Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununun aslında bir Avrupa problemi olduğunu, çünkü Avrupa için açık bir yara teşkil ettiğini ve bu yaranın iyileşmesinin özellikle enerji alanında daha güçlü bir Avrupa Birliği’ne önemli ölçüde katkıda bulunacağını söyledi.

Fileleftheros ve diğer gazetelerde yer alan habere göre Anastasiadis, dün Helsinki’de gerçekleştirilen Avrupa Halk Partisi toplantısında yaptığı konuşmada “Doğu Akdeniz’deki enerji rezervlerinden dolayı, Avrupa Birliği’nin tamamı için açılmakta olan büyük perspektiflerden” söz etti.

Habere göre Anastasiadis, yeniden birleşmenin, BM Güvenlik Konseyi kararları, AB müktesebatı aynı zamanda AB ilke ve değerleri temelinde, Kıbrıs’ın bağımsızlığını ve egemenliğini garanti altına alan yaşayabilir ve işlevsel bir çözümle birlikte, ülkeye, tüm Avrupalıların yararına olacak şekilde, Avrupa ve bölge arasında köprü olarak aynı zamanda Doğu Akdeniz’de bir istikrar kapısı olarak rolünü geliştirmesi konusunda izin vereceğini de söyledi.

Anastasiadis sözlerinin devamında, devlet ve hükümet başkanları aynı zamanda merkez sağ partilerin liderlerin ve Avrupa Halk Partisi’ne mensup AP milletvekillerine de seslenerek, büyük Avrupa siyasi grubunun Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına yönelik desteğinden duyduğu memnuniyeti de ifade etti.

Anastasiadis bu desteğin, dün akşam benimsenen kararla yenilendiğini de sözlerine ekledi.

Haravgi gazetesinde yer alan habere göre ise, Anastasiadis toplantıda yaptığı konuşmada “doğu ve güney bölgelerinde her ne olursa, bunun kendilerine doğrudan etkisi olduğuna” işaret ederek, “topraklarının yüzde 37’sinin işgal edilmesini aynı zamanda Türkiye tarafından uluslararası ve Avrupa hukukuna aykırı olarak, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar olmak üzere vatandaşlarının insanlık hakları ve temel özgürlükleri ihlal edilmesini yaşamakta olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başkanı olarak, AB’nin son bölünmüş üye devletinin yeniden birleşmesinin önemine işaret etmek istediğini” vurguladı.

Anastasiadis “birlik ve bütünlüğe sahip güçlü bir AB’nin, kurucu anlaşmaların ilke ve değerlerine de dayanarak, tüm politika ve faaliyetlerinin merkezinde bulunması gerektiğini” sözlerine ekledi.

WEBER’İN AÇIKLAMALARI

Fileleftheros ve diğer gazetelere göre, Avrupa Halk Partisi’nin (AHP) Avrupa Komisyonu başkanı adayı olarak seçilen Manfred Weber ise basına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tam üyesi olamayacağına dair kesin tezi dile getirdi.

Açıklamasında, AB ile Türkiye arasındaki güçlü işbirliğine inandığını dile getiren Weber, birbirlerine ihtiyaçları olduğunu, ortak olduklarını, komşu olduklarını, problemlerini birlikte çözebileceklerini ancak genişleme sürecine inanmadığını dile getirdi.

Gazete Weber’in, Türkiye’nin tam üyeliğiyle birlikte, AB’nin genişlemesine dair her türlü olasılığı reddettiğini de öne sürdü.

Kıbrıs sorunu ve Rum Yönetimi’nin enerji programı konusundaki ileri sürülen Türk tehditleri konusunda ise Weber, “Kıbrıslıların endişelerinin Avrupalıların da endişesi olduğunu” dile getirdi.

Gazeteye göre Weber sözlerini şöyle sürdürdü; “Kıbrıs’la ilgili esas mesajım, Kıbrıs’ın AB üyesi olması önemlidir, çünkü yalnız değilsiniz şeklindedir. Kıbrıs gibi küçük bir ülke bile, AB’nin tamamının dayanışmasına güvenebilir.”

NEOFİTU’NUN HELSİNKİ TEMASLARI

Alithia gazetesi ise haberinde, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun Avrupa Halk Partisi toplantısı dolayısıyla Helsinki’de gerçekleştirdiği temasları çerçevesinde, aralarında Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi Başkanı, aynı zamanda Almanya ve Avusturya başbakanlarının da bulunduğu üst düzey yetkililerle temaslarda bulunduğunu haber verdi.