“Kemal Kılıçdaroğlu Bey seçim sonuçlarına göre CHP’nin mutlaka bir hükümet olma ihtiyacı içerisinde olduğunu esas alarak koalisyon modelleri üzerinde dururken, ‘Nasıl bir koalisyon oluşabilir’ konusunda, dikkatli davranmak kaydıyla kamuoyuyla paylaşıyor. Bu öneriyi saygı ile karşılıyoruz, bunun üzerinde fazla yorum yapmak şu an için fazla mümkün gözükmüyor. Yani olmaz, zannetmiyorum. MHP olarak bizi çok iyi anlamanızı istiyoruz. Küçük hevesler peşinde koşan bir parti değiliz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözü talihsiz. Çin’den gelen yeni bir oyuncak türü müdür bu? MHP bu cümleye kapılarak bu sözün arkasından nasıl gidebilir?”
"Biz MHP olarak ana muhalefette olmak istiyoruz"
Birinci koalisyon modelinin AKP-HDP olduğunda ısrar eden Bahçeli, “Ben bu hükümete güvenoyu vermem ama millet iradesinin getirmiş olduğu tablodan bir koalisyon çıkarmak istiyorsanız, koalisyonların uyumlu olması lazım. Ortak hedefler noktasında buluşabilecekleri bir görüş çoğunluğu olması lazım. Bu oyunu AKP ile HDP oynuyor. Biz MHP olarak iktidarda değil ana muhalefette olmak istiyoruz, bu süreçte bu şartlar altında rol kapmayız” diye konuştu,
"Türkiye bir yıkıma gidiyor"
“HDP dışında, CHP ile konuştuğumuzda aynı şartlarımızı söyleriz” diyen Bahçeli, “Partiyi ulusalcı kanat mı, Mustafa Kemalciler mi? yönetiyor?" diye sordu. CHP’nin içerisinde üçte bir oranında HDP paraleli düşünen bir milletvekili grubunun bulunduğunu belirten Bahçeli, “O grupla HDP’yi ve CHP’yi birleştirip, koalisyona MHP de destek versin’ diye tekliflere karşı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Bunlar kim? CHP’nin köklü tarihini ateşe atan kimdir? (sorusunu) Sorması lazım. Bunu sorduğu zaman CHP birçok şeyi ve kendisini de kurtarmış olur” diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu’na “Sonuçta bak görüyorsunuz, ana muhalefet partisi dediniz, Cumhuriyet'in temel kuruluşu olan parti dediniz, hükümeti kurmasını arzuladınız. Hiçbir şey yapılmadı. Demek ki Türk siyasi hayatında AKP ve Erdoğan’dan başkası yoktur” dedirtecek tezgâhın kurulduğunu dile getiren Bahçeli, “Böyle bir tuzağın içerisine Kılıçdaroğlu nasıl düşüyor? Bizi nasıl böyle bir olayın içine sürükleyebilir? Bizim bunu kabul etmemiz mümkün müdür?” diye sordu.
"HDP, PKK’nın siyasi uzantısı"
HDP’nin PKK’nın siyasal uzantısı olduğunu söyleyen ve “Bunları yok sayıyoruz, bunları muhatap almak istemiyoruz” diyen Bahçeli şöyle konuştu:
“Etnik temelli ayrışmanın, mezhep temelli bölünmenin, birçok olayın getirmiş olduğu son durum, toplumsal yarılmadır. Bu yarılma devam ettiği ya da körüklendiği takdirde veya millet iradesi ile bu çözüme kavuşturulamadığı takdirde Türkiye daha büyük sıkıntılar içine girebilir.”
AKP ile koalisyon
"Koalisyonu kuvvetle muhtemel AKP+CHP’ye kurdurtacaklar, öyle gözüküyor” diyen Bahçeli, MHP’nin şartlarını ise şöyle sıraladı:
“MHP olarak kurmayı düşündüğümüzde; Cumhurbaşkanı anayasal çerçevede kalacak mı? 1071 rakımına taşınacak mı, yani Çankaya’ya taşınacak mı? Anayasa’nın ilk 4 maddesinden hiçbir şart altında taviz verilmeyecek! Çözüm sürecinin uydurma talepleriyle Türkiye’nin bir yıkıma gidişinden vazgeçecekler! 17-25 Aralık yolsuzlukları da var. Yani ‘Bilal’i ver iktidarı al.’ Kabul ettikten sonra, bunları bize verdikten sonra Erdoğan’ın AKP’si mi kalır? Bu şartları ortaya koydukları takdirde, MHP taşın altına elini değil gövdesini koyar. Bu diğerleri için de geçerli.”
"En makulü erken seçimdir"
“Toplumsal yarılma çok önemli, bunu hafife almayın” diyen Bahçeli, erken seçime de yeşil ışık yaktı. Bahçeli, “Yarılma derinleştikçe, birilerinin otoriteleşmesi ve diktatör olma yoludur, hevesidir. Bunu önlemek lazım. Bütün bunların hepsi, bu koalisyon oluşumlarında önlenemeyecek ise ille de bir koalisyon oluşsun diye, Türkiye’yi bir başka darboğaza sokmaya gerek yok. En makulü erken seçimdir. Erken seçim bize kaybettirebilir, kazandırabilir de” diye konuştu.
"Eğer seçime gidilecekse ona varız" dediklerini kaydeden MHP lideri sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer ülkede hükümet krizi yaşanırsa, millet iradesine başvurmak en sağlıklı yoldur. Böyle bir şey düşünüyorsanız 15 Kasım bunun için uygun tarihtir. Eğer herkes istiyorsa biz de istiyoruz.”
Kaynak: Sözcü Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.