ASKERİ MÜDAHALE PROBLEMİ DAHA VAHİM HALE GETİRİR

21 Şubat 2014 Cuma 22:36
KUDÜS İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Suriye'ye yönelik muhtemel askeri operasyonla ilgili olarak, "Şimdiye kadar zirvelerde ve dışişleri bakanları toplantılarında alınan kararlar, askeri müdahalenin çözüm olmadığı yönündedir. Dışarıdan yapılacak askeri müdahalenin problemi daha vahim bir hale getireceği yönündedir" dedi. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın daveti ve yeniden başlayan Ortadoğu barış görüşmelerinde Filistin'e destek mesajı vermek üzere Ramallah ve Kudüs’e iki günlük ziyarette bulunan Genel Sekreteri İhsanoğlu, Ramallah'ta AA muhabirine açıklamalarda bulundu. İhsanoğlu'na kendisine yöneltilen sorulara şu şekilde yanıt verdi: Soru: Suriye'ye bir müdahale olursa İİT üyeleri bu koalisyona destek vermeli mi? Cevap: Şimdiye kadar zirvelerde ve dışişleri bakanları toplantılarında alınan kararlar askeri müdahalenin çözüm olmadığı yönündedir. Dışardan yapılacak askeri müdahalenin problemi daha vahim bir hale getireceği yönündedir. Kimyevi silahların kullanılmış olması ve kitlesel imhaların başlamış olması, 100 bin kişinin ölmesi, durumun vehametinin 'katastrofik' fecaat noktasında olduğunu göstermektedir." "Sykes-Picot haritası çatırdıyor" Bugün yaşananlar Ortadoğu'da çizilen Sykes-Picot haritasının çatırdadığını göstermektedir. Gömlek her tarafından çatlıyor. Temennim Ortadoğu ülkelerinin bir araya gelmesi ve bu vahim durumdan çıkmak için çare aramasıdır. Harita Şam'dan başladı, zorlamayla kabul edildi. Ortadoğu'da bu harita Osmanlı imparatorluğunun rahminde prematüre doğmuş çocuk gibidir. Bunu tedavi etmenin zamanı geldi. Bunu sağlamadığımız takdirde bu savaşlar artacak. Bu felaketler her yere sıçrayacaktır. İşte Lübnan, işte Irak ve başka yerler. Çözüm arayışları içeride olmalıdır. Soru: Muhtemel bir saldırıyı teşkilat olarak destekliyor musunuz? Cevap: Teşkilatın beyanat vermesi için yeni kararlar alması lazım. Şahsi kanaatimi ayrıca belirtebilirim ama bugün için bakanlar kurulunun aldığı kararlara işaret ettim. Başka bir konu da İslam dünyasının neden hiç bitmeyen çatışmaların, krizlerin odağı olduğu konusu. Ortadoğu’da sürekli bir kriz var, Müslümanlar yaşadığı coğrafyada sürekli bir kriz var. Bu krizleri kim çıkarıyor, Müslümanların kendisi mi bu krizi çıkarıyor yoksa dışarıdan birileri ABD, İsrail, Batı, Çin, Rsuya veya diğerleri mi ümmeti, devletleri ve tarafları birbirine kim düşürüyor? Bunların nedeni nedir? Bakınız "Arap Baharı" diye bir laf çıktı. Bunu ilk tenkid eden insan ben oldum. Dedim ki bu bahar değil sonbahardır. Bu diktatörlerin son baharıdır. Bahar demek eğer demokrasinin gelmesi, şeffaf rejimlerin kurulması, iktidarların sandık yoluyla değişmesi ise bu bahar değil sonbahardır. Diktatörlerin sonbahardır. Diktatörlerin düştüğü bir sonbahardır. Bahar daha sonra gelecektir. Metafor tartışması değildir bu. Siyasi oluşumların doğru nitelendirilmesi ile ilgili bir durumdur. Dış siyasi dengeler diktatörlükleri yaşattı Olan biten şudur. Arap dünyası tarihini bağlamı dışında yaşamıştır. Yani 1916 da çizilen harita ve ondan sonra kurulan devletler ve rejimler, bir halk iradesi üzerine oturmuş, oturtulmuş rejimler değildi. Bunlar tepeden inme, askeri diktalar, ideolojik parti diktaları veyahut milliyetçili sosyalizm adına totaliter rejimlerdi. Bu rejimler kurulduğu günde İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra günümüze kadar devam etti. Neden devam etti? Bunlara içeride meydan okuyan güçler her zaman ezilmiştir, devlet tarafından ezilmiştir. Siyasi, dış siyasi dengeler de bunların yaşamasını sağlamıştır ve bu böyle devam etmiştir. Bu bölge tarihi bağlamın dışında yaşadı Avrupa'da 2. Dünya Savaşı'ndan sonra daha geniş manzaraya bakarsak Avrupa'da faşist, nazist rejimler çöktü. İtalya, Almanya, demokrasiye dönüştü. Portekiz, İspanya demokratikleşti. Berlin Duvarı düştü Sovyetler düştü. Sosyalizm çöktü, komünizim çöktü. Orta Avrupa, doğu Avrupa, güney doğu demokratikleşti. Latin Amerika, Afrika, bazı Uzak Doğu devletleri. Geriye sadece bu bölge kaldı. Bu bölge tarihi bağlamın dışında yaşadı. Bunları kitabımda da böyle izah ettim. Bu konuda bir de kitap yazdım. “20. yüzyıl İslam dünyası.” Ben bunları böyle yazdım. Soru: Sorunları temel olarak İslam dünyasındaki diktatörlüklere mi bağlıyorsunuz? Cevap: Bütün İslam dünyası diyemezsiniz. Endonezya demokratikleşti. Benzer tecrübeler yaşadı. Fas şimdi örneğin demokratikleşiyor. Fas kraliyeti, tarihi bir kraliyettir. Bu bir yerde toplumların gelişmesiyle, sosyo-ekonomik gelişmeleriyle alakalı, toplumlarda siyasi tecrübelerin birikmesiyle ilgili. Şimdi Mısırdaki hadise şunu gösteriyor. Daha toplumda yeterli kadar siyasi oluşumları sağlayacak partiler oluşamadı. Libya’da partiler oluşamıyor. Ama mesela Tunus’ta oluşuyor. Zira toplumun yüzde 80'e yakını orta sınıf ve toplumda okuma yazma oranı çok yüksek, işçi sendikaları var, sivil toplum örgütleri kökleşmiş. Tunus’ta gelişme daha hızlı oluyor. Siyasi birikim eksikliği, orta sınıfın olmaması, sivil toplum örgütlerinin güçlü olup olmaması. Daha çok faktör var ama bunlar başlıcaları. Mısır ve Türkiye örneği Demokrasi Türkiye'de 1959 başladı. Mısır da demokrasi ne zaman bitti? 1952'de bitti. 52'den önce 1923’e kadar 30 yıllık bir demokrasi tecrübesi var. 1952’den günümüze 60 sene geçti. Biz kaç darbe yaşadık. Bir başbakanımızı idam ettik, cumhurbaşkanlarımızı hapse attık. Bugünlere geldiysek bu kadar sıkıntılardan sonra geldik. En gelişmişi biziz. Bu tecrübelerle oldu. Suriye'de hiç hür bir seçim oldu mu? 1952'den bu yana Mısır'da hiç hür bir seçim oldu mu? Libya’da parti diye sorsan adama insana neden bahsediyorsun diye sorarlar. "Başka milletlerin bir asırda yaptıklarını bir senede yapamazsınız" Avrupa’da, Fransa’da demokrasi ne zaman geldi? Fransız İhtilali ne zaman geldi? İngiltere’de neler oldu, demokrasinin beşiği olan ülkede? Kaç tane taht uçtu, kelle uçtu, bedel ödendi? Sen geleceksin böyle halk ayaklandı şöyle oldu, böyle oldu olmaz öyle bir şey. Naif bir düşünce tarzı. Hedef demokrasiye varmak. Başka bir hedef yoktur. Rejimlerin, yani halkların toplumların isteği bu. Kolay bir şey değil biraz sabırlı olmak lazım. Ortaya çıkan yeni liderlerin bunu düşünerek ortaya çıkmaları lazım. Başka milletlerin bir asırda yaptıklarını bir senede yapamazsınız.
Tatar ve Özersay aynı telden: "Akıncı ile aramızda ciddi bir konsensüs söz konusu değil"Ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar, partisinin Kıbrıs konusundaki tutumunun net olduğunu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile aralarında ciddi bir konsensüsün söz konusu olmadığını belirtti.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:59KIBRIS
Cemaat Meclisi belgeleri artık milli arşiv’deCumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi, Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi arşivini araştırmacıların kullanımına açıyor.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:55KIBRIS
Özersay: Kıbrıs konusunda siyasi partilerin görüşlerinde değişlik yokBaşbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Cumhuriyet Meclisi’nde Kıbrıs konulu kapalı oturumunun ardından konsesus olduğu yönündeki açıklamaların yanlışa sebebiyet verdiğini açıkladı.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:53KIBRIS
Sos çocukköyü yararına tiyatro oyunu sahnelendiMesarya Kültür Sanat Derneği Cevdet Erzen Tiyatrosu tarafından, SOS Çocukköyü Derneği yararına tiyatro oyunu sahnelendi.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:50KIBRIS
Töre, Büyükelçi Başçeri’yi ziyaret ettiCumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’yi ziyaret etti.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:45KIBRIS
LTB-Emaa bahar dönemi kurs kayıtları yarın başlıyorLefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ve Akdeniz Avrupa Sanat Derneği (EMAA) iş birliğiyle düzenlenen bahar dönemi kursları için kayıt işlemleri yarın başlıyor.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:40KIBRIS
Tatar: “Kıbrıs Türk Halkının daha yüksek bir refah seviyesine ulaşması gerekiyor”Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs Türk halkının daha yüksek bir refah seviyesine ulaşması gerektiğini, partisinin bu amaçla çalıştığını” söyledi.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:35KIBRIS
"Yeni hat açılışlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz"Ataoğlu "Ace Of Mıce Exhıbıtıon By Turkısh Aırlınes" fuarına katıldı20 Şubat 2019 Çarşamba 13:30KIBRIS
Akıncı Hollanda Büyükelçisi Jaarsma’yı kabul ettiCumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Hollanda Büyükelçisi Nathalie Jaarsma’yı kabul etti.20 Şubat 2019 Çarşamba 13:20KIBRIS
Kamu Görevlileri yasasında neler var? CANLI YAYINTaner Ulutaş ve Kamu-Sen Başkanı Metin Atan tepkilere neden olan Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı'nı konuşuyor20 Şubat 2019 Çarşamba 12:48KIBRIS
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.