ARAŞTIRMALAR KANITLADI: KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA ÇOK EMPATİ YAPABİLİYOR

İyi bir birey olmaktan başarılı bir yönetici ve hatta ebeveyn olmaya kadar en gerekli özelliklerden biri olarak gösterilen empati inceleme altına alındı. Yeni çalışmada kadınların diğer insanların duygularını tespit etmede daha iyi olduğu görüldü.

Bilişsel empati veya insanın kendisini bir başkasının yerine koyma ve ne düşündüğünü veya hissettiğini hayal etme yeteneği anlamına gelen zihin teorisi üzerine yoğunlaşan çalışma 57 ülkede 300 binden fazla kişiyi inceledi. Çalışma, ‘gözlerden akıl okumak’ gibi bir test yaptı ve katılımcılara 36 tane sadece gözlerin göründüğü fotoğraf gösterdi.

Teste katılan kişilerden gözleri fotoğraflanan kişinin hissettiği doğru duyguyu, dört duygu listesinden seçmeleri istendi. Çoğu ülkede, kadınlar duyguları doğru bir şekilde tespit etmede ortalama olarak erkeklerden daha iyi puan aldı.

Çalışmayı yöneten Dr David Greenberg, “Sonuçlarımız, dünya çapında çok çeşitli ülkelerde kadınların ortalama olarak erkeklerden daha empatik olduğunu gösteriyor” dedi.

Kadınlar, 16 yaşından 70 yaşına kadar bu konuda erkeklerden daha iyi görünüyor. Sonuçlara göre; kadınlar, ortalama olarak yüzde iki daha yüksek puan alıyorlar.

Kadınların, empati konusunda daha önde olmalarının nedeniyle ilgili bilimsel bir açıklama olmasa da erkeklerin anne karnında daha fazla testosterona maruz kaldıkları için daha az empatik oldukları ve kadınların genellikle diğer insanlara karşı kibar ve dikkatli olmaları için toplum tarafından özellikle teşvik edildikleri üzerinde duruluyor.

İngiltere, ABD, Kanada, Avustralya, İspanya, Almanya ve Hindistan da dahil olmak üzere 37 ülkede yapılan testte erkekler, hiçbir ülkede kadınlardan önemli ölçüde daha iyi performans göstermedi.

Araştırmacılar, 50 yaşından sonra kadınların empatisinde, menopozla bağlantılı olarak hormonal değişikliklerle ilgili olabilecek bir düşüş buldular. Testin sonuçlarına göre erkeklerin empatisinde de 58 yaşından sonra düşüş olduğu görüldü.

Başkalarıyla empati kurma yeteneği kişiden kişiye değişir ve kısmen genetiktir, ancak bunama, otizm, şizofreni ve kişilik bozuklukları gibi akıl sağlığı sorunları olan kişiler için özellikle zordur.