BANKALAR BİREYSEL MÜŞTERİNİN BORCUNU FAİZİYLE ÖTELİYOR

Koronavirüsün ekonomiye olumsuz etkilerinin hafifletilmesi adına tüm bankalar teker teker destek paketleri açıklamaya başladı. Bankaların açıkladığı destek paketlerinin içeriğini genel olarak yaşanan salgın vakasından etkilenen bireysel ve tüzel kişi müşterilerin anapara, faiz ve taksit ödemelerinin aynı kredi koşullarıyla 3 aya kadar ertelenebilmesi oluşturuyor. 

Bu destek paketlerinin, TBB'nin bankalara korona virüs salgını etkilerinin en aza indirilmesi kapsamında gönderdiği tavsiye nitelikli yazının sonrasında açıklandığı biliniyor. İlk bakışta salgından etkilenen kişi ve firmaların mevcut kredi borçlarının ertelenebilmesi yönünde kolaylık gösterildiği algısı yaratılsa da, bankaların konuyu özellikle de bireysel krediler alanında bir firsata çevirdiği gözden kaçmıyor. Konu henüz bankalarda da belirsizlik taşısa da halihazırdaki uygulama bireysel kredi, kredi kartı ya da kredili mevduat hesabı borçlarının faizli olarak ötelenmesi yönünde.

YÜKSEK FAİZ BİNİYOR

Borç erteleme kolaylığından yararlanmak isteyen çoğu vatandaş erteleme süresi boyunca oluşacak yüksek tutarlı ilave faiz yükümlülüğüyle karşı karşıya kalıyor. Henüz ne kadar daha süreceği ve sonuçları net bir şekilde öngörülemeyen salgın sürecinde, ne kadar emekçinin işsiz kalacağı ya da maaşlarının ödenmeyeceği bilinmiyor. Görünen o ki emekçilerin önemli bir kısmı 3 ay sonra mevcut borcunun üstüne binen ekstra faiz borcu ile birlikte işsiz kalma tehdidi ile karşı karşıya. 

Durum patronlar tarafındaysa her zamanki göründüğünden farklı. Bankalar, patronların kredi faizlerini ötelemenin yanı sıra,  gerektiğinde faiz indirimi sağlama ya da risklerin yeniden yapılandırılması, likiditenin sağlanmasına yönelik taleplerin hızla karşılanması, kredi limitlerinin kullandırımında herhangi bir kısıtlamaya gidilmemesi, döviz kazandırıcı işlemler kapsamında kullandırılan kredilerin yasal zorunluluk ile ertelenmesi, kredilerin geri çağırılmaması ve teminat koşullarında kolaylıkların sağlanması yönünde talimat almış durumdalar. Sağlanan bu kolayliklardan ise salgın sürecinden etkilenip etkilenmediği gözetilmeksizin yararlanmak üzere tüm firmalar sıraya girmiş durumda. 

Görünen o ki yaşanan salgının ekonomik açıdan getirdiği tüm yük salgın şartlarını firsata çevirmekte geç kalmayan patronlara değil, nihayetinde bir yandan salgın şartlarında çalışmak zorunda kalıp sağlığını tehlikeye atan, diğer yandan salgın sebebiyle işsiz kalan ya da ücretleri ödenmeyen emekçilerin sırtına bindiriliyor.