Enerji ve Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy konuşmasında ürün güvenliği konusundaki düzenlemelerde istenilen yerde olmadıklarını, Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında AB’dan alınan destekle ürün güvenliği denetimi ile ilgili çalışmaların devam ettiğini, Ürün Güvenliği Yasasının 2014’te geçtiğini, fakat gerekli düzenlemelerin tamamlanması, yerli üretici ve ithalatçının kendisini yeni düzenlemelere uydurması maksadıyla uygulamasının o dönem 1 Ocak 2020’ye ertelendiğini kaydetti. 

23 ÜRÜN GRUBU İÇİN TÜZÜK GEREKLİ

Hasan Taçoy, 23 ürün grubuna ait tüzük hazırlanması gerektiğini, 5 tanesinin yasallaştığını, 8 tanesi ile ilgili çalışmaların sürdüğünü, 10 tanesi ile ise henüz bir çalışma başlatılmadığını kaydetti. Ürün grupları ile ilgili tüzüklerin uygulanması için üç genel tüzüğe ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Taçoy, bunlardan iki tanesinin yürürlükte olduğunu ifade etti.

Ürünlerin mevzuatlara uygunluğunun kontrol edilebilmesi için laboratuvara ihtiyaç duyulduğunu belirten Taçoy, ithal ürünler için ülkeye giriş noktalarında farklı bir sistem uygulanması gerektiğini de kaydetti.

LABORATUVAR İÇİN 7 MİLYON EURO

Hasan Taçoy, ürün güvenliği kontrollerin Devlet Laboratuvarı’nda yapılabilmesi için ihtiyaçların bulunduğunu, ihtiyaç duyulan bina ve ekipmanların bedelinin 7 milyon Euro olduğunu, bunu AB’den talep ettiklerini söyledi.

TÜZÜKLERİN 2020’DE TAMAMLANMASI ÖNGÖRÜLÜYOR

Amaçlarının tüzük çalışmalarını 2020’de tamamlamak olduğunu kaydeden Taçoy, “Eğer biz bu 23 tüzüğü yapacaksak, parayı hazırlayacaksınız” dedi.

AB’den piyasa gözetim ve denetimini yapacak personelin eğitimi konusunda da destek beklediklerini belirten Taçoy, Kıbrıs Türk tarafının Türkiye ve Avrupa Birliğinin kullandığı “İthalat Kontrolleri ve Bilgi Ağına” dahil edilmesinin elzem olduğunu kaydetti.

Hasan Taçoy, bu işlemler yapılırken Direk Ticaret Tüzüğü’nde de değişiklikler için adım atılması çağrısında bulundu.

MAKİPDA

Avrupa Birliği Destek Ofisi Müdürü Arttu Makipda ise konuşmasında etkin bir ürün güvenliği kontrol sistemi için önce yasal düzenlemelerin şart olduğunu, daha sonra ise standartların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Makipda, “Bu çalışmalar insan sağlığı ve güvenliği; rekabet edebilirlik için gereklidir” dedi.

Kontrol sistemlerinin risk seviyesine göre kurulması gerektiğini belirten Makipda, “Kontrol sistemleri kurulup uygulandıkça güven de yeniden oluşacaktır” dedi.