AYŞEGÜL GARABLİ YAZDI... "ÖĞRETMEN OLDUĞUM GÜN O GÜNDÜ"
Ayşegül Garabli yazdı... "Öğretmen olduğum gün o gündü"
02 Haziran 2023 Cuma 10:26
Yıl 1991; Namık Kemal Lisesi’ne geçici öğretmen olarak atandım.
Gerçi öncesinde yıllarca özel dershanelerde çalışıp, birebir özel ders vermiştim ama benim için öğretmen olduğum ilk başlangıçtı.
Yıllarca ders vermiş olmama rağmen, öyle bir heyecan içerisindeydim ki anlatamam.
Bayramlığını hazırlayan çocuklar gibi, ilk akşamdan kıyafetlerimi hazırlayıp baş ucuma koydum.
Hangi sınıflara ders vereceğim belli olmadığı için, o zamanın sistemindeki orta birinci sınıflardan lise son sınıfa kadar tüm notlarımı hazırlayıp, planlarımı yaptım.
Bilgi olarak, ekipman olarak her şeyim tamdı ama tabi ki bir de gerek ailemden gerekse eğitimini aldığım formasyondan öğrendiğim öğretmen modeli vardı.
Sınıfa gayet ciddi girmeliydim ve “otoriteyi” sağlamalıydım.
Bu duygularla ilk olarak ,o zamanın orta 3. Sınıfına, yani şimdiki sistemin 8. Sınıflardan birisine girdim.
Çocukların biraz ürkek biraz meraklı bakışlarının sevimlilikleri karşısındaki duygularımı bastırarak, kendimce otoritemi korumaya çalışırken, olan oldu.
Zayıf ve esmer bir çocuk yerinde duramıyor. Silgisini, kalemini yere atıp almaya çalışırken, öndeki arkadaşını dürtüyor, bir şeyleri bahane ederek, sınıf içerisinde dolaşıyor.
Bana öğretilen “otorite” anlayışıyla, sert bir tavırla çocuğa, “adın ne senin” diye sordum.
Çocuk, korkak bir ses tonuyla “Yusuf öğretmenim” dedi ve ben “İlk senin adını öğrendim ve seni hiç unutmayacağım” deyince, Yusuf hafif boynunu bükerek “Ben de sizi öğretmenim” diye cevap verdi.
İşte o an, beni gerçek anlamda bir öğretmen yapan andı.
Benim korkutma amaçlı söylediğim bir söz, karşımdaki tertemiz duygularla duran çocuğun kalbine dokunmuştu.
İşte o anda aslında “otorite” kelimesine çok yanlış anlamlar yüklendiğini ve bize de yanlış öğretildiğini öğrendim.
Yani öğrencim bana öğretmenliği öğretmişti
O günden sonra .otoritenin aslında korkutma, öfke olmadığını, onlara karşı, samimi, kararlı, duyarlı, sevecen, hoşgörülü ve açık olmanın, alanınıza hakim olmanın otorite olduğunu öğrendim.
Çocukların hareketli olmasının ya da “yaramaz” diye adlandırılmasının sorumluluğunun çoğunun bana ait olduğunu, çocukların, doğaları gerektiği gibi hareket ettiklerini ve dikkatlerini toplamanın ve öğrenmelerini sağlamanın tek yolunun merak uyandırmak olduğunu öğrendim.
Elbette kızdığım da oldu, nasihat ettiğim de oldu ama otorite için gerekli sihirli cümlenin “hadi üzmeye devam edin beni” demek olduğunu öğrendim.
Bu anımı neden anlattım?
Elbette ki, her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de, mesleğini sadece para kazandığı bir iş olarak gören de vardır, görevini tam olarak yerine getirmeyenler de vardır.
Hatta dönem, dönem hepimizin görevini yapmadığı ya da yapamadığı zamanlar olmuştur.
Ama inanın ki, hemen hemen her öğretmen benimle aynı duyguları yaşamıştır.
Dışarıda ne olursa olsun, her öğretmen sınıfa girip, kapı kapandıktan sonra bambaşka bir dünya ve bambaşka duygular yaşar.
Çocuklara ulaşabilir mi, ulaşamaz mı bilmem ama hepsinin gailesi, öğretmesi gerekeni en iyi şekilde vermektir.
Toplumda oluşan dejenerasyon ve bıkkınlık öğretmenlik mesleğini de etkilemiş olsa da, kalplerde olan çocuk sevgisi ve sahiplenme duygusu değişmez.
Çünkü, öğretmenler, kendilerinin, çocukların dışarı açılacağı bir kapı olduğunu bilirler, ya da bilmelidirler.
Siz çocuğu büyümeye, dış dünyaya ne kadar doğru hazırlarsanız, toplumunuz da o kadar sağlıklı olur.
Öğretmenlik sadece akademik bilgi aktaran bir robot değildir.
Düşünün ki elinize malzeme olarak bir mermer parçası veriliyor ve bu malzemeden, herkesin hayran olacağı bir heykel yapmanız bekleniyor.
Evet mermerin içerisindeki damarları yok edemezsiniz ama o damarların görülmeyeceği ya da görülse de bütünlük ile uyumlu hale geldiği bir eser çıkara bilirsiniz.
Öğretmenlerin çoğu bu bakış açısıyla yaklaşması gerektiğini bilir.
Ancak bunu bilen bir başka kesim de siyasilerdir.
Siyasiler, toplumun eğitimle, dolayısıyla da öğretmen olduğunu bilirler ve ne yazık ki bunu kötü emeller için kullanırlar.
Ya sorgulamayan çocuklar yetiştirmek için sorgulamayan öğretmen modeli yetiştirip, aralara serpiştirirler.
Ya da öğretmeni toplumun hassas olduğu noktalardan eleştirerek, toplumu öğretmenlere karşı hale getirip, itibarsızlaştırmaya çalışırlar.
Oysa öğretmen yalnızca kendisini ya da öğrencilerini düşünen bireyler değildirler.
Aynı zamanda o toplumda yaşayan birer bireydirler.
Ailedirler, velidirler, anne- babadırlar, evlattırlar her şeyden önemlisi az yada çok, toplumun ışık kaynağı ve aynasıdırlar.
Toplumun, çocuklarını emanet ettiği öğretmenler de topluma emanet toplumun çocuklarıdırlar.
Dolayısıyla, varsa da bir yanlışı ve kusuru, toplum da öğretmenine sahip çıkıp, doğruyu öğretmek zorundadır.
- Kanser tedavisinde umut veren gelişmeCambridge Üniversitesi'nde yakın zamanda açılan kanser enstitüsünden bilim insanları, hücrelerdeki değişiklikleri, tümöre dönüşmeden yıllar önce saptayan çalışmalara başladı.08 Mayıs 2024 Çarşamba 22:35GENEL SAĞLIK
- Dünya'nın derinliklerinde "gömülü gezegen" keşfedildiAy'ın yapısındaki metal cevheri üzerine yapılan yeni bir çalışma, uydunun uzun zaman önce Dünya'ya çarpan bir gezegen tarafından oluşturulduğu teorisini güçlendiriyor.08 Mayıs 2024 Çarşamba 21:33TEKNOLOJİ
- TikTok ABD hükümetine dava açtıTikTok ve Çinli sahibi ByteDance, sosyal medya uygulamasının devredilmesinin, devredilmemesi halinde ise yasaklanmasının önünü açan yasa nedeniyle ABD hükümetine dava açtı.08 Mayıs 2024 Çarşamba 20:31TEKNOLOJİ
- Birleşmiş Milletler, 25 Mayıs'ı 'Dünya Futbol Günü' ilan ettiBirleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, kabul ettiği karar tasarısıyla 25 Mayıs'ın "Dünya Futbol Günü" olarak kutlanacağını açıkladı.08 Mayıs 2024 Çarşamba 19:29FUTBOL
- Eurovision yarışma mı siyasi arena mı?Eurovision, uluslararası bir şarkı yarışması olmanın yanında birçok siyasi olayla da gündeme geliyor. Bu yıl, İsrail’in yarışmaya katılması eleştirilse de tepkiler bir sonuç vermedi.08 Mayıs 2024 Çarşamba 18:28AVRUPA
- Meclis heyeti TBMM Başkan Vekili Adan ile bir araya geldiUBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığındaki Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkan Vekili Celal Adan ile bir araya geldi.08 Mayıs 2024 Çarşamba 17:13KIBRIS
- Kıbrıs Vakıflar Bankası’nın 41. Yıllık olağan genel kurulu yapıldıKıbrıs Vakıflar Bankası’nın 41. Yıllık Olağan Genel Kurulu 26 Nisan 2024 tarihinde Lefkoşa’da Concorde Tower Hotel’de gerçekleştirildi.08 Mayıs 2024 Çarşamba 17:05KIBRIS
- 30 kilo kaçak etle yakalandıMetehan Kara Geçiş Kapısı’ndan KKTC'ye giriş yaparken aracında kaçak et tespit edilen 38 yaşındaki kadın tutuklandı.08 Mayıs 2024 Çarşamba 16:52KIBRIS
- Tatar- Holguin görüşmesi tamamlandıCumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguin Cuéllar ile görüşmesi tamamlandı.08 Mayıs 2024 Çarşamba 16:43KIBRIS
- DAÜ ve KPKD İşbirliğiyle 'Mağusa’da Korolar Tınlıyor' Koro Şöleni DüzenleniyorDAÜ ve KPKD İşbirliğiyle 'Korolar Mağusa'da Tınlıyor' Şöleni: 14 Koro Sahne Alacak08 Mayıs 2024 Çarşamba 16:37DAÜ - DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.