27 Kasım 2024
  • Lefkoşa7°C
  • Mağusa11°C
  • Girne11°C
  • Güzelyurt5°C
  • İskele11°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara-4°C

ALIN SİZE TURİZM MEMLEKETİ

Oshan SABIRLI

20 Kasım 2015 Cuma 09:12

Detay Gazetesi olarak haberi biz Pazartesi günü duyurmuştuk. Eko Turizm Tesisi’ne haciz kararını manşet haber şeklinde aktarmıştık size. Hiç kuşkusuz haciz kararı, yaşanan yasal prosedür çerçevesinde, mahkeme tarafından uygun görülen bir karar olarak karşımızda duruyor. Mahkemeye sözümüz yok, zaten olamaz. Ancak işin dikkat çekici yanı, mahkeme sürecine neden gelindiği? Bir işletmecinin kendi elleri ile yaptığı tesisi yakacak kadar neden çıldırdığı? Neden çaresiz kaldığı sorgulanmalı. Ülkemizde EKO Turizm’in gelecek vaat eden ve turizm çeşidi olduğu sürekli vurgulanıyor. Ancak lahmacun politikaları ile eko turizmin yürüyemeyeceği ve tüm tesislerin batacağı gerçeği de tam önümüzde. Bu ülkede eko turizmi en iyi beceren, hatta belkide tek beceren kişinin durumu oteli yakacak kadar içler acısı ise gerisini varın siz düşünün. Cenk Diler geçtiğimiz hafta köşe yazısında “Bu Ülkede Turizm Sektörü Hiç Batmayacak” başlığı ile okuyucularımıza seslenmişti. Aslında bu köşe yazısında 28 Ekim, 30 Ekim, 4 Kasım ve 7 Kasım 2015 tarihli bakanlar kurulu toplantılarında alınan bazı “gezi kararlarını” aktarmıştı. Birçoğu, sözde KKTC Turizmini geliştirmek veya KKTC’nin bir devlet olduğu iddiası ile LONDRA’dan Kazakistan’a, Fransa’dan Rabat’a, Cakarta’dan Litvanya’ya kadar yalnızca 4 bakanlar kurulu kararı ile yapılan gezilere dikkat çekilmişti. Biz Turizm Müsteşarı’nın kim olması gerektiğini tartışmaya devam edelim... Biz kim daha çok delege yazdı… kim daha çok Kalkınma Bankasını söğüşledi… kim YAGA’dan arazi kopardı diye uğraşmayı sürdürelim... Peşkeşin haddi hesabı olmayan bir ülkedeyiz. Kişisel rantın tavan yaptığı, bu mekanizmanın ise gelen ağam giden paşam mantığında ne sağcı, ne solcu, ne de futbolcu dinlemediğini görüyoruz. Bu ülkede denetim mekanizmalarının hiçbir aşamada çalışmadığı gerçeği tam karşımızda. Üstelik bakanlıkların çalıştığı alanda cehaleti farklı şekillerde yüzümüze vuruyor. Bir daha. Bir daha. Ve bir daha karşılaşıyoruz benzer KKTC klasikleri ile. Hani Türkiye’nin bize balık tutmayı öğretmediğini söylüyoruz ya çoğu zaman ve suçu başkalarında arıyoruz, kolaycılığa kaçtığımız ortada. Son zamanlarda “bu ülkeye hiç güvenim kalmadı” sözünü sokaktaki vatandaştan daha sık duyuyorum. Siyasi erkin yerle bir olduğu, yeni, farklı burjuvalar yaratıldığı, eşitsizliğin her yanı sardığı bir dönemde inançsızlık daha da artacak. Zekai Altan bu ülkede turizm alanında yaşanan çatlağın en önemli örneklerinden bir tanesiydi. Ülkedeki turizm tesislerinin eşitsizliği, verilen fonlar, teşvikler ve muafiyetler bir kez daha gözden geçirilmeli ve işe küçük işletmeler yerine büyük, güçlü işletmelerden başlanmalı.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.