24 Aralık 2024
  • Lefkoşa16°C
  • Mağusa14°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt14°C
  • İskele14°C
  • İstanbul12°C
  • Ankara10°C

AZRAİL MESAİ DİNLEMEZ !!!!

Ayşegül Garabli

08 Şubat 2016 Pazartesi 09:34

Cumartesi gecesi saat 3 de, kayınvalidem, yataktan kalkmak isterken, kalça kemiği kırılıyor. Yaşlılarda, görülen bir durummuş bu. Düşmeden, ya da herhangi bir yere çarpmadan kırılan kemikler, kemik erimesine bağlı bir durummuş. Dolayısıyla, nerede ve hangi saatte kırılacağı belli değil. Nitekim, kayın validem yataktan kalkmak isterken kırılmış. Tabi ki, hemen ambülans çağırılarak, hastaneye götürülmüş. Ameliyat yapılması gerektiğine karar verilmiş. Ancak, 6 ünite kana ihtiyaç olduğu söylenmiş. Biz, Türkiye’de olduğumuz için, olayı telefoniyen öğrendik ve kan arayışına girdik. Sosyal medyadan kan aradığımızı duyurduk. Yapılan duyurulara, Türkiye’den Kıbrıs’a çalışmak üzere gelen ve hiç tanımadığımız 9 kişiden yanıt geldi. Hepsi, seve, seve kan verebileceklerini söylediler. Kendilerine, minnettarız. Sayelerinde, annemiz sorunsuz bir ameliyat geçirecekti ama olmadı!! Çünkü, kan vermek için gittikleri Lefkoşa Kan Merkezinde, “Bu gün Pazar, kanı alamayız, kan vermek için, hafta içi gelin” yanıtıyla karşılaştılar. Evet, Pazar günü, kan alamazlarmış!! Gerekçe neymiş, biliyor musunuz? Hemşire yokmuş!! Yanlış anlamadınız, Kan alma merkezi, mesai saatlerinde çalışıyormuş. Ama ne yazık ki, kaza, hastalık ya da Azrail mesai çalışmıyor. Demek ki, aşırı kanamalı bir hasta olsa, mesai saatinde rahatsızlanmadığı için, ölmek zorunda. Kan bankasında da, kan yok zaten, acil durum için iki paket bulabildik. Şimdi kalkıp, Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağıracağım, üzerine alınmayacak. Zira, kendisinin Sağlıktan Sorumlu Bakan olduğundan bihaber davranıyor. Acil Kan aranıyor, verecek kişi bulunuyor ama alacak kişi yok ortada. Sn. Bakanın, çalışanlarından haberiniz yok. Özel Hastanelerde, mutfaktan bozma ortamlarda ameliyatlar yapılıp, insanlar öldürülüyor. Sn. Bakan “Emekli doktorlar yapmış, bir şey yapamam” diyecek kadar görevlerinden habersiz. Domuz gribi ile ilgili, dünya alarma geçiyor, tedbir alıyor. Bizim bakan, “Endişe edecek Bir şey yok “diyor. Ardından, domuz gribi olduğu anlaşılan bir kişi ölüyor ve 20 nin üzerinde kişinin, bu virüsü taşıdığı ortaya çıkıyor. Bir tarafta hiç iş yapmadan “ek mesai” ücreti alan sağlık ordusu boş boş otururken, diğer yanda, canla, başla çalışan sağlık personeli, yükün altında eziliyor. Bu durum karşısında adil davranmak isteyen, hastane yöneticileri, tehdit ediliyor, tacize maruz kalıp, iftiraya uğruyor ve bu durumu, kanıtlarıyla tespit eden bakanlık, kılını kıpırdatmıyor. “Hatırı sayılır , oy getirecek kişiler”, sağlık kurulu ile yurt dışında estetik ameliyat yaptırırken, garip, gurabba, kaderi ile baş başa bırakılıyor ama bakanlık, buna da ses çıkarmıyor, çünkü kendileri de, tedavi için KKTC’yi tercih etmiyor. Demem o ki; KKTC’de sağlık hizmetinin zerresi yok ama bir Bakanı, yüzlerce de Bakanlık personeli var. Ama Sn. Bakanın ne iş yaptığını, kendisi de dahil, bilen yok. Öyleyse, niye o koltukta oturuyorsunuz Sn. Bakan? Size ve Bakanlığınızdaki personele ödenen maaşlarla, dünyanın en ileri teknolojisine sahip, hastane yapılır ve sağlık hizmeti satın alınır. Nasılsa, ülkenin en büyük iki partisinin kurduğu hükümet olarak, özelleştirme için can atıyorsunuz. Halkın elinde ne var ne yok, “özelleştirme” adı altında, satmaya bakıyorsunuz. Öyleyse, “Hükümeti” özelleştirin, olsun bitsin. Halk sizden kurtulur, siz de bu kadar “ah” almaktan!!!!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.