"ÂYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ”
Ayşegül Garabli
21 Eylül 2016 Çarşamba 08:25
Bazen uzun uzun konuşmaya gerek kalmaz.
Tek bir bakış, bir söz ya da bir davranış, kitapları dolduracak sözleri anlatır.
Misal onlarca kişiden onlarca pahalı hediye alırsınız ancak hiç tanımadığınız küçücük bir çocuğun, yerden koparıp size çiçek diye uzattığı bir yaprak parçası yaşamınız boyunca aldığınız hediyelerin hepsine bedel olur.
Çünkü o, sadece bir yaprak değildir.
Duygu demektir.
Sevgi demektir.
Verilen değerin göstergesidir ve hissettirdiği duyguyu anlatmaya kalksanız, kitaplara sığdıramazsınız.
Bazen de alınan değil, alınmayan hediyenin yarattığı duyguları anlatmakta kelimeler kifayetsiz kalır.
Yaşamını zar, zor idare eden; ancak ta geçinebileceği maaşı aldığı halde, kendisine sunulan pahalı bir rüşveti, kabul etmeyen bir memurun hissettirdikleri gibi.
O hediyeyi kabul etmemesi, yaptığı işe duyduğu saygıyı, sadakati gösterir.
Dürüstlüğünün ve yaptığı işe layık olduğunun göstergesidir.
Eğer bu rüşveti kabul etmeyen Polisse kendinizi güvende hissedersiniz.
Hakim ya da yargıçsa, hakkınızın korunacağına inanırsınız..
Öğretmense, geleceğinizin güvenilir ellerde olduğunu düşünürsünüz.
Millet vekiliyse, gerçekten millete vekillik yapıp, milletin yararına işler yaptığına kanaat getirirsiniz.
Sözün özü, hangi meslekten olursa olsun, rüşvet kabul etmeyen ya da bulunduğu konumu fırsat saymayıp, halkın parasını kendi çıkarları uğruna kullanmayan kişi, güvenilirdir ve yaptığı işi hakkıyla yapandır.
Yani bu kişileri öyle uzun uzun araştırmaya, denetlemeye, ölçmeye biçmeye gerek yoktur.
Bakın Cumhurbaşkanımız Sn. Akıncı’nın ve Meclis Başkanımız Sn. Siber’in yaptığı onurlu davranışa.
Hükümet tarafından yeni alınan makam araçlarını kabul etmediler.
Alınan onca makam aracının yanında iki aracın sözü olmazdı elbet.
Ancak önemli olan bu davranışın verdiği mesaj.
Her ikisi de, makam araçlarını reddetmekle,
“Ekonomi bu denli kötüyken, sağlığa ve eğitime harcanacak para bulunamazken bu makam araçlarını almak, halka saygısızlıktır” dediler.
Halktan biri olduklarını ve halkın yaşadığı sıkıntıları hissedebildiklerini gösterdiler.
Mevkilerinin sağladığı imtiyazları kullanmadılar.
Kendi çıkarlarını ve rahatlarını, halkın sıkıntılarının önüne koymadılar.
Kısacası doğruluğu, dürüstlüğü, yaptıkları işe duydukları saygıyı ve o işe layık olmayı, en önemlisi de halk ile aynı duyguları hissetmeyi, o makam araçlarının konforuna tercih ettiler.
O yüzden, her ikisine de, halkı anlayıp, halk ile aynı dili konuştuklarından dolayı teşekkür ediyorum.
Şimdi Cumhurbaşkanımızın de, Meclis Başkanımızın da, yaptığı işlere güven duyulmaz mı?
Halk adına verecekleri kararlarda, halkın çıkarlarını gözeteceklerinden şüphe duyulur mu ?
Sözlerine inanılmaz mı?
Belki gösterdikleri bu davranışı küçümseyip, siyasi manevra olarak görenler olacaktır ancak Ziya Paşa’nın da dediği gibi, "Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.