ANASTASİADES VE MAYINLARI

Güven Yaratıcı Önlemler paketleri yıllardır konuşuluyor. Hal böyle olunca aslında beklentiler de yüksek. Bu küçücük adada yaşayan iki toplumun yakınlaşması için acilen bir şeyler yapılması, bu yapılacak çalışmaların ise vatandaşa etkin şekilde yansıtılması önemli. Şu ana kadar sınırların karşılıklı geçişler açılması ve Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları dışında, topluma yarar sağladığını düşündüğümüz ciddi bir adımın atılmadığını görüyoruz. Kıbrıs’ın güneyinden gelen ve günlerdir aklımda olan bir açıklama, beni ciddi şekilde rahatsız ediyor. Bu açıklama ile ilgili dün birkaç telefon görüşmesi yaptım. Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades 5 madde haline çok ciddi gözükmeyen güven yaratıcı önlemler açıkladı. Bunlar arsında özellikle bir madde bizi hayrete düşürdü. Açıklanan Güven Yaratıcı Önlemler içerisinde çarpıcı olan, Kıbrıs’ın kuzeyindeki mayınlı bölgelerin haritaları ile ilgiliydi. Akıncı ve Anastasiades’in gerçekleştirecekleri ilk görüşmede, Anastasiades Kıbrıs Rum ordusu tarafından Beşparmaklara yerleştirilen 28 mayınlı bölgenin haritalarını Akıncı’ya vereceğini ifade etti. 40 yılı aşkın bir süre saklanan haritalardan bahsediliyor. Dün ilk olarak sevgili Cenk Diler’i aradım. Emekli bir komutan olarak bu konu üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik ve onun bu konudaki görüşlerini de okuyucularla paylaşmasının bizim için önemine vurgu yaptım. Sevgili Cenk Diler ihtimal vermediğini kaydetti. Ardından bir başka Detay yazarı ve emekli komutan Mesut Günsev’i aradım. 1974’te çıkartmada aktif görev alan isimlerden birisiydi Mesut Günsev. O dönemde gencecik bir binbaşı olarak harekatta görev almış ve Beşparmaklar’da aktif şekilde bulunmuştu. Günsev de bu açıklamaları duyduğunu, ancak mayın tarlası olarak bahsedilen bölgeye ihtimal vermediğini söyledi. Günsev bana Sadrazam Albay’ın daha fazla bilgi vereceğini kaydetti. Derken 3. Görüşmeyi yapıp Emekli Kurmay Albay Halil Sadrazam ile görüştüm. Sadrazam ise “yoktur diyemem ama var olduğunu da sanmıyorum” yorumunu yaptı. Sadrazam ayrıca ekledi; “Eğer böyle bir şey varsa Kıbrıslı Rumlar çok büyük bir insanlık suçu işlemiştir. 40 yıldır eğer bu tehlikenin farkındalar ise ve söylememişlerse çok büyük bir suça ortak oldular…” yorumunda bulundu. Haklıydı Sadrazam. Ortada ciddi bir insanlık suçu olduğu gerçeği var. Dünkü bu görüşmelerde ortak 1-2 nokta var onları da sizinle maddeler halinde paylaşmam gerek.

• Beşparmaklardaki bir çok nokta askeri ve siviller tarafından bu güne kadar adım adım gezildi.
• Bu güne kadar (savaş dönemi dışında) mayına ulaşılmadı. Herhangi bir mayın patlaması gerçekleşmedi.
• Savaş sonrasında bulunan el bombasının pimini çektikleri için Alper ve Osman isimli iki çocuğun yaşamını kaybettiği biliniyor.
• Mayınlar işlevselliği gereği gizli saklı yerlere döşenmez, bu nedenle 40 yıl zarfında olası bir patlamada can kaybı ve yaralanma yaşanabilirdi. Böylesi kötü bir gelişme yaşanmadı.
• 1974’te döşenmiş olarak bulunan mayınlar vardı ama Rumların bu mayınlara hakim olmadığı. Rastgele döşediği ve pimlerinin bile çekilmediği biliniyor.

Özetle Anastasiades’in sunacağı bu sözde haritayı ve Mustafa Akıncı’nın bu doğrultuda yapacağı açıklamaları merakla bekliyorum. Bu açıklama bana Kıbrıs Cumhuriyeti Basın Enformasyon Dairesi, Türk Masası’ndan Iacovos Tsangaris’ten Anastasiades’in yazılı açıklaması olarak gelmişti. Yani kaynak boş bir kaynak değil. Resmi el, resmi açıklama… Şimdi gözler bu bahsi geçen mayın tarlaların durumuna çevrildi. Hakkımıza hayırlısı.