AKINCI HIZ KESMİYOR...

Akıncı: Benim kulak vereceğim ses Kıbrıs Türk halkının sesidir

Müzakere masasında elbette Türkiye ile istişare içinde olacağını kaydeden Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, “ama son tahlilde benim kulak vereceğim ses Kıbrıs Türk halkının sesidir, toplumumuzun yararı neredeyse oradayım, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmak için müzakere masasında olacağım” dedi,

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, çözümle birlikte Kıbrıs Türk toplumunun da Avrupa Birliği içinde yer alacağının altını çizerek, “Ancak oraya girdiğimizde rekabet edebilir bir yapıya ihtiyacımız var. Hala emekleyen bir bebek olarak bunu başaramayız. Kardeşlik seviyesine gelme zamanı gelmedi mi? Devletlerarası ilişkilerde ana yavru ilişkisi olmaz. Artık bu yavru diye tabir edilen yapının emeklemekten kurtulup ayakları üzerinde dimdik yürümesinin zamanı geldi” diye konuştu.

Akıncı dün sabah Merkezi Cezaevi, Süt Endüstrisi Kurumu, Gelibolu İlkokulu ve Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulunu ziyaret etti. Öğleden sonra Mağusa’da gönüllülerle birlikte Surlariçi’ni dolaşarak yurttaşlarla bir araya geldi. Gezi sırasında “Cumhurbaşkanlığı Rehberi 2015-2020” adlı seçim vizyonunun ayrıntılı olarak açıklandığı kitap da dağıtıldı. Akıncı akşamda ise Lapta-Alsancak bölgesinde coşkulu bir kalabalığa hitap etti.

“Bu yola halkım için çıktım”

Buradaki konuşmasına “Bana gösterdiğiniz güven teşekkür ediyorum, sizlere inanıyor ve güveniyorum” diyerek başlayan Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, inanç ve güven bir araya geldiği zaman başarılamayacak hiçbir şey olamayacağının altını çizdi. Akıncı, “Bu yola sizlerden aldığım ışık ve bunun yarattığı özgüvenle çıktım. Bu yola makam için değil halkımın, bana ihtiyaç duyduğunu hissettirmesi üzerine çıktım” diye konuştu. Akıncı şimdi de bu desteğin daha da büyüyerek arttığına dikkat çekti.

Sokaktaki nabzın, seçimin iki turlu olacağına işaret ettiğini de kaydeden Akıncı,  “bu seçimin birinci turunun da, ikinci turunun da birincisi biz olacağız” dedi.

 “Parti rozetine değil, haklı olup olmadığına bakacağım”

Partizanca yaklaşımların bir sonucu olan haksızlık ve adaletsizliğin, büyük bir sorun olduğunun altını çizen Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, “Bu bağlamda bir görevimiz de gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız bir cumhurbaşkanlığı yaratarak tüm renklere eşit mesafede durmaktır.

Partilerin değil, toplumun iç işleriyle, insanlarımızın sorunlarıyla ilgilenecek, adil bir düzen gelmesi için çaba göstereceğim.

Bu göreve halkımız tarafından layık görülürsem, partiler karşısında eşit mesafeyi koruyacak tüm renkleri kucaklayacak, insanların rozetine değil, haklı olup olmadıklarına bakacağım.”

“Toplumumun yararı neredeyse ben oradayım”

Müzakere masasında elbette Türkiye ile istişare içinde olacağını kaydeden Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, “ama son tahlilde benim kulak vereceğim ses Kıbrıs Türk halkının sesidir, toplumumuzun yararı neredeyse oradayım, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmak için müzakere masasında olacağım” dedi.

Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:

Bana aday ol diyenlere ‘neden’ sorusunu sorardım. Bana verdikleri cevaplar; ‘biz seni biliyoruz, temizsin, dürüstsün. Bunu geçmişinle icraatların ve yaptıklarınla kanıtladın.’, ‘Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruyacak, bizi masada gerçek anlamada temsil edecek,  dik duracak onurumuzu koruyacak birini istiyoruz’, ‘Kıbrıs’ta çözüm için samimi uğraş vereceğine inanıyoruz’ şeklinde oldu. Yani insanlarımız temiz siyaset istiyor; Türkiye ile elbette iyi bir ilişki isterken artık kendi evinin efendisi olmak istiyor. Amir-memur, ast-üst ilişkisinin olmamasını istiyor. Elbette kendi kurumlarımızın sahibi olacağız. Ancak bu konuda cumhurbaşkanı halkın ve sivil toplum örgütleri de Cumhurbaşkanıyla birlikte olmalıdır.”

“Tarafsızlık ilkesizlik demek değildir”

“Dört Boyutlu Siyasetinin” ilkelerinden birinin bağımsızlık ve tarafsızlık olduğunu işaret eden Akıncı, “ama tarafsızlık bazı konularda ilkesizlik anlamına gelmemelidir. Elbette demokrasi konusunda taraf olacağız” diye konuştu. Hükümet ortağı oldukları dönemde, polis örgütünün sivilleşmesi gündeme getirdiklerini, yeni Polis Genel Merkezi’nin açılış töreninde dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nın sivil siyaset ve siyasetçiye çok ağır ithamlarda bulunduğunu ve ardından gelen gelişmelerde “general çizmeyi aştı” şeklinde tepkisini ortaya koyduğunu hatırlatan Akıncı, “boynumuzu büküp hakaretleri yutamazdık. Rahmetli Cumhurbaşkanı Denktaş karşılık vermememi istemişti. Ona komutanın açıklamasında yer alan “Akıncı” adının yerine kendi adını koyarak bir daha okumasını söyleyip hazmedip edemeyeceğini sorduğumda, bana, ‘biz neler hazmettik’ demişti. Ben de bunun üzerine “Sayın Denktaş, hazmede hazmede bu hale getirdiniz bu memleketi’ cevabını vermiştim. Bu gibi durumlar olduğunda Mustafa Akıncı hazmetmez. Çünkü bilir ki halkı da bunları hazmetmez.

Bunlar ülkemizin acı gerçekleri. Yeniden yaşamamak için dirayetli olmalı irademizi iyi kullanmalı bir birbirimize inanmalı güvenmeliyiz” diye konuştu.

“Bebek artık büyümeli”

Bağımsız Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çözümle birlikte Kıbrıs Türk toplumunun da Avrupa içinde yer alacağının altını çizerek, “Ancak oraya girdiğimizde rekabet edebilir bir yapıya ihtiyacımız var. Hala emekleyen bir bebek olarak bunu başaramayız. Bebek artık büyümeli. Kardeşlik seviyesine gelme zamanı gelmedi mi? Devletlerarası ilişkilerde, ana yavru ilişkisi olmaz. Artık bu yavrunun emeklemekten kurtulup ayakları üzerinde dimdik yürümesinin zamanı geldi” diye konuştu.

“Turizm gelişecekse tarihi, kültürüyle gelişecek”

Akıncı konuşmasını tamamladıktan sonra her zaman yaptığı gibi sözü yurttaşlara verdi.

Mare Monte konusunda son günlerdeki tartışmalarla ilgili düşüncesinin sorulması üzerine Akıncı, turizm alanında yatırımlara karşı olmamakla birlikte bunun doğru yapılması konusundaki hassasiyetini vurguladı. Alsancak Belediye Başkanı’nın konuyla ilgili açıklamalarını okuduğunu, yerel yönetimlerin istekli olması ve halkının yararına tutum sergilemesinin doğru tutum olduğunu ve böyle bir yaklaşımı elbette desteklediğini kaydeden Akıncı, şöyle konuştu

“Burada, Mare Monte’nin batısında Lambousa Krallığı’ndan kalan tarihi bir SİT alanı da var. Sürdürülebilir turizm kavramı son derece önemlidir. Turizm gelişecekse tarihi ve kültürüyle birlikte gelişecektir. Tarihi, doğal, kültürel çevreyle uyum içinde doğru zemin ve zamanda yatırımların yapılması gerekir. Belediyenin bu gibi konularda girişim yapması benim öteden beri desteklediğim bir şeydir”. Akıncı, Turizm Bakanlığı sırasında Mehmetçik’te halk plajını belediyeye verdiğini hatırlatarak “Bu konuda halkın çıkarı da önemlidir. Halk denize her noktadan girebilmeli. Halkın denize ulaşma hakkı ve özgürlüğü elinden alınmamalı” diye konuştu.

Akıncı, sözlerini şöyle tamamladı:

“19 Nisan’a az zaman kaldı. Toplantılarımız devam edecek halkla kucaklaşmaya devam. Bir tek yere bakacağız o da halkımızın çıkarıdır. Halkla birlikte yürüyeceğiz ve bu yolun sonunda sizlerle, el birliğiyle başarıya ulaşacağız. Gördüğüm bir şey var;  halk aradığı cevabı buldu”.