ATIN ÇÖPE GİTSİN ‘..
Taner ULUTAŞ
03 Eylül 2015 Perşembe 10:40
KKTC diye isimlendirdiğimiz coğrafyada yaşananlara bakıp kasıklarınızı tutarak gülmemek elde değil. Akdeniz’in bu lanetli Ada’sını menem bir şeymiş gibi mesken tutan Kaplumbağaların yumurtladığı yavruların, yumurtadan çıkıp denize kavuşmak için can hıraş yaşam mücadelesi verdiği o güzelim sahilleri biz insanoğulları nedense tarumar etmeyi sevmekten öte bayılıyoruz. Her beş senede bir bizi yönetecek birilerini seçmek için sandığa gidiyoruz. Ancak gıccaccığın işe alınması, oğlancığın sözleşmesinin uzatılması derdi ile kimi ve nasıl birini seçtiğimizi hiç düşünmeden mührü basıyoruz. Sırf gıccaccık işe girsin. Oğlancığın sözleşmesi biraz daha uzatılsın diye odunu koysalar o oduna gider mührü gözümüzü kırpmadan basıveririz. Hoş seçtiğimiz bazı seçilenlerin odundan pek bir farkı yoktur desem birileri bana kızacak. Hoş kızar diyenlere bizim evde soğuk su çok der geçer giderim. Bugün bir ara sevgili Haluk ile konuşuyordum. Haluk, Esentepe Belediye Başkanının kendisine yönelik tehdit sözcüklerini bana aktarınca başkanın yaptığı pek normal olmamakla beraber bu tip olaylara alıştığımız için üzerinde pek durmadım. Ancak Kaymakamlık ve Çevre Bakanlığı memurlarının sahile sokulmadığını, kesilen cezayı almayı bırakın memurların üzerine yürünmesine müsaade edin de bu noktada devlet ‘Mercan Kayalıklarına’ bindirdi diyeyim. Biran empati yapın. İngiltere, Hollanda, Danimarka, Almanya veya başka bir Avrupa ülkesinde yaşadığınızı düşünün. Ve bir belediye başkanının sahili ve çevreyi tarumar etmesi sonrasında yetkililerin gelerek olaya müdahale ettiğini düşünün. Orada bırakın sahili tarumar etmeyi sahile bir çivi bile çakamaz demeyin. Mesela deyip varsayalım böyle bir olay oldu diye düşünelim. Memurlar belediye başkanına veya belediyeye cezayı kesti diyelim. O belediye başkanı memurların veya o dairenin müdürünün üzerine yürüyebilir mi? Hadde yürüdü diyelim. Memurlarda sırf kavga olmasın diye bölgeyi terk etti diye ilave edelim. Ve o belediye başkanı ‘Erkekseniz gelin burayı mühürleyin ‘ sözlerini de sarf etti diyelim. Sonuçta ne olur bilirmisiniz? Anında o belediye başkanının münasip yerine 10 Euro’luk damga pulunu yapıştırırlar ve önce mahalleye sonrada siyasi çöplüğün en kirli yerine posasını bırakıverirler. KKTC For Ever’de ise ne yapıldığını söyleyeyim. Başkan bu davranış sana yakışmadı. Lütfen biraz sakin ol. Bak biz seni anlıyoruz ama senin bu davranışın ayıp oluyor derler ve asayiş berkemal olunca sineye çekip devam ederler. KKTC For Ever prematüre bebek. Bu bebeği anasının bezini değiştirmesinden kurtarın. Gürbüz bir oğlan yapın deriz. Deriz demesine de Allah iki kulak vermiş. Birisinden giriyor diğerinden çıkıyor. Şimdi bana bu devleti yaşatalım diyenlere devletin prestiji ayaklar altında değil Esentepe sahillerinde sürünüyor. Bu devleti böylemi yaşatacaksınız desem Vatan, Millet, Sakarya, Nurlu Ufuklar edebiyatından başlayıp, bir zamanların en popüler şiiri olan bir tırnak içerisinde söylüyorum, bin gâvur kellesi bir kin ödemez kitabından pasajlar sunacaklar. Beyler devlet gemisi Esentepe sahillerinde ‘Mercan Kayalıklarına’ vurdu. Gemi su almayı bırakın battı battıyor gibi bir görüntü yansıtıyor. Bir Belediye Başkanı çıkıp ‘Gücünüz yeterse gelin mühürleyin bakalım’ diyor. Devlet bu kadar güçsüzmü ki bir belediye başkanının sözünü gargara yapmadan yutuyor. Yutuyorsa boş verin. Atın çöpe gitsin. [caption id="attachment_92536" align="alignnone" width="650"] Günün Fotoğrafı[/caption]
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.