27 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa15°C
  • Girne16°C
  • Güzelyurt14°C
  • İskele15°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara2°C

AKINCI: “VİZYONUM, FARKI DA ORTAYA ÇIKARIYOR”

Akıncı: “Vizyonum, farkı da ortaya çıkarıyor”

08 Nisan 2015 Çarşamba 22:30

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı BRT’de katıldığı programda ‘Eroğlu’yla farkınız ne’ sorusuna verdiği cevapla sadece Eroğlu değil, diğer adaylarla olan farkını da örnekleriyle ortaya koydu...

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, cumhurbaşkanının hem adayken hem de seçildikten sonra da halkının vicdanı olmak zorunda olduğunu vurguladı.

Akıncı dün akşam BRT’de Damla Soyalp’ın hazırlayıp sunduğu ve Kıbrıs gazetesinden Artun Çağa, Havadis Gazetesinden Hüseyin Ekmekçi, Yenidüzen gazetesinden  Cenk Mutluyakalı ile Kıbrıs Postası gazetesinden Rasıh Reşat’ın da katıldığı “Basın Odası” adlı programa konuk olarak gazetecilerin sorularını cevapladı.

Akıncı bugün ise sırasıyla 20 Temmuz Lisesi, Elektrik Kurumu, Türk Maarif Koleji’ni ziyaret etti; öğle saatlerinde ise Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası Başkanı Cem Kapısız ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelerek, kontrolörlerin sorunlarıyla ilgili bilgi aldı.

Televizyon programında Akıncı, “Kazanamazsanız aktif siyasete geri döner misiniz?” şeklindeki bir soruya verdiği cevapta böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin bir dille ifade etti.

Akıncı, “Benim için parti başkanlığı milletvekilliği dönemi kapandı. Şimdi yurttaşlarımız tarafından gelen talebi, bir sorumluluk olarak kabullendim ve sorumluluğun gereğini yerine getirmek için aday oldum. Kazanacağımıza güveniyorum ama algım yanlış çıkarsa ki yanlış olduğunu kesinlikle düşünmüyorum, çıkacak olan sonuca saygı gösterip kazanan her kim olacaksa yardımcı olup bu süreçte başarılı olmasını dilemekten başka yapacak bir şey yoktur.”

Yurttaşlar, şeffaflık, temiz siyaset, hesap verebilirlik hakkında bizim hakkımızda iyi düşünüyor ve o nedenle de en tepeden başlayarak yıpranmış olan bu siyasetin yeniden tamir edilmesi gerektiğini dile getiriyor. Gerçekten de siyaset kurumu yıpranmıştır ve bunu düzeltecek olan yine siyaset kurumunun kendisidir.

“Benim önüme kâğıt konmaz”

“Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümü konusuna sizin bakış açınızla fark var. Seçilmeniz halinde tavrınız ne olur sorusuna ise Akıncı’nın cevabı şöyle oldu:

“Var olan 11 Şubat çerçevesinin hazırlanmasında ve Cumhurbaşkanı’nın imzalamasında Türkiye’nin rolü olduğunu biliyoruz. Eide de ‘müzakereler yeniden başlıyor’ diye açıklama yaptı. Çerçeve 11 Şubat ortak açıklaması olacaktır. Bu belge yıllardır savunduğumuz, iki federe devletli, siyasi eşitliğe dayalı, egemenliğin iki toplumdan kaynaklanacağını öngören bir çerçeve. Biz bu çerçeveyi yıllardır savunuyoruz; Türkiye de bu çerçeve içindeki müzakereleri desteklediğine göre ortada bir sorun yok demektir.”

Akıncı, “Sayın Eroğlu’na yapıldığı gibi önünüze kâğıt konup imzala denirse ne yaparsınız?” şeklindeki soruya “Benim önüme kâğıt konmaz” diye cevap verdi ve şöyle devam etti:

“Türkiye ile istişare edeceğimi söylüyorum ama benim bakacağım yer Kıbrıs Türk halkıdır. Ben bu seçime Kıbrıs Türk halkının sesi olmak ve hem yönetime hem de müzakere masasına iradesini yansıtmak için girdim. Ne çatışma ne teslimiyet arıyorum. Aradığımız hem güneyle hem kuzeyle uzlaşmadır; bu da birbirimizi anlayarak ve karşılıklı haklara saygı göstererek sağlanabilir. Dolaysıyla biz Kıbrıs’ta çözüm istiyorsak, bunun parametreleri de belliyse, bu parametreler çerçevesinde uyum içerisinde çalışmak elbette arzumuzdur. Ama nihai karar Kıbrıs Türk halkının vereceği karardır. Bizler bu topraklarda aktör olmak zorundayız. Amblemimiz zeytin hem barış hem üretimdir ve zeytin ağacı bu topraklarda kök salmamızın simgesidir.

Eroğlu ve diğer adaylarla olan fark

Programdaki en ilginç sorulardan biri de “Sayın Eroğlu ile olan farkınız ne? ” oldu. Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’nın bu soruya cevabı şöyle oldu:

“Kıbrıs Türk halkı bu farkı biliyor. Kendi vizyonunu ortaya koyan ilk aday oldum. Kapalı Maraş’ın açılma konusunu anlattım, birinci fark ortaya çıktı, hem de diğer tüm adaylarla. Sayın Özersay, Türk idaresinde açılmasından bahsediyor, Sayın Denktaş da öyle söylerdi. Sayın Eroğlu, Sayın Siber’in daha düne kadar söylediğini, yani bütünlüklü çözümün parçası olduğunu söylemeye devam ediyor. Sayın Siber de son zamanlara kadar hükümetin bütünlüklü çözüm politikası olduğu için onu seslendiriyordu. Son zamanlarda bir açılıma ihtiyaç duydular, onu açıkladılar ama ne olduğu pek anlaşılır değil.

Türkiye ile ilişkiler konusuna gelince, Kişilikli ilişki ve Kıbrıs Türk kurumlarına sahip olmamızdır. Bu kurumların başına artık Kıbrıslı Türklerin gelebilmesinin yolunun açılması her Kıbrıslı Türk’ün arzu ettiği bir şey değil mi? Bu sadece kendi şahsi düşüncem değil. Kıbrıs Türk halkının kendi kurumlarında söz sahibi olmasını en başta halkın kendisinin talep ettiğini düşünüyor, bunu seslendiriyorum. Bu konuda başta Sayın Eroğlu olmak üzere diğer adayların böyle bir görüşü var mı? Bunu seslendiriyorlar mı? Şimdiye kadar kaç defa seslendirirdiler?

Bir başka konu; Cumhurbaşkanı etliye sütlüye karışmayan, suya sabuna dokunmayan kişi değildir. Yanı başımızda bir Akkuyu nükleer santralı olayı yaşanıyor, bu memleketin uzmanları, çevrecileri ayağa kalktı. Sayın Eroğlu bu konuda bir şey söyledi mi? Ya da diğerleri net konuştu mu?

“Toplumun vicdanının sesini yükseltiyorum”

Bu ülkede bir gencin evine polis baskın düzenleniyor, kapının kırılıp ailesinin tartaklandığı iddia ediliyor. Ayrıca, konunun mahkemede olduğu biliniyor. Buna karşın bu genç kelepçelenerek götürülüyor, ama cumhurbaşkanı adayları bu konuda bir şey söylemiyor, böyle bir şey olabilir mi? Ben toplumun vicdanının sesini yükseltiyorum. Cumhurbaşkanı adayken de seçildikten sonra da toplumun vicdanının sesi olmak zorundadır.

“Kamu Hizmetleri Komisyonu konusunda yetkilerimi paylaşmaya hazırım”

Bu memlekete Türkiye Futbol Federasyonu başkanı geldi. Ben Sayın Eroğlu’nun yerinde olsam onu doğrudan Hasan Sertoğlu’na gönderirdim. Bizim Federasyonun olmadığı bir ortamda onlardan habersiz FİFA’ya yazı da yazıldı temsilcilik için. Bu konuda Sayı Eroğlu ya da diğerleri ne dedi?

Kamu Hizmeti Komisyonu çok önemsediğim bir konudur. Demokratik ve çoğulcu bir yapılanmayı 15 sene önce de önerdik. Bildiğiniz gibi Kamu Hizmetleri Komisyonu beş kişiden oluşuyor ve bunların hepsini Cumhurbaşkanı atıyor. Sayın Denktaş, Talat ve Eroğlu hep kendi yakınlarını atadı. Önerimiz şuydu: bir üyeyi Cumhurbaşkanı tayin etsin, diğerlerini meclis, hukuk dünyası ve akademi dünyasıyla, bu alanda görev yapan çalışanların örgütleri olan sendikalar önersin. Ancak zorlukla ivedilik de alınmasına karşın biz hükümetten ayrılınca tasarı kadük oldu ve takip eden 15 yıl boyunca gündeme gelmedi. Bu konuyu tekrardan gündeme getiren benim. Yetkilerimi paylaşmaya hazırım. Bu anlamda çoğulcu demokratik bir Kamu Hizmeti Komisyonu yaratma fikri ve hedefini ortaya koyuyorum diyen benim. Bunları başka adaylardan duyuyor musunuz?

Tüm bu saydıklarım sizce benim Sayın Eroğlu ya da diğerleriyle olan benzerliklerim mi? Ortaya koyduğum vizyonun, Kıbrıs Türk toplumunun gerçek ihtiyacından kaynaklandığını düşünüyor ve gördüğüm desteğin tam da bu nedenle olduğuna inanıyorum.”

Etiketler:
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA