"ANASTASİADİS, YDP'DEN KOPYA ÇEKİYOR"

Son iki günden beri rum yönetimi depara kalkmış durumda. Kıbrıs'ın hayati konularında, sınır tanımaz taleplerle gündeme oturma çabasındadır. Cran Montana görüşmelerinden eli boş dönen Rum lider Anastasiadis yeni talepler ve önerilerle yine şımarık tutumunu sürdürmekte ancak bu taleplerini sıralarken, KKTC kamuoyunda gündeme gelen konuları tembel öğrenci gibi kopya çekmekte, pervasız talepteler de bulunmaktadır.

Çeyrek lider Anastasiadis'in taleplerinden biri, bu gün ortaya attığı Maraş'ın eski sahiplerine iade edilmesiymiş. Bitmedi, ikinci talep Maronitlerin köylerine geri dönmesiymiş.

"ANASTASİADİS KOPYA ÇEKMEKTE"

Öyle sanıyorum ki, Anastasiadis Yeniden Doğuş Partisi'nin ortaya attığı konuları kopya çekmektedir. Yalnız unuttuğu bir şeyi hatırlatmak isteriz; bizim bu konuları gündeme getirirken bu toprakların KKTC tasarrufunda ve korumasında olduğunun, bütün denetimin KKTC tarafından sağlanacağının altını çiziyoruz. Ne yazık ki Anastasiadis buraların hala rum toprağı olduğu rüyasını görmektedir. Bu rüyalardan ayılmayan rum lider yeniden toplumlar arası görüşme talebinde bulunmaktadır. Hani "yenilen güreşçi güreşe doymaz" derler ya, aynen öyle. Daha dün yapılan görüşmelerde anormal taleplerle çözüm yollarını tıkayan rum lider, şimdi yeniden görüşme talep etmektedir. Acaba Türk'lüğün diplomatik zaaf içinde olduğundan ve bu dönemde kazanımlarının çok olacağına inandığından mıdır, yoksa sayın Akıncı'nın Cumhurbaşkanlığı makamında oluşunu büyük bir fırsat olarak mı telakki etmektedir? Bu gün sayın Akıncı'nın "bütün Rum'ları aynı kategoriye koymayın, aralarında iyileri de vardır" derken, onlara cesaret mi vermektedir?

"KİMSE RÜYASINDA DARI GÖRMESİN"

Yeniden Doğuş Partisi olarak tavsiyemiz, kimse rüyasında darı görmesin. Bu Millet'in aç tavuklara kaptıracak bir karış toprağı yoktur. Toplumlar arası görüşmeler misyonunu ve cazibesini kaybetmiştir. Rum'ların pervasız tutumları göz önünde tutularak, Rum'larla bir arada yaşamanın imkansız olduğu anlaşılmıştır. Gündeme getirdiğimiz konularda koşulları biz koyar, biz uygularız. Bunların dayanak noktası olarakta Türkiye'nin garantörlüğünü görüyor, bunun sulandırılmasını ve pazarlık konusu yapılmasını da asla kabul etmeyeceğiz.