24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa12°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele12°C
  • İstanbul3°C
  • Ankara0°C

BABALARIMIZA BİRGÜN YETER Mİ?…

Mesut GÜNSEV

15 Haziran 2015 Pazartesi 08:00

Gerçi bugün günlerden pazartesi ama önümüzdeki Pazar ; “Babalar Günü”  …Aslında her yıl sevgili Tuna Kiremitçi ‘nin “Hayallerin Neydi Baba ?”adlı o güzelim yazısını paylaşırdım tv de izleyicilerimle,gazetemde de okurlarımla… Ama bu yıl değerli-Turizmci- Yazar ,sevgili Fatoş Kayacan Hataylı’nın “Hatay Postası” ında yayınlanan, bana da gönderdiği yazısını okuyunca onu paylaşmaya karar verdim sizlerle.. Türkiye’nin ilk Milli Mankenlerinden Fatoş Kayacan Hataylı..Terörislerce kahpece şehit edilen Kıbrıs Barış Harekatı’nının başarısında çok önemli rol oynayan ve 20 temmuz 1974 ün şafağında adaya ilk adımı da atan Türk Amfibi Birliklerinin de kurucusu ,harekatın Deniz Kuvvetlerinin Komutanı Oramiral Kemal Kayacan’ ın da kızıdır. Askeri otoriteler ve tarihçiler  “Kemal Kayacan Paşaya Türk Amfibi Deniz Piyadelerinin Babası” da , derler ki doğrudur. Bir kuvvet komutanı düşünün ki Donanma Komutanlığından beri takım, takım; bölük ,bölük Deniz Yarbay Neşet İkiz ‘ e kurduttuğu birliğinin tüm subay ve astsubaylarının ismini bilebilsin ..ve onlara hep “evlatlarım” diye hitap etsin. Zaten bana yazdığı itina ile sakladığım son mektubu da “ Evladım Mesut;” diye başlıyordu…Tabii ki Kayacan Paşa yetiştirdiği güzide iki kızının babası.. Ama o bizim de babamızdı….Nur içinde yatsın…İşte Fatoş Kayacan Hataylı’ nın 27 Mayıs ta yayınladığı “Babalarımıza Bir Gün Yeter mi ?” başlıklı yazısı :  “Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd da, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmekteydi. Zira, Dodd'un babası annelerinin yokluğunda, altı çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir. BABAAslında Babalar Günü;  ilk kez 19 Haziran 1910'da Washington'un Spokane şehrinde kutlanmıştır. 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Calvin Coolidge de kutlamaları desteklemiş; ama resmi olarak Babalar Günü ilan etmemiştir. 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının “Babalar Günü” olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımlamıştır. 1972 yılında ise, Başkan Richard Nixon'ın imzasıyla Babalar Günü yasal olarak ABD'de resmi tatil ilan edilmiştir. Katolikler ise; Babalar Günü olarak farklı bir tarihi kutlarlar. Onlar bu kutlamayı dini açıdan ele alıp Hıristiyanlık peygamberi İsa'nın babası anısına, Mart ayının 19. gününü St. Joseph Günü adı altında babalarına armağan etmektedirler. Bazı ülkelerde bu kutlamalar dini özelliklerinin dışına çıkmıştır. Oysa Baba, her çocuk için biraz otorite kaynağı, büyük bir koruyucu, ya da  güvence, ya da sığınabileceği bir liman, en önemlisi arkasını dayadığı bir dağdır. Bu nedenledir ki, pek çok çocuk babasını örnek almış, hatta onun izinden gitmiştir. Ben babamla çocukluğumu çok fazla paylaşamadım. Denizci olduğu için, değil her akşam eve gelmek, genelde 15 günde bir geldiğini hatırlarım. Sanırım, o da benim bebekliğimi pek bilemedi. Daha büyüyünce asker olduğu için, biraz otoriter bulduğum ve çekindiğim babamla, yaşım büyüdükçe çok daha iyi anlaştığımı, arkadaş olduğumuzu, hatta sırdaş olduğumuzu söyleyebilirim. Galiba, aramızda konuşmasak bile, ikimiz de birbirimizi  üzmekten, incitmekten çok korkuyorduk. İnanılmaz medeni ve bir okadar da hümanist bir insandı. Türkiye’de mankenliğin dansözlükten farklı olmadığını kabul eden, sığ düşünceli insanlara, “ben kızıma güveniyorum” dediğinde, kuvvet komutanlığı arifesindeydi ve terfi dönemindeydi. Kısacası, o bana güvendi, ben de ona. Baba kız inanılmaz anlaşıyorduk. Sabaha karşı saatleri kuruyor, çaylar kahveler sandoviçler hazırlayıp, Muhammed Ali Clay’in Amerika’da yapılan boks maçlarını naklen büyük bir keyifle izliyorduk. Ne var ki, birbirimizi üzmemek için adeta yarış eder hale gelmiştik. Ben, babam Trabzon’da Senato seçiminde diye,  2. kez sarılık olduğumu ondan gizliyor, o da ben İstanbul’da nişan hazırlıkları sırasında üzülmiyeyim diye, Ankara’da GATA’ya kaldırıldığını bize bildirmiyordu. Bunun rövanşı da vardı. Doğum sancısından kıvranırken, sırf tansiyonu yükselmesin, heyecanlanmasın  diye, ben de ona “doğuma daha vakit varmış” diyecektim. En çok keyif aldığım da, babama siyasi konuları sormak ve gazete okuyamamışsam bana anlatmasını istemek olurdu. Beni aydınlatması inanılmaz hoşuma gidiyordu. İki küçük çocukla okumaya, ya da haber izlemeye bazen vakit bulamıyordum. Hatta Eşim, iş seyahatine gittiği zaman, babamla başbaşa konuşacağım için çok seviniyor, tüm soracağım konuların başlıklarını yazdığım bile oluyordu. En son 75.nci yaşgününde ona bizim bahçede sürpriz bir doğum günü partisi yapmış ve tüm sınıf arkadaşlarını, beraber çalıştığı yaverlerini davet etmiştim. Şimdi, tüm bunları iyi ki yapmışım diye düşünüyorum. Çünkü, o sevdiğim, saydığım ve bir o kadar da gurur duyduğum bir babaydı. Ne yapsam ona azdı. Keşke vaktimiz olsaydı da daha bir şeyler yapabilseydim. Maalesef bundan 23 sene önce, 29 Temmuz 1992 yılında terör bizden onu koparıp aldı… Mevkii ve ismi dolayısıyla, ses getirmek amacıyla eve gelen teröristler, annemin kolları arasında hiç acımadan öldürdüler. Ben yurt dışındaydım ve olayı havaalanında çok acı bir şekilde öğrendim. Babam, arkadaşım, dert ortağım, sırdaşım, gururum, bana “akıllı kızım” diyen ve arkamı yasladığım “dağ” artık yoktu… Şunu asla unutmayın; Kaç yaşınızda olursanız olun, babanız yaşıyorsa, siz hala çocuksunuzdur! Ne zaman ki babanızı kaybediyorsunuz, işte o zaman gerçekten büyüyorsunuz. Çünkü, fark etmediğiniz halde, sizi yağmurdan, güneşten koruyan o büyük yaşlı çınarın gölgesi yok artık üzerinizde. Tamam belki siz de aile kuruyorsunuz, ana - baba oluyorsunuz, sizin de gölge yaptığınız ve koruduğunuz birileri belki oluyor. Ama o gölgeyi hep çok arıyorsunuz. Artık soru soracağınız, öğreneceğiniz, azarını işiteceğiniz, korkacağınız, takdirini alacağınız, akşam eve dönerken yolunu gözleyeceğiniz, yarınınızdan sorumlu tuttuğunuz, her istediğinizi almak zorunda olan o kişi yoksa, artık büyüyorsunuz. Unutmayınız ki; Savaşın ortasında komutansız kalmaktır, babasız kalmak! Her sene olduğu gibi, bu sene de Babalar günü Haziran ayının 3. Pazar günü yani 21 Haziran Pazar günü kutlanacaktır. Lütfen, Baba’nızın bugününü onunla yaşayın ve ona bugünü yaşatın. İnanın sonra, siz de çok mutlu olacaksınız… “ Kıbrıs Barış Harekatını anlatan ALFA yayınları arasında yayınlanmış ve 5 baskı yapan 20 Temmuz Şafak Vakti Kıbrıs” adlı kitabımın ithaf sayfasında şu ibare yer alır:”20 Temmuz 1974 ‘te Kıbrıs’a ilk çıkan birlik olan Amfibi Deniz Piyade Alayı’nın isimsiz kahramanları ve birliğin kurucusu şehit oramiral Kemal Kayacan ‘ın değerli anılarına…” selam olsun tüm babalara ve baba adaylarına…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.