25 Nisan 2024
  • Lefkoşa29°C
  • Mağusa28°C
  • Girne29°C
  • Güzelyurt29°C
  • İskele28°C
  • İstanbul22°C
  • Ankara26°C

AŞIRI TERLEME YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, aşırı terlemenin sebepleri ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Aşırı terleme yaşam kalitesini düşürüyor

28 Haziran 2020 Pazar 19:15

Aşırı terleme nedir?

Fizyolojik ve hayati bir süreç olan terlemenin gereğinden fazla olmasına aşırı terleme yani hiperhidrozis denir. Aşırı terleme temelde iki tip mekanizma ile oluşur. İlki duygusal aşırı terleme, diğeri ise termoregülatör cevap denilen ısıya ve çevresel etkenlere bağlı aşırı terlemedir. İnsan vücudunda ekrin ve apoekrin denilen iki tür ter bezi bulunur. Ekrin ter bezleri özellikle yüz, koltuk altı, el ve ayaklarda yoğunlaşmıştır. Kişinin yaşam kalitesini bozan önemli psikososyal sorunlara yol açabilen aşırı terleme tablosundan bu ekrin ter bezleri sorumludur.

Aşırı terlemenin sebepleri nelerdir?

İki tür aşırı terleme vardır. Primer yani belli bir nedeni olmayan ya da sekonder yani belli bir hastalığa bağlı olan terlemedir.

Primer, yani idyopatik; belli bir nedeni olmayan terlemede sempatik sinir sistemin bölgesel olarak artmış aşırı aktivasyonu mevcuttur. Altta yatan herhangi bir hastalık yoktur ve ısıdan ziyade emosyonel durum ve stresle tetiklenmektedir.

Sekonder terlemede ise mevcut bir sistemik hastalık varlığı mevcuttur (obezite, diyabet, hipertiroidi, hormonal bozukluklar, enfeksiyon hastalıkları, granülomatöz hastalıklar, tüberküloz, ilaç-madde kullanımı, menopoz vs.).

Aşırı terlemenin çeşitleri nelerdir?

Bölgesel aşırı terlemede en sık el ve ayaklar, koltuk altı ve yüz terlemesi şeklinde görülür. Yaygın terlemede ise tüm vücutta genel bir terleme hali söz konusudur. Nüfusun yaklaşık %3’ünde görülür, %50-60 oranında aile öyküsü vardır.

Altta yatan bir hastalık yoksa, terleme vücudun sadece belirli bölgelerinde ve en az 6 aydır devam ediyorsa, terleme gözle görünür düzeyde ve çift taraflı ve simetrikse, kişinin günlük aktivitelerini etkiliyor ve haftadan birden fazla tekrar ediyorsa, aşırı terleme uykuda kayboluyorsa, bu hastada bölgesel aşırı terleme vardır denilebilir. Bu kişiler genelde şiddetli psikososyal sorunlar yaşarlar ve el sıkışmaktan kaçınırlar.

Her aşırı terleme tedavi edilmeli midir?

Terleme miktarının şiddeti hafif, orta, şiddetli olarak 3’e ayrılabilir, orta ve şiddetli terlemesi olanların tedavi edilmesi gerekir.

Tedavi seçenekleri nelerdir?

Aşırı terleme tedavisinde medikal ve cerrahi olmak üzere farklı tedavi alternatifleri mevcuttur. Her bir seçeneğin kendine özgü avantaj ve dezavantajları, yan etki ve komplikasyonları vardır. 

· Topikal tedavi

Cilt üzerine uygulanan bu tedavide alüminyum klorid gibi çeşitli ajanlar içeren kremler kullanılmaktadır. Bunlar baş boyun bölgesi terlemesi, menopoz sonrası terleme gibi özel durumlarda kullanılsa da cilt irritasyonu, deriyi boyama, alerjik reaksiyon gibi yan etkilerinden ve düşük etkinlik oranı ve kısa etki süresi gibi dezavantajlarından dolayı günümüzde sık kullanılmamaktadır.

· Sistemik tedavi

Ağız yoluyla alınan çeşitli ilaçlar verilmektedir. Bu ilaçlar da içeriğindeki maddelerden dolayı, terlemeyi önleyecek dozlarda kullanıldığında ağız ve göz kuruluğu, uykusuzluk, mental değişiklikler, görmede bulanıklık, çarpıntı, idrar retansiyon gibi yan etkilere yol açmaları nedeniyle fazla tercih edilmemektedirler.

·İyontofrorez tedavisi

Cilde bir çeşit düşük voltajlı elektrik akımı verilmesi işlemdir. Özellikle el terlemesinde kullanılabilir.  Uzun süreli tedavi gerektirir. Gebelerde, kalp pili olanlarda, epilepsi hastalarında kullanılmaz. Ciltte kızarıklık, ağrı, yanma ve büller oluşabilir.

· Botoks tedavisi

El ve koltuk altı gibi belli bölgelere çok sayıda enjeksiyonla kas-sinir kavşağında geçici felç oluşturularak etki eder. Özellikle koltuk altı terlemelerinde günümüz pratiğinde yer bulmuştur. İşlemin etkinliği geçicidir ve ortalama 3-8 ay arasında tekrar ettirmek gerekir. Uygulama sırasında enjeksiyon yerinde hematom, ağrı, geçici kas gücü kaybı ve hissizlik gelişebilir.

·Cerrahi tedavi seçenekleri var mı?

Cerrahi tedavi günümüz tıp pratiğinde en kısa sürede etki göstererek, kalıcı bir şekilde en kesin sonuca ulaştıran, özellikle orta ve şiddetli hiperhidroz vakalarında güvenle uygulanabilen bir yöntemdir. Başarı oranı %90-100 arasında değişir, komplikasyon oranları düşüktür. Cerrahi tedavi ile yapılan işlemin adı ETS’dir.

ETS etki mekanizması nedir?

Kapalı video sistemleriyle terlemeye neden olan sempatik zincir bulunur ve çeşitli yöntemlerle hangi bölgede terleme varsa o seviyeden sinir iletisi bloke edilir. İşlemden hemen sonra terleme şikayetleri kalıcı olarak ortadan kalkar. İşlem 1 kere yapılır ve tekrarı gerekmez. Genel anestezi altında yapılır. Koltuk altından 1 adet 1 cm’lik kesi ile kamera ve çeşitli aletlerle yapılır. Aynı seansta her iki tarafa da yapılır. Ameliyat ortalama 40 dakika sürer.

Blokaj sinirin çeşitli yöntemlerle kesilmesi, koagule edilmesi ve klipslenmesi ile sağlanabilmektedir. Klipsleme ile yapılan işlem sonrası refleks terleme gibi komplikasyon gelişirse, klipsin çıkarılarak semptomların geri dönmesi amaçlanmaktadır. Ancak bunun bir garantisi yoktur. Çünkü sinir iletiminin bloke edecek kadar uygulanan bir basınç sinir iletiminde kalıcı blokaj oluşmasına neden olabilir.

ETS kimlere yapılır?

Orta ve şiddetli düzeyde bölgesel aşırı terlemesi olan, vücut kitle indeksi 30 ve altında olan, ek hastalığı olmayan, hastalar ETS işlemi için ideal kişilerdir.

ETS başarı oranları nasıldır?

El terlemesine %100’e yakın, koltuk altı terlemesinde %95’e yakın başarı vardır. Baş-boyun ve yüz terlemesinde ise bu oran %80 düzeyindedir. ETS ayak terlemesi için yapılmasa da bu işlemden sonra ayak terlemesinin de %50’ye varan oranda geçtiği bildirilmiştir. İşlemden sonra aynı gün ya da ertesi gün taburcu olunur. Eğer büro işi yapıyorsa 2-3 gün, daha ağır işler için ortalama 1 haftada normal günlük aktivitelere dönülebilir.

ETS’nin komplikasyonlar nelerdir?

Her cerrahi işlem gibi bu işleminde çeşitli komplikasyonları vardır. Ancak bunlar bindelik rakamlarla ifade edilen ve günümüz teknolojisinde çok az vakada gördüğümüz genel göğüs cerrahisi komplikasyonlarıdır. Enfeksiyon, kanama, atelektazi vs gibi. Bu işleme özgü komplikasyonlardan biri horner sendromudur ve artık çok çok nadir görülmektedir. Yine ilgilenen herkes tarafından iyi bilinen ve bu işlemi yaptırmak isteyenlerin en çok çekindiği komplikasyon refleks terleme durumudur.

Refleks terleme nedir?

İşlem öncesi, bel, karın, göğüs, bacaklar, diz kapağı gibi vücudun terlemeyen bölgelerinde, işlem sonrası terleme olmaya başlaması durumudur. Oluşmasının en büyük nedeni uygunsuz ve gereğinden fazla sinir blokajıdır. Bölgeye spesifik ve yeterli sayıda sinir blokajı uygulanan durumlarda ortalama görülme oranı %1-30 arasında değişir. Refleks terleme çeşitli yayınlarda çok değişik oranlarda bildirilmiştir. Hastayı rahatsız edecek düzeyde şiddetli refleks terleme görülme oranı %3 civarındadır. Genelde oluşan refleks terleme hafif düzeyde ve akmayacak şekilde tahammül edilebilir ve el terlemesine göre tercih edilebilir düzeydedir.

Neden bu kadar farklı oranlar var?

Cerrahi işlem biçimine, cerrahi metoda, yaşanılan iklim şartlarına, psikolojik ve duygusal değişikliklere göre değişebilmektedir.

Sonuç olarak bölgesel aşırı terleme tedavisinde her ne kadar çeşitli alternatifler ve bu alternatiflerin kendine göre artısı ve eksisi olsa da, en kesin, kalıcı ve en hızlı sonuç alınabilen yöntem sempatektomi işlemidir. Bu işlem günümüz teknolojik şartlarını bünyesinde barındıran tam donanımlı hastanelerde, deneyimli hekimlerce güvenle uygulanabilmektedir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA