AYŞEGÜL GARABLİ YAZDI.. "KARDEŞİM İLHAK MI İSTİYORSUN ?"
Ayşegül Garabli yazdı.. "Kardeşim ilhak mı istiyorsun ?"

28 Mayıs 2023 Pazar 09:21
EL-SEN greve gittiği dönemde, toplumun belli bir kısmı, hatta içinde az da olsa öğretmenin bulunduğu bir kısım, EL-SEN’i eleştirerek, grevin sorumluluğunu EL-SEN’e yüklemişti.
Oysa EL-SEN, tamamen toplumu ilgilendiren bir sebeple greve gitmişti.
Halkın malı olan KIB-TEK, özele peşkeş çekilmesin diye,
Özelin ödemediği elektrik faturalarının bedeli, halka ödetilmesin diye,
Devletin, kendi sorumluluklarını yerine getirmemesi dolayısıyla, halk cezalandırılmasın diye greve gitmişti.
Kısacası bu güne kadar haksız yere AKSA’ya ödenen haksız paralar yetmiyormuş gibi KIB-TEK tamamen AKSA’ya devredilmesin diye grev yapmıştı.
Ama bazılarımız kendi menfaatlerinin bu eylemde olduğunu bile görmeyip, o anki konforlarını düşünerek, EL-SEN’in eylemini zayıflatmış ve en sonunda grevin kalkmasına neden olmuşlardı.
Ne yazık ki, bu sürece bazı öğretmenler de dahil olmuşlardı.
O zamanlar herkes gibi, EL-SEN de bu eleştirenlere karşı çıkmış ve eleştirmişti.
Hatta gerçeği göremedikleri, asıl sorumlunun Hükümet olduğunu anlamadıkları için gönül koymuşlardı.
Haksız da değillerdi.
O günlerde gerekli direnişe maruz kalmayan hükümet, o günlerden güç alarak, bu gün de Devlet eğitimini tamamen bitirmeye kalkıştı.
Dolayısıyla öğretmenler greve gitti.
Ancak bu sefer de bazı kesimlerle beraber, bazı EL-SEN üyeleri eleştiriyor.
“Çocukların eğitim hakkı ellerinden alınıyor” diyorlar ve Öğretmenlerin grevlerini zayıflatıyorlar.
Tabi ki bu rast gele bir etki- tepki olayı değildir.
Bu toplumun yapısı göz önünde bulundurularak, hassas noktaları kullanılarak çok önceden planlanmış bir projedir.
Amaç toplumun elinde olan tüm gücü Türkiye’ye bağlamaktır.
Önce halk üretimden koparılıp herkes memur yapılacaktı.
Yapıldı ve halk bundan hiç de rahatsız olmadı.
Sonra meslek liselerinde kalifiye eleman yetiştirme yerine, Türkiye’den nüfus taşınarak vatandaş yapıldı.
Halk uyanmasın diye de “Kıbrıslı çocuklarını bu işte çalıştırmaz” sözlerini yaydılar. Doğruluk payı olsa da bu söz tamamen doğru değildi çünkü bu işlerde çalışacak elemanları yetiştirecek bölümler açıldığında halkın nasıl çocuklarını gönderdiğini gördük.
Gönderdiler ama bu arada piyasa göçmen işçilerin tekeline geçmişti zaten.
Hatta öyle ki peşkeş çekilen Oteller bile elemanlarını Türkiye’den getirip, KKTC okullarında yetişen elemanları almıyorlardı.
Tabi ki sendikalar buna karşı çıkmaya başladı.
O zamanda sıra Sendikalara geldi.
Ne yazık ki sendikaların etkileri, KKTC’deki hükümetler ve partiler kullanılarak yapıldı.
UBP, DP olsun CTP olsun önce öğretmeni halka şikayet ederek itibarsız hale getirmeye çalıştı.
UBP’ nin zamanında yaptığını CTP de DP ile iktidar olduğu dönemde yaparak, kendisine yakın sendikalarla protokoller imzaladı ve sendika yönetimlerinde kendilerine biat edecek yöneticilerin seçilmesi için bizzat sendika seçimlerine müdahale ettiler.
Sendikaların da etkisi azaltıldıktan sonra sıra halktaydı.
Halka , UBP hükümet yetkileri tarafından “Türkiye ne isterse o olur. Bizim elimizde bir şey yok” denerek, halka çaresizlik öğretildi.
Oysa halk top yekun neyin karşısında durmuşsa kazanmıştı. Bu halkın gözünden kaçırıldı hep.
Maaş kesilmesi yasa tasarısının, halkın karşı koyması sonucu geri çekilmesi gibi.
İsias hotel’de deprem sonucu hayatını kaybeden Şampiyon Meleklerimiz adına açılan davaya tüm halkımızın sahip çıkması sonucu , bu davanın Türkiye’de açılan çatı davadan ayrılıp tek görülmesi gibi.
Aslında onlarca örnek verilebilir.
Halkın topluca tepki gösterdiği ya da sahip çıktığı hiçbir olay halkın aleyhine son bulmuyor.
Çünkü ne KKTC’deki politikacılar tüm halkı karşısına alabilir ne de Türkiye yetkilileri dünya karşısında tüm halkın karşılarında olduğu görüntüsünü verebilir. Onlar bunun farkında ama ne yazık ki biz halk olarak bunun yani gücümüzün farkında değiliz.
Dolayısıyla da Hükümetin Türkiye’den aldığı talimatı yerine getirmek için halka oynadıkları oyna geliyoruz.
Grevlerde grevin sebebini, ne için yapıldığını ve sonucunun kimi etkileyeceğini düşünmeden, grevi ortadan kaldırması gerekenin Hükümet olduğunu, dolayısıyla oluşan her mağduriyetten hükümetin sorumlu olduğunu düşünmeden, grevi yapanlara karşı durup, hükümetin dolayısıyla Türkiye’deki yetkililerin dayatmalarına ortak oluyoruz.
İşte biz bundan kaybediyoruz.
Türkiye siyasileri, elektriğin Türkiye Özeline devredilmesini istiyor, biz EL-SEN i suçlayarak kendi ellerimizle elektriğimizi devrediyoruz.
Eğitim tamamen özel okulların ( TC Üniversitelerinin çoğu KKTC’de açıldı ve anaokulundan itibaren tüm eğitimi kendi bünyelerinde yürütmeyi hedefleyenler var) himayesine geçmesini istiyorlar. Bu yüzden de eğitime bütçe ayırmayıp, okulların yıkılmasına göz yumuyorlar. Diğer yandan halkın evlatları boşta gezerken Türkiye’den öğretmen getiriyorlar. Bunlara karşı çıkan öğretmenler greve gidiyor, biz ise öğretmenleri eleştirip, çocukların eğitim hakkının gasp edilmesinin sorumlusu olarak öğretmenleri görüyoruz.
Tamam öğretmen okulların yıkılmasına ses çıkarmasın, öğretmen atamalarına göz yumsun ve öğretmenlerin yıllarca hak ettiği özlük haklarından vazgeçsin.
O zaman çocuğunun hakları savunulmuş mu olacak?
Ya da çocukların eğitim hakkını ellerinden alan kim?
Öğretmenler mi? KKTC. Milli Eğitim Bakanlığı mı?
Karar sizin?
Limasol’da cinayete teşebbüs zanlısına ait berber dükkanına saldırıSuriye uyruklu zanlı Mohamad Tleis’e ait berber dükkânına dün sabaha karşı kimliği belirsiz kişilerce taşlı saldırı düzenlenirken, saldırıda iş yerinde ciddi hasar meydana geldiği bildirildi.23 Aralık 2025 Salı 13:48GÜNEY KIBRIS
DAÜ-SEN: VYK atama önerileri yasaya aykırı!Sendika, söz konusu atamaların yasal yetki açısından sorunlu olduğunu savundu. Bu çerçevede, hangi üyenin hangi gerekçeyle görevden alındığının ve yerine kimin atandığının ayrı ayrı belirtilmesi gerektiği vurgulandı.23 Aralık 2025 Salı 12:13KIBRIS
Barolar Birliği Merkez Konseyi’nden “Anayasa Değişiklik Taslağı”na destekTaslak, yargı sisteminin sürdürülebilirliği ve etkinliği açısından kritik bir eşik 23 Aralık 2025 Salı 12:08KIBRIS
Başhekim Mustafa Kalfaoğlu’nun babası Ahmet Erdil Kalfaoğlu hayatını kaybettiBaşhekim Mustafa Kalfaoğlu’nun babası Ahmet Erdil Kalfaoğlu hayatını kaybetti.23 Aralık 2025 Salı 10:00KIBRIS
KKTC Cittaslow Ağı, Antalya'da noel baba etkinliklerine katıldıKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cittaslow Ağı, Bilim Kurulu Başkanı Azmi Öge liderliğinde Antalya Demre Belediyesini düzenlediği 2. Noel Baba etkinliklerine katıldı.23 Aralık 2025 Salı 09:48KÜLTÜR/ SANAT
Basketbol Pro Lig’de 1. Hafta Heyecanı SürüyorBirinci haftanın ikinci karşılaşması, 25 Aralık Perşembe akşamı saat 20.00’de İskele’de oynanacak. Bu mücadelede Caesar Larnaka Gençler Birliği ile Soyer Egemen takımları karşı karşıya gelecek.23 Aralık 2025 Salı 09:37BASKETBOL
3'lü zirveden silahlı kuvvetler düzeyinde iş birliğini artırma kararıRum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Kudüs’te gerçekleştirilen üçlü zirve çerçevesinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi.23 Aralık 2025 Salı 09:25GÜNEY KIBRIS
Şap Hastalığı Hakkında Merak Edilenler: Uzmanlar Alınması Gereken Önlemleri AnlattıYakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi uzmanları, adada kırmızı alarma yol açan şap hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.23 Aralık 2025 Salı 09:24YDÜ - YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
Motosiklet sürücüsü yol kenarında yürüyen yayalara çarptı!Gemikonağı’nda akşam saatlerinde meydana gelen trafik kazası endişe yarattı.23 Aralık 2025 Salı 09:23GÜZELYURT
Kelebeklerin Geleceği İçin Kıtalar Arası Dayanışma!Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, Almanya’da düzenlenen “9. Ortaklar ve Uzmanlar Toplantısı”nda Kıbrıs’ı temsil ederek Akdeniz ekosisteminin karşı karşıya olduğu tehditleri uluslararası bilim dünyasına aktardı.23 Aralık 2025 Salı 09:22YDÜ - YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs












Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.