AKINCI: TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ BİR YAŞAM BİÇİMİ OLMALI

“Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda cumhurbaşkanlarının duruşu olmalı, diğer alanlarda olduğu gibi rehberlik yapmalı. Bu konudaki mücadele devam edecek ve biz de bunu anlayışımızın, programımızın bir parçası olarak içselleştireceğiz.”

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’ya destek veren kadın gönüllüler, dün Kıbrıs Türk Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda “Dünya Emekçi Kadınlar Günü Paneli” düzenledi.

Akıncı: Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı sadece yılda bir kez anımsanacak bir olgu değil.

Panelin başında kısa bir konuşma yapan bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, son zamanlarda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günüyle ilgili  ‘anma mı kutlama mı’ yapılması gerektiğinin tartışıldığını ifade ederek, “aslında bu günü bilinçlenme günü olarak kabul etmemiz lazım çünkü kadın, erkek bilinçlenmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.

Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadınların kendi haklarının bilincinde olup sahiplenmesi gerek. Siyasette kadın kotalarından söz edildi, yasalar yapıldı, ancak bu, kadınların seçilmesi için yeterli olmadı. Bir noktada bir şeyler eksik ve bunun bilinç olduğuna inanıyorum. Bu, yılda bir kez konuşarak altından kalkılacak bir olgu değil. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği dünyada var. 1857’den bu güne daha yapılacak çok şey, yürünecek çok yol var. Bir erkek olarak bu konuda özeleştiride bulunuyorum. Hata yapıyoruz, ama yapmaya devam etmek istemiyoruz. Yaşanmışlıktaki hatalardan dersler çıkararak daha iyi bir gelecek kurmak istiyoruz. Yasalar çıkardık ama ne kadın kotası için tüzük yapmak ne de yasaları geçirmiş olmak yetmiyor. Bu konular yaşamın bir parçası haline getirilmediği, yaşamın akışı içinde yer almadığı sürece her yıl aynı şeyleri konuşacağız. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda cumhurbaşkanlarının duruşu olmalı, diğer alanlarda olduğu gibi rehberlik yapmalı. Bu konudaki mücadele devam edecek ve biz de bunu anlayışımızın, programımızın bir parçası olarak içselleştireceğiz.

Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı sadece yılda bir kez anımsanacak bir olgu değil. Bunu bir yaşam biçimi haline getirmemiz, özeleştiri de yapabilmemiz gerekir.

Elbette yaşamın her alanında kadınların görünür olmasını isterim. Elbette kadınların müzakere masasında da yer almaları gerekir. Ama bu konuda yetkin, liyakatli, katkı yapmaya müsait insanlarımızın katkı yapmalarını gözetmeliyiz. Böyle insanlarımız var. Göreve gelmem halinde bu insanlarımızın önünü açacağım.” Dedi.