BERLİN Federal Basın Merkezi'nde katıldığı bir etkinliğin ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Avrupa ülkelerinin, Suriyeli mültecilere yeterli destek vermemesini eleştirdi.  Türkiye’nin açık kapı politikasını överken, Avrupa ülkelerini de harekete geçmeye çağıran Muiznieks, "Türkiye tek başına, tüm Avrupa Konseyi üyesi ülkelerden 10 kat daha fazla sığınmacıyı kabul etti. Bu konuda yardıma ihtiyacı var. Türkiye’ye gelen sığınmacıların bir kısmı diğer ülkeler tarafından kabul edilmeli, Türkiye’ye mali yardım sağlanmalı" diye konuştu. Sığınmacı kamplarının Türkiye'ye aylık maliyetinin yaklaşık 42 milyon dolar olduğunu ifade eden Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Muiznieks, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar Suriyeli mültecilere destek için Türkiye tarafından yapılan harcamalar 2,5 milyar dolar düzeyinde. Yurt dışından bugüne kadar sağlanan yardım ise yalnızca 150 milyon dolar. Bu da yardıma ihtiyaç olduğunu açıkça gösteriyor. Hem mali yardım gerekiyor, hem de sığınmacıların bir kısmının yeniden yerleştirilmesi gerekiyor." Türkiye'deki kampları ziyaret ettiğini ve etkilendiğini belirten Muiznieks, "Türkiye’deki kamplar çok iyi bir şekilde yönetiliyor ancak mülteciler zorluklarla karşı karşıya. AFAD'ın faaliyetlerinden çok etkilendim. Türkiye, Suriyeli sığınmacılara destek konusunda örnek bir iş yaptı. Türkiye’nin Suriyeli sığınmacıları kabul etmesi büyük bir övgüyü hak ediyor" şeklinde konuştu. Türkiye'de yaklaşık 1 milyon Suriyeli sığınmacının bulunduğu, bunların 210 bininin kamplarda, diğerlerinin ise kentlerde kendi imkanları ve yardımlarla yaşam mücadelesi verdiğini belirten Nils Muiznieks, bu durumun orta vadede sürdürülebilir olmadığını kaydetti. "Herkes harekete geçmeli" Avrupa Konseyi üyesi ülkeleri sorumluluk üstlenmeye davet eden Muiznieks, şunları kaydetti: "Avrupa ülkeleri, bölgeden Suriyeli sığınmacıları kabul etme konusunda daha açık olmalı, daha fazla sorumluluk üstlenmeli. Yalnızca Lübnan ve Ürdün'den değil, Türkiye'den de Suriyeli sığınmacı kabul etmeli. Suriyelilere mülteci statüsü tanımayan bazı Avrupa ülkeleri bu yaklaşımlarını değiştirmeli. Ülkelerine gelen Suriyelileri, Türkiye'ye geri göndermeye çalışan ülkeler bu uygulamaya son vermeli. Avrupa ülkeleri bu krizin yakın dönemde sona ermeyeceğini anlamalı, harekete geçmeli ve bu insanlara yardım etmeli. Bu, Avrupa’nın son dönemlerde karşı karşıya kaldığı en büyük insan hakları krizidir, mülteci krizidir. Herkes harekete geçmeli ve çok daha fazlasını yapmalı."