çubuğu aslında perdenin bir drapesi kadife gibi sunulan bir tiyatro bir opera bir retorik tiyatro perdesinin bir drapesiydi. Onlar kapıları kapattıkça ben daha özgürdüm içerde. Antisemitik ve homofobik ağır psikolojik işkenceye maruz kalıyorsunuz. Benim gibi bir LGBT bireyseniz ve hak savunucuysanız ama onlar nasıra dönüşüyor ve acıtmıyor. Sonra manikür ve pedikür ile onlardan kurtuluyorsunuz. Gene devlet o manikürü pedikürü yapıp temizliyor şimdi Türkiye Cumhuriyeti beni silahlı memurla koruyor.
Avrupa'nın dört bir tarafında durumunu anlatmak için konuşmacı olarak düzenlenen panellere katılıyorsunuz. Türkiye'de OHAL devam ediyor. Yeniden cezaevinde girmekten endişe etmiyor musunuz ?
Barbaros Şansal:
250 bine yakın tutuklu şu an Türkiye'de cezaevlerinde, öğretmenler, doktorlar, hakimler, avukatlar hatta 700'e yakın bebek. Burada cezaevine girmek çok önemli değil. Ben 1980 ihtilalinde de Selimiye Sansaryan hepsini gördüm. Bence bütün hakimlerin ve savcıların da bir ay cezaevine girmesi gerekiyor oradaki şartları anlaması için. Ceza değil, ceza ve infaz değiş aslında rehabilite ve tedavi olması gerekiyor bunu da hukuku tedavi ederek yaparsınız. Girmemiz gerekirse gireriz. Hiç sıkıntı yok.
Hapishanede işkence gördünüz mü ? En zor olan neydi ?
Barbaros Şansal:
Hapishanede ben işkence görmedim. Ama hücresini yakanlar, müşahade hücresine atılanlar, kadınların sabahlara kadar çığlıkları, iki göğüs başlarına toplu iğneler batırıldığını anlatıyorlardı diğer tutuklular. Silivri'de işkence var. Türkiye'de bütün cezaevlerinde Pozantı'da Diyarbakır'da Bağlar'da her yerde işkence var. Ama ben görmedim. Ben psikolojik ve Antisemitik ve homofobik işkence gördüm. Cezaevinde en zor olan şey toprak. Toprak yok yeşil yok. İki tane ölü sivrisinek leşi benim arkadaşımdı o hücrede canlılık belirtisi olarak. Başka canlılık yok. Gökyüzümüzü de kafeslediler. Bir kuşun bile avlumuza konmasına izin vermediler ama kuşlar özgür uçtular en azından o tutsak avlulara konmadılar.
Cezaevindeyken ailenizle arkadaşlarınızla iletişime geçebiliyor muydunuz ? Yoksa dünyadan kopuk muydunuz ?
Barbaros Şansal:
Kopuksunuz...haftada bir gün bir saat cam arkasından çok sıkı ince aramayla diafon üzerinden konuşuyorsunuz. O da isim verdiğiniz 3 kişi buna yetkili sadece ve değiştiremiyorsunuz. Avukat görüş iznim vardı ben terörden ve KHK'dan tutuklu olmadığım için. Birçok milletvekili Türk milletvekili ziyaret edebildi. Yabancı milletvekillerinin ve hak savunucularının ziyaret etmesi yasak Türkiye'de zaten. Zor tabii. Mektuplarınızı vermiyorlar. Dilekçelerinizi yönetime ulaştırmıyorlar. Ben linçten çıkmış biri olarak idrarımdan kan gelen, dişleri kırık, vücudu yara içinde biri olarak sağlık hizmetleri alamadım hücredeyken. Zordur ama umutsuz değildir.
61 yaşındasınız. Geçmişten bu yana Türkiye'de yaşananları takip ediyorsunuz. Türkiye'de yaşananlar yeni şeyler mi yoksa tarih tekerrür mü ediyor ?
Barbaros Şansal:
Aynen tekerrür ediyor. Eskiden Nilüfer Koçyiğit ile Bekir Çelenk vardı. Şimdi Reza Zarrab ile Özgür Gündeş var. Hep mafyacılarla şarkıcıların aşkları üzerinden siyaset yürüyor. Düğünler ve cenazelerde çirkin fotoğraflar gazetelere dökülüyor. Türkiye'de sistem değişmiyor. Sadece elbiseler değişiyor. Ben de bir kadın terzisi olarak ğlkenin o bozuk elbiselerini erken farkediyorum düzeltmeye çalışıyorum. Bu kadar basit yapmak istediğim aslında.
Endişelenebiliriz diyorsunuz ?
Barbaros Şansal:
Endişe demeyelim. Kaygı diyelim. Endişe gereksiz bir şey. Korku hiç olmamalı. Tabii ki kaygılarımız var. Vücut bütünlüğünün dokunulmazlığına zarar veriyorlar. İfade ve düşünce özgürlüğümüzü, seyahat özgürlüğümüzü engelliyorlar ama bunlar aşılabilir engeller. Mücadeleye devam etmek gerekiyor. İnsan haklarını üst çatı yaparak eşitlik paylaşım ve adalet üzerine tüm dünyayı biraraya getirip seslendirmek gerekiyor ve dinliyorlar.
Söylemek istediğimiz başka bir şey var mı ?
Barbaros Şansal:
İnsanları sevin ancak insanları diğer canlılardan ayırmayın. Çünkü her canlı eşit yaşamak hakkına sahip. Biz misafirleriz bu kainatın gezegenin içinde. İz bırakarak gidelim ama izinde gitmeyelim. İz bırakan işler yapalım en azından arkamızdan ya buda bize omuz verdi el verdi bir kap yemek verdi diyebilsin.
- Kıbrıs Üniversiteler Birliği (KÜB) yeni yönetim kurulunu belirledi: Yeni Başkan ARUCAD Rektörü Prof. Dr. Asım Vehbi olduKıbrıs Üniversiteler Birliği (KÜB) yeni yönetim kurulunu belirledi: Yeni Başkan ARUCAD Rektörü Prof. Dr. Asım Vehbi oldu29 Kasım 2024 Cuma 15:22KIBRIS
- Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarda ev ortamının önemi ele alındı...LAÜ Akademisyeni Kahveci’nin de yer aldığı çalışmada Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarda ev ortamının önemi ele alındı29 Kasım 2024 Cuma 15:21LAÜ - LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ
- Tatar: “Maddi değerlerin peşinden koşulan bir dünyada, sanat ve kültür, bizlere özgürlüğün ve yaratıcılığın ifadesini sunar.”Ödüllü akademisyen sanatçıların 50 eserini buluşturan “Güzel Sanatlar Ekim Sergisi”, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımı ile Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı29 Kasım 2024 Cuma 15:05YDÜ - YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
- KKTC'ye iş adamını vurmaya geldiler, işte detaylarKKTC’ye bir iş adamını vurmaya gelen Mehmet Can Sarı ile ona yardım eden Ufuk Yakın ve Salahi Dereci Girne Cürümleri Önleme Şubesi ekiplerinin başarılı operasyonu sonucu yakalandı. Tutuklanan zanlılar sabah Girne’de mahkemeye çıkarıldı.29 Kasım 2024 Cuma 14:41KIBRIS
- Musmer Unilig'de DAÜ, ODTÜ’ye fark attıMusmer Unilig'de DAÜ, ODTÜ’ye fark attı29 Kasım 2024 Cuma 14:18BASKETBOL
- Hristodulidis “NATO’ya üyelik” başlığını açtı"Güney Kıbrıs’ın “NATO’ya giriş yörüngesinde olduğu” söylentilerini doğruladı.29 Kasım 2024 Cuma 14:14GÜNEY KIBRIS
- Ölüm nedeni açıklandıGirne’de, aniden rahatsızlanarak yaşamını yitiren John Frederıck Danıel BRASSINGTON'un ölüm nedeni açıklandı.29 Kasım 2024 Cuma 14:12GİRNE
- Özgür Özel hakkında resen soruşturma başlatıldıİstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik açıklamaları gerekçe oldu29 Kasım 2024 Cuma 14:10TÜRKİYE
- İthal ürünlerden 21’i, yerli ürünlerden de 14’ü temizTarım Dairesi’nin 22-28 Kasım tarihleri arasında ithal ve yerli ürünlerden aldığı numunelerin, Devlet Laboratuvarı’nda gerçekleştirilen analizlerinde, ithal ürünlerden 6’sı ve yerli ürünlerden 3’ünde limit üstü bitki koruma ürünü tespit edildi29 Kasım 2024 Cuma 13:27YAŞAM
- Denktaş: Güney’in NATO üyeliği halinde garanti ve ittifak anlaşmaları ortadan kalkarDeneyimli siyasetçi Serdar Denktaş, Güney Kıbrıs’ın NATO’ya giriş planı önerisi ile ilgili oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.29 Kasım 2024 Cuma 13:27KIBRIS
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.