ATUN : UBP,CTP VE DP’NİN PROTOKOLLERDE İMZASI VAR

Atun:  “CTP sürekli toplantı halinde… hangi konumda olacağını yakın zamanda netleştirir ama işin bu noktaya gelmesine gerek yoktu” “Geçen 2 yılda suyun yönetimi konusundaki modelin ortaya konması gerekiyordu. Siyasi bir zafiyet yaşadık”

“Bu belirsizliklerin aşılabileceğine inanıyorum. Hükümet ortakları arasında ciddi bir fikir ayrılığı olduğunu düşünmüyorum” “Dağıtımın özel işletmeler tarafından yapılmasına ilişkin bir sorun olduğunu da düşünmüyoruM”

“BESKİ konusunda çok endişemiz var, UBP olarak hükümet görüşmelerinde bunu net şekilde masaya koyduk”“Sayın Başbakan'ın da BESKİ'nin suyu yönetemeyeceğini düşündüğünü biliyordum. Böyle bir görüş CTP içinde de var”

Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, hükümet ortakları CTP’nin su konusu için sürekli toplantı halinde olduğunu kaydederek, “CTP, hangi konumda olacağını yakın zamanda netleştirir ama işin bu noktaya gelmesine gerek yoktu” dedi.

KKTC hükümetlerinin Türkiye’ye suyun dağıtımının yap-işlet-devret modeliyle yapılacağına dair taaddüt verdiğini kaydeden Atun, dönemin başbakanı İrsen Küçük ile TC Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın bu konuda protokol imzaladığını, DP-UG ile CTP koalisyon hükümetinin de aynı protokole imza koyduğunu söyledi.

Atun, “Aynı ifadenin altında hem UBP'nin, hem CTP'nin hem de CTP ile DP-UG adına Özkan Yorgancıoğlu’nun imzası var. Bu imza Meclis’teki üç partiyi de bağlıyor. Karşıda bir devlet var. ‘Biz de bir devletiz’ diyoruz. ‘Yavru artık büyüsün’ diyoruz. Sözünü tutamayan bir büyük olur mu?” diye sordu.

Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Atun katıldığı bir televizyon programında su konusunda açıklamalarda bulundu.

“SON 2 YILDA SİYASİ BİR ZAFİYET YAŞADIK”

Geçen 2 yılda suyun yönetimi konusundaki modelin ortaya konması, dağıtıma ilişkin yatırımların yapılması, bütünlüklü görevin üstlenilmesi gerektiğini ifade eden Atun, “Son 2 yılda siyasi bir zafiyet yaşadık. Bu 2 yıl ömrümüzde boşa geçti” dedi.

Suyun dağıtımının hangi modelde yapılacağına dair belirsizliklerin halen sürdüğünü söyleyen Atun, “Bu belirsizliklerin aşılabilecek noktaya geleceğine inanıyorum. Hükümet ortakları arasında ciddi bir fikir ayrılığı olduğunu düşünmüyorum. Dağıtımın özel işletmeler tarafından yapılmasına ilişkin bir sorun olduğunu da düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

Suyun yönetimine KKTC Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İşletmeleri’nin (BESKİ) talip olduğunu da anımsatan Bakan Sunat Atun, belediyelerin ana hizmetlerden geri kaldığını, sadece istihdam ve maaş konusuna odaklandığını belirtti.

“TEK MESELE, İLETİM BÖLÜMÜNDE”

Türkiye'den suyun geldiğini anımsatan Atun, ana isale hatlarının inşasının devam ettiğini kaydederek, “Tek mesele, iletim bölümünde. Devletin oluşturacağı bir kurum olacak mı belirsizliği yaşanıyor” dedi.

“KİT’LERİN OLDUĞU ALANDA İNSAN YIĞINI VAR”

Bakan Sunat Atun sözlerine şöyle devam etti:

“Halkımızın alacağı hizmetin kaliteli şekilde olabilmesi temel noktamızdır. Kamuda, tüketiciye doğrudan hizmet verilen noktalarda belediyeler konuya taraftır. Suyun yönetimine BESKİ modeli ile taliptirler, genelde KİT’lerin olduğu alanda insan yığını var.

Aşırı istihdam ve hantallık var. Belediyelerin bir tanesi bugün çökmüş durumda. İstihdam beraberinde yükselen, daha fazla ihtiyaç duyulan bir gelir gerektiriyor. Onu da, fiyatlara zam yaparak sağlıyorlar. Ana hizmetlerden geri kalıyorlar ama tek bir odak var, istihdam ve maaş. Halkımızın daha rasyonel sistemlere ihtiyacı var.”

“SUYLA İLGİLİ ÖZEL BİR YÖNETİM SİSTEMİ OLACAK DENİYOR, BİZ DE BU NOKTADAYIZ”

Konuşmasında “Özelleştirme yapılmayacak diye bir şey yok” ifadesine yer veren Atun şöyle devam etti:

“Suyla ilgili özel bir yönetim sistemi olacak deniyor, zaten biz de o noktadayız.  Biz, suyla ilgili özerk bir denetleme kurulu kuralım diyoruz. Denetleme yapsın, fiyat tarifesini dinlesin, şikayetleri alsın, piyasayı düzenlesin, gerekli cezayı kessin. Bunun örnekleri de ülkemizde var.”

“BESKİ, SİYASİ BİR YAPI”

Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun şunları ekledi:

“Biz daha önce bu ülkede rekabet kurulu oluşturduk. Bu kurum, her geçen gün daha da güçleniyor. Hiçbir siyasi makamdan emir almadan, kendi doğrularını uyguluyor. BESKİ konusunda çok endişemiz var. BESKİ olduğu gibi siyasi bir yapı. UBP olarak hükümet görüşmelerinde bunu net şekilde masaya koyduk. Bağımsız bir denetleme kurulu oluşturulmasını ve özel bir şirketin dağıtım yaptığı modeli öngördüğümüzü söyledik.”

“BESKİ'NİN SUYU YÖNETEMEYECEĞİ GÖRÜŞÜ CTP'DE DE VAR”

Açıklamasında Kıbrıs Türk şirketlerinin suyu yönetebilecek kapasiteye sahip olduğunu da vurgulayan Atun, “Konsorsiyum altında bir araya gelerek, Kıbrıs Türk sermayesi bu işi yapar diye düşünüyorum” dedi.

Koalisyon görüşmelerinde BESKİ'nin bu işin altından kalkmasının mümkün olmadığını ifade ettiklerini de belirten Atun, “Sayın Başbakan'ın da BESKİ'nin suyu yönetemeyeceğini düşündüğünü biliyordum. Bu düşüncede yalnız olmadığımızı düşünüyorum. Böyle bir görüş CTP içinde de var” dedi.

“BEN BU KONU ÇÖZÜLECEK DİYE DÜŞÜNÜYORUM”

Sunat Atun sözlerine şöyle devam etti:

“KKTC olarak su konusunda daha net bir duruşumuz olması gerekirdi. Ortağımız sürekli toplantı halinde. Hangi konumda olacaklarını çok yakın zamanda netleştirirler. Bu işin bu noktaya gelmesine gerek yoktu. Ben bu konu çözülecektir diye düşünüyorum.”

Asrın Projesi’nin dünyada eşi benzeri olmayan bir proje olduğunu kaydeden Atun, “Bu konuya kamuoyundan çok yakışıksız yorumlar da var” dedi.

“BİR KIBRISLI TÜRK OLARAK ÜZÜLÜYORUM”

Atun şunu kaydetti:

“Bir Kıbrıslı Türk olarak üzülüyorum. Hangi devlet, uzun vadede ödenecek dahi olsa, bir diğer ülkeye böyle bir imkan sunar?

İmzalarımızın arkasında durmamız lazım. Bu imzalar KKTC adına atılıyor. Vatandaşımız, seçim zamanı sandıklarda siyasilere yetki veriyor. Bu siyasi kişiler, yetki alarak anlaşmalar yapıyor. Yetkili makamın yaptığı her anlaşma hepimizi bağlar. 6 yıldır devam eden bir süreç var. Bu süreçte, gelmiş geçmiş tüm KKTC hükümetleri, TC'ye ‘Sen bu projeyi yap, devam ettir, biz dağıtım alanındaki anlayışımız budur’ diye taahhüt vermiş. Haliyle karşıda bir devlet var. Biz bir devletiz diyoruz. Yavru artık büyüsün diyoruz. Sözünü tutamayan bir büyük olur mu?”

“MANEVİ BAĞLAR ÜZERİNE KURULAN İLİŞKİLERİ PARAYLA ÖLÇECEKSEK KÂRDAYIZ”

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin dayatma içinde olmasının söz konusu olmadığını belirten Atun, “TC'nin Kıbrıs Türk halkı zararına dayatma yaptığını görmedim” dedi.

Atun şunları kaydetti:

“Yılda ülkemize 1 milyona yakın turist geliyor. Bunun büyük bölümü TC'den geliyor. 1.5 milyar Dolar'ı bulan üniversite sektörü var. Bu da Türkiye'den geliyor.

Manevi bağlar üzerine kurulan ilişkileri parayla ölçeceksek kârdayız. Bugün su bizim için hayati bir mesele. Geçen yıl kuraklık oldu, TC'den gelen parayla tazminatlar ödenebildi. Bu yıl, hasat oldu ürünler satıldı, satıştan gelen para birikmediğinden dolayı çiftçi ödenemiyor, bunun çözümü için de TC'den para alalım beklentisi var! Her başımız sıkıştığında TC'ye dönüyoruz, sonra da yargılıyoruz.”

“AĞIR BİR MACERA”

Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, özelleştirme konusunda da bazı değerlendirmelerde bulundu.

Atun, devlette telefon alımının olmadığını söyleyerek, özel operatörlerde 24 saat hizmet olduğunu belirtti.

Bakan Sunat Atun, “Bu kadar geniş bir alanda devletin kamu imkânlarıyla bunu yapmaya çalışması ağır bir macera. Bu kadar büyük bir tehlikeye atılma lüksü yok” dedi