ANASTASİADES'İN 4 AYI

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, hükümetinin ilk dört aylık icraatlarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Rum basını tarafından ilgiyle takip edilen açıklamalarında Anastasiadis, büyük oranda Güney Kıbrıs’ın ekonomik durumu ve AB’yle imzalanan memorandum konusuna değindi.

Anastasiadis, kötü durumdaki ekonomilerinin daha kötüye gitmemesi için, AB ile yaptıkları anlaşmaya aynen uyacaklarını söyledi.

Büyük tasarruflara gittiklerini de kaydeden Anastasiadis, tasarruflarla, batma tehlikesi içinde olan kurum ve kuruluşlara katkıda bulunmayı hedefledikleri belirtti.

Rum Lider, kısa sürede krizden çıkmalarının mümkün görünmediğini, bunun için zamana ihtiyaçlarının olacağını sözlerine ekledi.

Açıklamasının doğalgaz yataklarına ilişkin bölümünde ise Anastasiadis, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde yer alan 12. parseldeki doğalgazın, doğrulama sondajının kesin sonuçlarının alınmasının ardından ön satışını gerçekleştirmeyi hedeflediklerini açıkladı.

Doğalgaz konusunda yol haritasının hazır olduğunu ve doğalgaz sıvılaştırma tesisinin inşası kararının alındığını ifade eden Anastasiadis, bu tesisin inşası amacıyla Noble Energy ve Delek şirketleriyle anlaşmalar imzalandığını, altyapı inşasına katılmak içinse ENI/Kogas şirketinin yanı sıra üçüncü ülke şirketlerinin de ilgi beyan ettiklerini öne sürdü.

Anastasiadis ayrıca, Türkiye’nin AB müzakere sürecine de değindi ve “kendi politikalarını etkilemeyen Türkiye’nin 22. müzakere başlığının açılmasına, dost ülke Fransa’nın talebi üzerine, onay vereceklerini” duyurdu.

Anastasiadis basın açıklamasında, Türkiye AB Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış’la Hırvatistan’ın AB’ye katılımı töreninde gerçekleştirdiği görüşmeye de açıklık getirdi.

Bağış’ın konuya ilişkin basında yer alan açıklamalarının sorulması üzerine Anastasiadis, “Annan Planı’nın, reddedilmiş olmasından ötürü yeniden gündeme gelemeyeceğini” Bağış’a ilettiğini söyledi.

Anastasiadis, Bağış’la görüşmesine ilişkin Rum Ulusal Konseyi’ne bilgi verdiğini belirtirken, Kıbrıs Rum tarafının müzakereci ataması ve Türkiye’nin bunu kabul etmemesi olasılığının sorulması üzerine ise “Sadece Kıbrıslı Türklerin değil, ulusal çıkara, Kıbrıslı Rumların da faydasına olacağına inandığımız şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.