ARADA BİR
Taner ULUTAŞ
01 Mart 2015 Pazar 08:10
Ben söylemiştim. Ben demiştim gibi geyik muhabetinden öteye gitmeyen söylemlerden oldum olası nefret ederim. Ama bazen o nefret ettiğiniz şeyleri bile derdinizi anlatmak için kullanmak zorunda kalırsınız. Ben kendime yakışanı bir başka deyişle fikirlerime fikirleri ile karşılık vereni sever herkese yapışandan özellikle siyasilere yağdanlık olanlardan ise uzak durmaya çalışırım. Bundan 2 ay kadar evvel İskele - Kapraz Bölgesindeki belediye başkanlarının yanısıra bölgede ikamet eden dost ve arkadaşları ziyaret edelim dedik. Bilgi alış verişi esnasında sanki matbaadan çıkmışcasına hep ayni cümle ve kelimeler ile karşı karşıya kaldık. Sürekli olarak nasıl ki kredisi bitmiş bir dostluğun limitini yükseltmeye gerek yoksa, kredisini sonuna kadar tüketen siyasilerin de o koltukta limitlerini uzatmaya gerek yok imasında bulunup durdular. Bugün yaşanan durumu o gün dile getirdik ve gelmekte olan fırtınanın habercisi olduk. Olduk olmasına da iktidarda iktidarsızlık yaşayan efendilerin, siyasi yağdanlığımız olmayan insanların kapsama alanımıza girmesini yasakladık tavrı ile karşı karşıya kaldık. DP-UG’nin Lefke Bölgesindeki bazı üyelerinin istifasından hemen sonra CTP-BG’nin en önemli figürlerinden birisi konumundaki Ahmet Benli’nin partisi ile ilgili ilişkilerini askıya aldığını duyduk. İlişkinin asıldığı askının sağlamlığını, kopup koymayacağını tartışırken bukez bizim daha önce dile getirdiğimiz Karpaz Bölgesindeki CTP-BG üyelerinin partileri ile ilişkilerini askıya aldıklarını işittik. Hem DP’liler hemde CTP’liler bugüne kadar bekleyin yarın daha güzel olacak diyenlerin sözleri ile uyutulduklarını dile getirirken, madem yarınlar güzel olacaktı bugünler de dünlerin yarını değilmi diye soruyor. Sorudan sonra bugünlerin de dünün yarını olduğunu anlayıca parti ile ilişkileri askıya aldılar. Düne kadar hem halkı hemde kendi yandaşlarını boş vaatler ile kandıran birçok siyasi gönlündeki aslanı Silihtardaki ‘Beyaz Saray’a çıkartmak isterken, iktidarda yaşadıkları iktidarsızlığı bukez devlet gücü ile tamamlamaya çalışıyorlar. Devlet gücünü olabildiğince kullanmaya çalışırken yarattıkları eşitsizliği de görmezden geliyorlar. Ünlü düşünürler elini vicdanına koy eğer koyamıyorsan ya elin yoktur ya vicdanın der. Sanırım bu eşit olmayan yarışta birilerinin ne eli nede vicdanı var. Meclis yasa düzenleyicisidir. Yasama işlemini yaparken Yürütme ile çıkan yasaların uygulanmasını sağlar. Ama adam hem kel hemde fodul olunca hem çıkardığı yasaları umursamaz hemde yürütme de neymiş boş ver canım deme aymazlığını yapar. Bir dostum bana abi seçim yasakları var. Ama Milli Eğitim Bakanlığı seçim yasaklarına rağmen ‘Ustalık Sınavları’ yapıyor. Bu seçim yasaklarına girmiyormu diye sordu. Ah be sevgili dost bazı siyasiler pahalı parfümleri bir kenara bırakıp insana güven veren gibi kokmuyorsa suç yine biz halkındır. Çünkü bunun hesabı ve niçinini sormaktan aciz bir görüntü yansıtıyoruz. Kuaförlük, güzellik uzmanlığı ve erkek berberliği, eğitimin dışında olan birçeşit yetenek isteyen işlerdir. Bunların sınavları da her zaman yapılabilen sınavlardır. Okul sınavları olsa anlarım ama bu eğitim dışı sınavları ve sonrasında verilecek belgelerde oy uğruna bak ben sana işin için belge verdim sende bana oyunu ver düşüncesi ile yapılan işlerdir kanaatindeyim. Bunların sınavları seçim yasaklarının içinde yapılmasını da ben anlamıyorum. Anlayan varsa benim gibi anlama özürlülerine de bir yol anlatsın derim. ****** Portokalları döke döke gitti!. KKTC’nin genelinde yaşanan birçok trafik kazalarında yaşanan umursamazlık ve nemlazımcılık dün Lefkoşa – Girne Anayolunda birkez daha gözler önüne serildi. Trafikta seyreden araçların güvenliğini umursamayan ve araç sürücülerini kaza riski ile karşı karşıya bırakan bir kamyon sürücüsü taşımakta olan portokalları yola döke döke aracı ile seyretmeyi tercih etti. Girne’den Lefkoşa’ya doğru saat 17.30 raddelerinde seyreden TJF 653 plakalı kamyon üzerine yüklenen kasalar, emniyetli bir şekilde muhafaza altına alınmaması ve üzerleri örtü ile kapatılmayıp bağlanmaması nedeni ile yollara saçıldı. Kasalar içerisinde muhafaza edilen portokallar, Lefkoşa –Anayolu üzerine dökülürken kamyon üzerinden düşen kasalar da trafikteki araçlar için tehlike oluşturdu. Kamyonun arkasında, kendi aracı ile seyreden bir vatandaş tarafından görüntülenen olay sonrasında ayni vatandaş tarafından yapılan açıklamada, Girne'den Lefkoşa'ya seyrederken gördüğüm manzara bazı insanlarımızın ne kadar umursamaz ve vurdumduymaz olduğunu bana hatırlattı. Alınmayan tedbir nedeni ile yollara dökülen ve yolu portokal bahçesine çeviren bu olay resmen bir Ölüm tehditi değil mi? Bende kamyonun arkasında gittiğim için dökülen kasa ve portokallar nedeni ile az daha kaza yapıyordum. Hade beni bırakın ya o kamyonun arkasında bir motorlu gideydi sanırım yapacağı kaza sonrasında Ana bile demezdi. Biraz daha duyarlı olsak çok iyi olur dedi. [caption id="attachment_54181" align="alignleft" width="526"] Günün Fotoğrafı[/caption]
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.