Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da genelevleri ve seks işçilerinin kendilerini sergiledikleri vitrinlerle bilinen Red Light District'in (De Wallen) ‘turist çekim merkezi' haline gelmesinden rahatsız olan yöneticiler, turistlerin seks işçilerini küçük düşürdüğünü savunuyor.

Geçen yıl haziran ayında göreve başlayan Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, şehrin bu kötü imajını değiştirmek için kolları sıvadı.

Başkan Halsema, yerel yayın yapan Het Parool'a verdiği demeçte, adeta ‘kutsal bir ziyaret yaparcasına' bölgeye gelen turistleri eleştirerek, onların seks işçilerine yönelik tutumlarını ‘nahoş ve aşağılayıcı' bulduğunu söyledi. Halsema, bu tutumun seks işçilerinin güvenliğini ve saygınlığını tehlikeye düşürdüğünü vurguladı.

'META OLMAMALILAR'

"Kadınların koşulları giderek kötüleşiyor" diyen Halsema, şehirdeki yerlilerin de seks işçiliğinin böyle olmaması gerektiğinin düşündüklerini aktardı.

Savunmasız seks işçilerinin bu şekilde sergilenmesini de topa tutan Halsema, yaza kadar bir dizi önlemi hayata geçirmeye söz verdi.

Halsema, "Her şeyden önce seks işçilerinin daha bağımsız ve yetkin olmalarını, bir meta gibi kullanılmamalarını ve suiistimal edilmemelerini garanti altına almak zorundayız" dedi.

Belediye Başkanı daha önce de Ağustos 2018'de bölgenin ‘yoğun gecelerde geçici olarak kapanması' önerisini gündeme getirmişti.

20 MİLYON TURİST ZİYARET EDİYOR

Giderek artan ilgiyle baş etmekte zorlanan Amsterdam, yılda yaklaşık 20 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Bu durum aynı zamanda oldukça küçük bir bölgede yer alan Red Light District ve burada çalışan seks işçileri için de artan bir baskı unsuru olarak kabul ediliyor. Seks işçilerinin bazılarının lisanssız çalıştırılması ve insan kaçakçılığının yaygın olması da yaşanan önemli sorunlar arasında sayılıyor.

AMSTERDAM'IN İLK KADIN BAŞKANI

Amsterdam'ın ilk kadın belediye başkanı olan Yeşil Sol Parti'nin (GL) eski lideri Femke Halsema, mülteciler ve seks işçileri hakkında yaptığı çalışmalarla da biliniyor. Göreve seçildiğinde yaptığı konuşmada da, homofobiye, transfobiye, mültecilere ve azınlıklara vurgu yapmıştı.