ALEMİN ZEVKİNİN FATURASI KADINA VE DOĞMAMIŞ BEBEĞE KESİLDİ..
Ayşegül Garabli
01 Şubat 2019 Cuma 08:30
14 Haftalık hamilelik demek , anne karnında üç buçuk aylık bir bebeğin var olması demektir.
Bu sürede anne ile bebek arasındaki bağ kurulmuştur artık.
Üç buçuk aylık bebek, tekmeleriyle, hareketleriyle annesine cevap verir artık.
O bebeği anneden koparmak hem bir cinayettir hem de anneyi bunalıma sokmaktır.
Ayrıca annede başlayan hormonsal değişiklikleri de cevapsız bırakmak demektir.
O yüzden 14 haftaya gelmiş bir hamileliği sonlandırmayı onaylamak mümkün değil.
Tabi ki bu yönde yapılan ve hamileliği sonlandırma süresini 14 haftaya çıkaran yasa tasarısını onaylamak da mümkün değil.
Bu çok nazik bir konudur ve hiçbir art niyete izin vermeyecek şekilde detaylı hazırlanmalıdır.
Öyle “ hamileliği sonlandırma süresi 10 haftadan 14 haftaya çıkarıldı” demekle olmaz.
Çünkü zaten bir kadın tecavüze uğramış ve hamile kalmışsa ya da istemediği halde hamile kalmışsa bunu ilk bir ayda öğrenir ve o hamileliği sonlandırır.
3.5 ay beklemez.
3.5 ay beklemişse mutlaka o bebekten vaz geçmek istemiyordur.
Ya erkek zorladığı için ya da sağlık veya maddi koşullar yüzünden sonlandırmak zorunda kalıyordur.
Öyleyse bu durumu yasa yolu ile meşru hale getirmenin alemi ne?
Erkek korunmayı reddedip sonuçta meydana gelen bir hamileliğin sorumluluğu ya doğurmakla ya da kürtaj ile kadına yüklenmemeli.
Eğer ki kadın o hamileliği istemiyor ve sonlandırmak istiyorsa zaten 14 hafta beklemez.
Geçen yıl “kürtaj davası” diye gündeme gelen olayda bir çok genç kadının nasıl kullanılarak sonuçta kürtaja mecbur edildiğini gördük.
Türkiye’de zengin iş adamlarının kullanıp hamile bıraktığı ancak bebeğini aldırmakta direnen kadınları adaya getirerek nasıl kürtaja mecbur ettiklerini öğrendik.
Yine aynı dönemde belli bir süreden sonra yapılan kürtajlarla alınan bebeklerin plasentalarının ünlü kozmetik firmalarına satışını sağlayan mafyaların olduğundan haberdar olduk.
Bu durumlar mevcutken,
ada tam anlamıyla sex kölelerinin çalıştırıldığı gece kulüpleri ile kuşatılmışken,
adada yaşayan halkın neredeyse % 60’ı maddi imkansızlıklarda olup, kadının söz hakkının bulunmadığı bu kitlelerde aile planlaması ve korunma yöntemlerinin ele alınması gerekirken,
Hamileliğin sonlandırılmasının 14 haftaya çıkarılmasının alemi ne?
Ya da ha 14 hafta ha 40 hafta, ne farkı var???
3.5 aylık bir bebek ile 6 aylık bir bebeğin ne farkı var da 3.5 aylık sınırlaması getiriliyor?
Bu yasa ile kime hizmet edilecek?
Kim korunacak?
14 hafta bebeğini aldırmakta direnen kadın mı?
Kocası tarafından önlem alınmadan tecavüze uğrayan kadınlar mı?
Yoksa doğmamış bebekler mi?
Zaten yasa hamileliği 10 haftaya kadar sonlandırma imkanı veriyordu.
Neden 14 hafta ve kürtajı yapacak olanlar ile kadınları kullanan erkekler dışında kime ne fayda sağlayacak 14 haftaya çıkarılması?
Bu bir cinayettir ve hangi gerekçe bu cinayete sebep sayılabilir?
Neden erkeklerin zevkinin sorumsuzluğunun faturası yine kadına ve doğmamış bebeğe kesiliyor?
Amaç ne?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.