Hollanda'da yaşayan Muhammet Çakır'ın geçtiğimiz Temmuz ayında kan kanserine yakalanan 4 yaşındaki kızı Bade için zaman daralıyor. Kemoterapiye cevap vermeyen Bade'nin ilik nakli olabilmesi için Mart ayına kadar ilik bulunması gerekiyor.

Geçtiğimiz Temmuz ayında kan kanser teşhisi ile hastaneye yatırılan ve o zamandan beri tedavisi devam eden minik Bade için ilik arayışı devam ediyor. Hollanda'da yaşayan Esra ve Muhammet Çakır'ın sosyal medya üzerinden "Bade İçin Bir İyilik, Bir İlik…" sloganıyla yaptığı çağrılar üzerine Avrupa'dan ve Türkiye'den birçok duyarlı vatandaşın gönüllü olmasına rağmen, Bade için hala uygun donör bulunamadı.

TÜRK ANADOLU GEN YAPISI DAHA UYGUN

İlaç tedavisine cevap vermeyen ve iyileşmesi için tek umudu uygun ilik bulunması olan Bade'nin Mart ayına kadar nakil olması gerekiyor. Bade'nin doktorlarının, uygun donörün Türk-Anadolu gen yapısında bulunma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söylemesi üzerine, Avrupa'dan sonra Türkiye'de de uygun ilik arayışına başlandı.

Minik Bade'nin yaşamına umut vermek isteyenler İstanbul Çapa'daki Kızılay Kan Merkezi'ne başvurabilirler.

KEMİK İLİĞİ NAKLİNİN BAŞARI ORANI YÜZDE 83'E KADAR ÇIKIYOR

Lösemi (kan kanseri) çocuk çağındaki kanser vakalarının yüzde 35'ini oluşturuyor ve Türkiye'de her yıl 16 yaşın altında 1200 ila 1500 yeni lösemili çocuk vakası bildiriliyor. Lösemi tedavisinde ilk tercih ilaçla oluyor. Toplam 3-3.5 yıl süren kemoterapi sonunda yüzde 85'lere varan oranda tamamen iyileşme sağlanabiliyor. Ancak tedaviye cevap alınamayan vakalarda ve bazı özel durumlarda kemik iliği nakli uygulanabiliyor.

Kemik iliği nakli, kan hücrelerinin yapımını sağlayan ana-kök hücrelerin sağlam bireylerden (verici-donör) alınarak lösemi hastasına verilmesi işlemine deniyor. Nakil sayesinde hastada normal kan akışı sağlanmış oluyor ve yüzde 43 ile yüzde 83 oranında başarılı oluyor.

DONÖR ZARAR GÖRMÜYOR

Donörler kemik iliği veya kandan kök hücre alımı nedeniyle iş gücünü etkileyebilecek herhangi bir sorun yaşamıyor. Kemik iliğinin alındığı bölgelerde hafif ağrıların hissedilmesi dışında bir sorunla karşılaşmayan donörler, işlemden sonra hemen hastaneden ayrılabiliyor.