ALİ BİZDEN KİMLERİN TAŞERON PARTİ KURACAĞINI İŞARET ETTİ?
05 Nisan 2015 Pazar 17:24
Ali Bizden 30 Mart tarihinde kişisel bloğu bizden.net'te yazdığı yazısında ;
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından başlayacağı aşikar “yeni bir siyasi parti” gündemi açısından şimdiden not düşmekte fayda var:
O siyasi paket buraya gelecek ve zeminini tahkim eden bir siyasi taşeron zihniyet icrasına talip olacak.
Tahkimatta duruma ayana kadar, kısa bir süre emeğim olduğu için çok ama çok üzgünüm…
Nasıl demişlerdi?
“Zaman kimin haklı olduğunu gösterecek”.
Korkarım evet, zaman kimin yoldan çıktığını gösterdi bile! dedi.
İşte Ali Bizden'in çok tartışma yaratacak o yazısı;
BU YOL, DEMOKRATİK BİR YOL DEĞİL…
Sonuna kadar tahammül edemeyenler olur diye yazının dibine sıkıştırmadan, en tatlı yerini en başta diyeyim:
Partilerin sağlıksız yapısı üzerine inşa edilen siyaseti sıfırlama siyaseti, otoriter bir siyasi paketin unsurudur.
Şimdi güncel durumun izahı için biraz geçmişe ve Almanya’ya kadar uzanalım.
Yıllarca meyhane ve kafelerde siyasetle alakasız kitlelere ateşli popüler sığ nutuklar atan Hitler, 30 Ocak 1933’te karma hükümetin Başbakanı oldu, ama eli güçlü değildi. Mart’ta seçimler yapılacaktı. Sosyal Demokratlar ve Komünistler güçlüydü. 27 Şubat 1933 günü akşamı Alman Parlamentosu (Reichstag) yanmaya başladı.
DİKTATÖRLÜK KIVILCIMI
Başbakan Hitler, hemen muhaliflerini suçladı. Ülkede “muhalif avı” başladı. Binlerce insan tutuklandı. Kundaklama sanığı olarak Hollandalı, akli dengesi biraz bozuk bir anarşist yakaladı. Marinus Van Der Lubbe adındaki sanık idam edildi.
İlk toplama kampları da Reichstah yangınından sonra kuruldu.
1933 yılındaki Reichstag yangını Hitler diktatörlüğüne ortam hazırladı. Hitler Cumhurbaşkanlığı’nı ve Başbakanlığı birleştirdi. Ilımlı siyaset çevreler pasifize edildi, muhalefet güçlerinin tasfiyesine yol açtı.
Parlamenter rejim ortadan kaldırıldı. Böylece Nazi diktasi kuruldu.
Cumhurbaşkanı Hindenburg, Nazilerin baskı ve yıldırma politikasına sessiz kaldı. Anayasadaki temel hak ve özgürlükleri içeren pekçok maddeyi iptal etti. Böylece muhalefet güçlerinin eli kolu bağlandı.
Bütün bunlar parlamentonun kendini koruması olarak lanse edildi. Oysa bu yasalar, parlamenter rejimi ortadan kaldırmış, kısa sürede Alman faşizminin yerleşmesine neden olmuştu. Bu baskı ve terör ortamında yapılan Mart 1993’teki seçimlerden Naziler zaferle çıktı.
MECLİS DEVRE DIŞI
24 Mart’ta parlamento, Hitler’e tam yetki verdi. Hindenburg’u ikna eden Hitler, “Halkın ve Reich’ın ihtiyacının giderilmesi”ni içeren beş maddelik bir yasa çıkardı. Buna göre hükümet her türlü yasayı meclis onayı olmadan yürürlüğe koyabilecekti.
1934’te Hindenburg ölünce, Hitler Cumhurbaşkanlığı’nı ve Başbakanlığı birleştirdi. Böylece Nazi diktasi kuruldu.
1933’te Reichstag yangını, dünyayı ateşe veren bir diktatörlüğün tahkim edilmesine yaradı. Sosyal Demokratların ve Komünistlerin ilgisi olmadığı sonradan ortaya çıktı. Genel kabul gören yorumlara göre Reichstag sabotajında Nazilerin eli vardı. Akli dengesi bozuk anarşist ise sadece bir aletti.
Nazilerin iktidarı boyunca parlamento bir kez daha toplanamadı. Ama bina Nazi iktidarında savaş kararları, ülke politikalarını planlamak için yapılan oturumlar için ve nasyonal sosyalist propaganda amaçlı kullanıldı. 20 Haziran 1991 tarihinde Berlin’in yeniden Almanya Cumhuriyeti’nin başkenti olmasıyla Reichstag da yeniden Almanya Federal Meclis binası oldu. Bina Nisan 1999’da meclis binası olarak kullanıma açıldı.
DEVLETİN BEKASI SİYASETİ
Kültürel tarihinde “devletin bekası için kardeş katli vaciptir” yerşelik kabulü olan düşünsel iklimlerde, ana ekseninde devletin bekası olan diskurlardan feci şekilde imtina etmek gerekir.
Vaziyetin güncel görünümlerine bakalım isterseniz:
- Siyasi partilerle vekillerin hal-i pür melalini, siyaset kurumunu sıfırlamak için zemin olarak kullanmak.
- Siyasetsiz (sağ-sol yok ‘iyi’ var) bir siyaset vaat etmek.
- Teknokrasi idealizmi, bir diğer ifadesiyle sıradan yurttaşı siyaseten hiçleştiren teknik bilgi ve uzmanlık fetişizmi.
- Sistemi ve o sistemi oluşturan sosyolojik zemini es geçerek, toplumsal değişim yerine, değişimi bir tek bireyin insanüstü kişisel hasletlerine vakfetmek.
- Değişimi, bir tek bireyin mükemmelliğinden mütevellit icraatlarına endekslemek.
- Tüm kurumların bir bireyin liderliğinde mükemmelleştirileceği otokrat dilini benimsemek.
- Devlet kurumunu, yurttaşın her durumda minnattar olması gereken kutsal bir otorite olarak konumlandırmak; kendini devletin evladı olarak tanımlamak.
- Devlet işleri ile hükümet işleri arasında ayırım yaparak, demokratik siyasetin dışında otoriterizmin tartışmasız uygulanabileceği meşru bir alan yaratmak.
- Mutlak doğruları bilen tek insan olduğu, bu minvalde alternatifsiz olduğu sanrısına kapılıp bunu alenen ifade etmek.
- Siyaseti bir çatışma kültürü olarak değil, teknik olarak güçlü olanın uzmanlığı çerçevesinde mutlak bir uzlaşı kültürü olarak tanımlamak.
YANGININ ATEŞSİZ BİÇİMİ
Haklısınız, burası Almanya değil ve yıl da 1933 değil. Bizde olmaz öyle fena şeyler değil mi?
Meclis yangını ile demokratik siyasetin katli demek, sadece meclisin alevlerle cayır cayır yanması demek olsa keşke. Bu bakımdan, Almanya olmasak da ciddi şekilde endişeliyim…
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından başlayacağı aşikar “yeni bir siyasi parti” gündemi açısından şimdiden not düşmekte fayda var:
O siyasi paket buraya gelecek ve zeminini tahkim eden bir siyasi taşeron zihniyet icrasına talip olacak.
Tahkimatta duruma ayana kadar, kısa bir süre emeğim olduğu için çok ama çok üzgünüm…
Nasıl demişlerdi?
“Zaman kimin haklı olduğunu gösterecek”.
Korkarım evet, zaman kimin yoldan çıktığını gösterdi bile!
- Dr. Sibel Siber: “Kardeş Ocağı Kıbrıslı Türklerin ilk sivil toplum örgütü olarak adını tarihe yazdırdı.”Dr. Sibel Siber, Kıbrıs’taki Türk varlığının kökenlerinden başlayarak günümüze kadar süregelen etnik gerilimlere, siyasi eşitlik mücadelesine ve çözüm sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.27 Kasım 2024 Çarşamba 14:41KIBRIS
- Medya Etik Kurulu’ndan Yeni Atamalar ve Görev DeğişiklikleriMedya Etik Kurulu’ndan Yeni Atamalar ve Görev Değişiklikleri27 Kasım 2024 Çarşamba 13:16KIBRIS
- Bütçe görüşmeleri komitede sürüyorCumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde bugün, Dışişleri Bakanlığı (Türk Ajansı Kıbrıs), Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri görüşülecek.27 Kasım 2024 Çarşamba 12:59KIBRIS
- İskele'de denetimler ve eğitim devam ediyorİskele'de denetimler ve eğitim devam ediyor27 Kasım 2024 Çarşamba 12:46İSKELE
- Basketbol alt liglerde sezon başlıyorBasketbol alt liglerde sezon başlıyor27 Kasım 2024 Çarşamba 12:34BASKETBOL
- Açık Pazar, Ülker Lefkoşa Maratonu dolayısıyla 30 Kasım Cumartesi kurulacakAçık Pazar, Ülker Lefkoşa Maratonu dolayısıyla 30 Kasım Cumartesi kurulacak27 Kasım 2024 Çarşamba 12:33LEFKOŞA
- Kayıplar konusu Rum Meclisi komitesinde görüşüldüRum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Türkiye'nin Avrupa Konseyi tarafından denetlenmesi çabalarının sürdüğünü ve kayıplar konusunda ilerleme sağlanması gerektiğini belirtti. Kayıp yakınları, daha fazla adım atılması gerektiğini vurguladı.27 Kasım 2024 Çarşamba 12:25GÜNEY KIBRIS
- Basketbol Liginin yeni takımı Ada Spor sezonu açtıCortado Adaspor sezonu açtı27 Kasım 2024 Çarşamba 12:23KIBRIS
- BAGEP’ten bir heyet KKTC Ankara Büyükelçiliği’ni ziyaret etti.BAGEP’ten bir heyet KKTC Ankara Büyükelçiliği’ni ziyaret etti.27 Kasım 2024 Çarşamba 12:11KIBRIS
- Türkiye'de 6 aylık pasaport harcı 2 bin 359 TL'ye yükseldiTürkiye'de 2025 yılı için ehliyet, pasaport harcı, trafik cezaları ve IMEI kayıt ücreti zamlandı. Resmi Gazete'de yayımlanan yeniden değerleme oranı ile birlikte pasaport harcı da artış gösterdi. Pasaport harçları, 6 aya kadar olanlar için 2 bin 359 TL'ye27 Kasım 2024 Çarşamba 12:06TÜRKİYE
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.