Gamze PİR BAYKUR

Yeni Boğaziçi bölgesinde 27 Aralık 2013 tarihinde  Crystal Rocks Otel ile Marinero Restoran arasında bulunan kumluk alanda önceden planlayarak içerisine “Metomil” türü zehir koyup hazırladıkları profiterol tatlısını öldürmek kastı ile Ahmet Aybak’a yedirdikleri ve ardından yine “Metomil” türü zehir içeren sıvıyı iğneli enjektör ile Ahmet Aybak’ın boğazına sokarak vücuduna boşaltıp öldürdükten sonra kazdıkları çukara gömdükleri iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay’ın duruşmasına dün de devam edildi. Dünkü oturumda İddia Makamı tarafından tanık olarak dinletilen cinayetin soruşturmasını yürüten Tahkikat Subayı Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran’ın şahadetinin bitmesinin ardından sanık İbrahim Maraşlı’nın avukatı Yunsal İlhan, tanık Dalkıran’ı sorguladı. Gergin geçen Avukat İlhan’ın sorgusu boyunca mahkeme salonunda zaman zaman tansiyon yükseldi. Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, duruşmaya devam etmek üzere davayı 17 Mayıs tarihine erteledi. 17 Mayıs tarihinde Avukat İlhan, tanık Dalkıran’ı sorgulamaya devam edecek.

Avukat İlhan: “Cesedin çıkarıldığı çukurda bulunan saç Maktül Aybak’a ait değil...”

Sanık İbrahim Maraşlı’nın avukatı Yunsal İlhan, Ahmet Aybak’a ait cesedin çıkarıldığı çukurda bulunan saç tutamının mahkeme huzurunda emare olarak bulunmadığını söyleyerek, çukurda bulunan tutam halindeki saçların ise maktül Ahmet Aybak’a ait olmadığını iddia etti. Avukat İlhan’ın iddialarına katılmadığını belirten Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran ise cesedin kafasının etrafındaki blokların çıkarıldığı zaman tutam halinde saçların da çıktığını ve cesedin başında saç kalmadığını çünkü hepsinin bloklara yapıştığını belirtti. Ayrıca Dalkıran, cesedin çukurdan çıkarıldığı esnada orada Adli Tıp Uzmanı Dr. İdris Deniz’in de bulunduğunu ve Deniz’in Adli Tıp Uzmanı olarak kalıplara yapışmış saçların maktüle ait olduğu yönünde kanaat getirmesi üzerine saç tutamlarını DNA incelemesine gönderilmediğini söyledi.

Avukat İlhan, çukurdan çıkarılan tutam halindeki saçların kaybolduğunu iddia etti...

Avukat Yunsal İlhan, Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran’a polisin çok titiz bir şekilde tahkikat yaptığını söylediğini ancak polisin çukurda bulunan tutam halindeki saçları kaybettiğini ve konu saçları mahkemeye gösteremediklerini iddia etti. Polisin, sanık İbrahim Maraşlı’yı çevre şahadetiyle mahkum etme çabası içerisinde bulunduğunu iddia eden Avukat İlhan, “Eğer çukurda bulunan saçları DNA’ya gönderseydiniz 3 seçenek olacaktı. Birinci seçenek saç ya sanıklara ait çıkacaktı, ikinci seçenek saç maktüle ait çıkacaktı, üçüncü seçenek ise daha vahim olan saç başka bir kişiye ait çıkacaktı” dedi.

Aybak’ın ölüm nedeninin zehir olmadığı iddia edildi...

Avukat Yunsal İlhan, olay yerinde çukurun biraz ilerisinde bulunan iğneli enjektör üzerinde herhangi bir DNA incelemesinin yapılıp yapılmadığını sorması üzerine Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, DNA incelenmesinin istenmediğini söyledi. Avukat İlhan ise bunun tahkikat içerisinde çok büyük bir eksiklik olduğunu ileri sürerek, maktül Ahmet Aybak’ın ölüm nedeninin zehir olmadığını iddia etti.

Dalkıran: “Sanık Maraşlı, 2 yıl 4 aydır ifade vermedi, teşebbüs bile etmedi...”

Avukat Yunsal İlhan, sanık İbrahim Maraşlı’nın tutuklu bulunduğu süre içerisinde ifade vermek istediğini ancak sanık Maraşlı’nın söyleyeceklerinin polisin işine gelmediği için ifadesinin alınmadığını iddia etti. Avukat İlhan’ın iddialarına katılmayan Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, sanık Maraşlı’ya defalarca ifade vermek isteyip istemediğini sorduğunu ancak sanık Maraşlı’nın fırsatı olmasına rağmen 2 yıl 4 aydır ifade vermediğini, hiç bir zaman da ifade vermek istemediğini ve ifade verme teşebbüsünde de bulunmadığını söyledi.

Dalkıran: “İyi ki mesaj çektik de sanık Maraşlı’yı yakaladık...”

Sanık İbrahim Maraşlı’nın KKTC’ye giriş çıkış dökümlerine göre olay günü olan 27 Aralık 2013 tarihinden sonra Güney Kıbrıs’a gidip geldiğini söyleyen Avukat Yunsal İlhan, sanık Maraşlı’nın güneye gitmişken neden geri gediğini sordu. Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran ise sanık Maraşlı’nın, sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın tutuklandığından habersiz olduğunu, sanık Tuncay’ın tutuklandığını öğrenir öğrenmez ise apar topar notere giderek bütün mal varlığını, şirketteki hisselerini babasına devrettiğini ve 1 Şubat 2014 tarihinde Akyar Kara Giriş Kapısı’ndan Güney Kıbrıs’a kaçmaya teşebbüs ettiğini söyleyerek “İyi ki mesaj çektik de sanık Maraşlı’yı yakaladık” şeklinde cevap verdi.

Avukat İlhan’dan şok iddia...

Sanık İbrahim Maraşlı’nın avukatı Yunsal İlhan, mahkemede şok bir iddiada bulundu. Avukat İlhan, eğer maktül Ahmet Aybak öldürülmüşse bunu yapanın  sanık İbrahim Maraşlı ile sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın değil üçüncü bir şahsın yaptığını ileri sürerek, polisin üçüncü kişiyi elinde kaçırdığını ve polisin elinde sanık Maraşlı ile Tuncay’ın kaldığını iddia etti. Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran ise Avukat İlhan’a iddialarının mesnetsiz ve kurgudan ibaret olduğunu söyleyerek, olaya kesinlikle üçüncü bir kişinin karışmadığını ve sanık Tuncay’ın da ifadesinde olaya karışan üçüncü bir kişinin olmadığını söylediğini belirtti.

Dalkıran: “Maktül artık çok şey biliyordu...”

Sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın ifadesinde sanık Maraşlı’nın kendisine “Bu işi senin başına ben açtım. Ben temizleyeceğim” dediğini belirten Avukat Yunsal İlhan, giden paranın sanık Tuncay’ın parası olduğunu ve sanık Maraşlı’nın, Aybak’ı öldürmedeki gerekçesinin ne olduğunu sordu. Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran ise sanık İbrahim Maraşlı’nın,  Adana’da “Hacker” olarak bilinen ve bilgisayar dolandırıcısı olan Rıfat Şıksanal’ı borsacı olarak sanık Tuncay’a tanıştırdığını ve sanık Tuncay’ın ise paralarını Rıfat Şıksanal ve onun belirlediği isimlere gönderdiğini, Rıfat Şıksanal’ın sanık Tuncay’dan aldığı parayı sanık Maraşlı ile paylaştığını tespit ettiklerini belirtti. Maktül Aybak’ın ise bu işin gerisinde sanık Maraşlı’nın olduğunu bildiğini belirten Dalkıran, “Ahmet Aybak çok şey biliyordu” dedi.

Duruşma 17 Mayıs’ta devam edecek...

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, duruşmaya devam etmek üzere davayı 17 Mayıs tarihine erteledi. 17 Mayıs tarihinde Avukat İlhan, tanık Dalkıran’ı sorgulamaya devam edecek.