24 Kasım 2024
  • Lefkoşa15°C
  • Mağusa13°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt14°C
  • İskele13°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara3°C

AKŞAMÜSTÜ HÜZNÜ VE BİR ŞARKI…

Kıvanç BUHARA

16 Eylül 2015 Çarşamba 10:25

Biliyorum… Olumlu, olumsuz dedikten sonra; Eskilerin ( bizden bir kuşak öncekilerin) kullandıkları müspet ve menfi sözcüklerini de yazarsam… … 68’li kader arkadaşım; Hangi nedenle olursa olsun, kızamadığım, kıramadığım, küsemediğim sevgili dostum Erol Atakan’ın tepkisiile karşılaşacağım! Osmanlı hayranı olmakla suçlayacak yine beni… Aslında Erol haklı! Hem Türkiye Türkçesinde, hem de Türk dilinin konuşulduğu topluluklarda, o kadar çok bilmediğimiz yerel sözcükler var ki… İsterseniz, bazı örneklerle durumu aydınlığa kavuşturalım… Türkiye Türkçesine en yakın Türki lehçe Azeri lehçesi olmasına rağmen, Azerbaycan’a yeni gidenler, Azerilerin konuştukları Türkçeyi anlayamazlar! Bir de, bizim olumsuz, sövgü veya küfür anlamında kullandığımız bazı sözcükler, başka lehçelerde “ saygın, muhterem” anlamında kullanılır! Türkiye’nin 10. Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel ile zamanın Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev arasında geçen bir konuşma, buna en güzel örnektir! Aliyev, Demirel’e derki; “ - Süleyman Bey, siz çok pezevenk bir insansınız!” Demirel şok olmuştur! Ancak; kızmadan, darılmadan Aliyev’e cevabını verir… “ – Siz de az pezevenk değilsiniz hani…!” Azeri Türkçesinde, “piyade” sözcüğünün yaya giden insan anlamında olduğunu biliyor muydunuz? “Subay” sözcüğü ise, bekar anlamında olduğunu!? *** Eskilerden söz ederken nedense hepimiz duygulanır, yüreğimize bir hüzün çöker, o günleri hep tekrar yaşamak isteriz! Nerede o eski bayramlar? Ya o oyun havaları, şarkılar… Bizi yetiştiren o muhterem, saygıdeğer, ellerinden öptüğümüz “ muallimler” nerede? Bütün her şey, eskide mi kaldı, “ mazide” mi? Bence mazide kaldılar tüm hatıralarla birlikte… Eski bir türkü… Ve bir kahredici yalnızlık şarkısı… Şevval Sam’ın söylediği, o defalarca dinlesek bile, bir daha ve bir daha, tenha ortamların gizemli sakinliğinde dinlemek isteyeceğimiz şarkı… “ Kimseye etmem şikayet, Ağlarım ben halime, Titrerim mücrim gibi, Baktıkça istikbalime!” Perde-i zulmet çekilmiş, Korkarım ikbalime!” Bir kadının, kaderine isyanı… Geleceğe dair hiçbir umudun olmadığı bir rezil, kokuşmuş yaşamın ifadesi… Hangi dilde söylendiğinin veya sözcüklerin nereye ait olduğunun ne önemi var! Eskiden radyonun başında beklerdik özlediğimiz şarkıları dinlemek için! Şimdi; işte teknolojinin galiba en sevdiğim yanı bu… Girin internete, şarkının adını yazın… Ve bir akşamüstü hüznü daha yaşayın, o korkunç kapıdan geçmeden önce!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.