BANA GAZ VER, SANA SU VEREYİM…
Kıvanç BUHARA
16 Ocak 2015 Cuma 07:59
Ben de inanmıyordum daha geçen günlere kadar! Çünkü geçmişte yapılan çabalar, çalışmalar anlaşıldı ki, propaganda amaçlıydı! Rumları ve Yunanlıları “ su “ ile korkutarak anlaşmaya zorlamaktı esas hedef! Tutmadı. Rumlarda bir hidrofobi (*) paranoyası oluşmadığı gibi, ikinci denemede su dolu balon Akdeniz’in ortasında patlayınca… … biz, “ lanet olsun, böyle olacağı belliydi, dünyaya rezil olduk “ utancını yaşarken; Rumlar “ bu deli Türkler yüz yıl daha geçse akıllanmazlar!” diye düşünmüşlerdir mutlaka… Bu defa işler ciddi! Herkes Türkiye’den borularla Kıbrıs’a su geleceğine inanıyor. Rum komşularımız şu sıralar “petrol – gaz” derdine düştükleri için, suyu unuttular! Gazsız, petrolsüz yaşanır da, susuz yaşanmaz işte. Kuzeyi ile Güneyi ile bu kurak ve susuz adanın her şeyden çok suya ihtiyacı var. Kıbrıs’ın nüfusu artmakta, kentler kalabalıklaşmaktadır. Bizim kentlerimizde, evlerde musluklardan akan su acıdır. Dişlerinizi fırçalamanız bile işkenceden öte tiksindiricidir. Bu konuda Güney Kıbrıs bizden daha şanslı ise de; bu kuraklık böyle devam ederse… Yalnız burada önemle üzerinde durulması gereken birkaç ahlaki konu vardır… Su elbette Türkiye’den gelecek. Anadolu’nun akarsularından ülkemize; hem Kıbrıslı Türklere ve hem de Kıbrıslı Rumlara akıtılacak su Türk suyu olarak adlandırılırsa… … hele de Rumlara karşı bir silah olarak kullanılacaksa; acı, tuzlu, çirkefli su içmeyi, tercih etmeliyiz diye düşünüyorum! Çünkü, petrol savaşlarından sonra bir de su savaşları başlarsa, petrolün olmadığı suyun ise çok olduğu yerlere doğru göç başlayacaktır! Hiçbir şeyin olmadığı gibi, “ suyun” da milliyeti yoktur. Patatesin, ekmeğin, şekerin, çayın, sütün milliyeti olamaz, olmamalıdır! Çay her yerde çaydır. Örneğin İngiliz çayı, Rus çayı, Türk çayı tanımlaması, sahiplenme duygusundan kaynaklanan bencilliğin tezahürüdür ki… … dünyanın ve insanlığın başına gelen tüm kötülüklerin başlangıcı olan ayrımcılığın ta kendisidir! İyi de; Gazın, petrolün, madenlerin, ormanların milliyeti var mı? Rus gazı, Arap gazı derken, şimdi de Kıbrıs gazı çıkıyor piyasaya! Çıkmadan önce de kavgası çıktı. Şimdilik ağız dalaşı şeklinde başlayan kavga, “ benimdir, senin değil” düzeyinde sürüyor. Konu gaz, petrol olunca işin içine komşular da entegre oldular. İsrail bunların içinde en “lokkarosu”. Peki: Kavgasız, savaşsız çözüm yolu var mı? Var! Tüm bölge ülkeleri bir araya gelir; herkes olanakları ölçüsünde katkı koyar, elbirliği ile yardımlaşarak… … gaz mı, hava mı, karbon mu, petrol mü? Ne çıkarsa ortaklaşa, herkes payını alır! Karışacakolanın alnı karışlanır! İşte bu noktada, su da kardeşçe bölüşülür… Denediniz de olmadı mı? (*) Suya duyulan korku.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.