26 Kasım 2024
  • Lefkoşa11°C
  • Mağusa9°C
  • Girne13°C
  • Güzelyurt9°C
  • İskele9°C
  • İstanbul9°C
  • Ankara3°C

AKINCI, "BU DEFA DA BAŞARAMAZSAK..."

KAD ile Frederich Ebert Vakfı eş organizatörlüğünde “Barışa Katkı Amacıyla” etkinlik düzenlendi...

Akıncı, "Bu defa da başaramazsak..."

14 Haziran 2016 Salı 14:25

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta karşılıklı olarak kabul edilebilşir tek çözümün federasyon olduğunu belirterek, “Ancak bu defa da başaramazsak korkarım ki Kıbrıs’ta federasyonu oluşturmaya müsait şartları muhafaza etmekte zorlanacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs Akademik Diyalog (KAD)ile Frederich Ebert Vakfı’nın eş organizatörlüğünde Kıbrıs müzakere sürecinde politika oluşturulmasına ve fikir paylaşılmasına katkı sağlanması amacıyla düzenlenen bir dizi etkinlik kapsamında “Federal Kıbrıs’ta Yaşam” konulu birer konuşma gerçekleştirdiler.

Ara Bölgede bulunan  Chateau Status Restorant’da dün akşam yer alan organizasyonda, bazı sivil toplum örgütü mensuplarının yanı sıra, bazı yabancı misyon temsilcileri ile BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi  Elizabeth Spehar’ da hazır bulundu.1465895641.jpg

Etkinlik saat 18:30’da  KAD Eş Başkanları Yücel Vural ile Nicos Anastasiou’nun müzakere sürecine ve en erken bir zamanda adil ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşılması yönündeki desteklerini ifade ettikleri konuşmalarıyla başladı. Ardından Anastasiadis ile Akıncı “Federal Kıbrıs’ta Yaşam” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdiler.

AKINCI

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konuşmasında yeni yararlar ve fırsatlar sunacak olan bir ortaklığı kurma zamanı olduğunu kaydederek hedeflerinin, 11 Şubat 2014 Ortak Deklarasyonu’nda öngörüldüğü çerçevede iki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayalı bir federasyonu başarmak olduğunu belirtti.

Birleşik Kıbrıs’ta federasyon eşit statüde iki kurucu devlete, tek uluslararası hukuk kişiliğine ve Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerden eşit olarak neşet edecek olan tek egemenliğe sahip olacağını belirten Akıncı, “Ne istemediğimizi biliyoruz. Düşmanlık, statükonun devamı, zihinsel ve fiziksel bölünme, vs.; ne istediğimiz de biliyoruz. Barış, özgürlük, eşitlik, istikrar, işbirliği, refah ve güvenlik içinde bir Federal Kıbrıs” diye konuştu.

Karşılıklı olarak kabul edilebilir tek çözümün federasyon olduğunu kaydeden Akıncı, “Ancak bu defa da başaramazsak korkarım ki Kıbrıs’ta federasyonu oluşturmaya müsait şartları muhafaza etmekte zorlanacağız” dedi.

Her federasyonun kendine özgü özellikleri ve farklılıkları olduğunu belirten Akıncı, birbirlerinden bazı konularda farklılıklar gösterseler de federasyonların belli ortak temel özellikleri bulunduğunu da kaydetti. 

“Tarihsel süreç ve evrensel boyutta federasyonu tek bir cümle ile özetlemek mümkün olsaydı bunu ‘ortak çıkarlar etrafında eşit yetkiler ve sorumluluklarla bir araya gelmek’ şeklinde özetlerdim” diyen Akıncı, şunları kaydetti:

“Kıbrıs’ta federal yaşam nasıl olacak? Federalizm insanımızın günlük yaşantısına siyasal, kültürel ve ekonomik olarak nasıl yansıyacak? Bundan nasıl yararlanacağız? Bu sorulara yanıtları iki ayrı boyutta irdelemek mümkündür. Federalizm’in temel kavramları üzerinden gelen genel avantajlar. Kıbrıs’ın ve çözümün özel şartlarında ortaya çıkacak olan spesifik yararlar.”

Federalizmin  farklılık içinde birlik demek olduğunu, federal sistemin halkın siyasi kararlara katılımını artırdığını ifade eden Akıncı,  federalizmin birlik içinde yerinden yönetimi teşvik ettiğini de söyledi.

Geçiş döneminde bir takım geçici sıkıntılar yaşanacak olsa da çözümün  hem toplumların hem de bireylerin yaşamlarını ekonomik olarak da olumlu etkileyeceğini belirten Akıncı, “Her şeyden önce ve en büyük kazancımız çözüm olmaması halinde birbirimize verdiğimiz ve verebileceğimiz zararlardan kurtulmuş olmaktır” dedi.1465895658.jpg

Çözümün ekonomik belirsizliği ortadan kaldıracağını, bireylerin ve kurumların gelecek planlama kapasitesinin artacağını dile getiren Akıncı, belirsizliğin ortadan kalkmasının ekonomik riskleri de azaltacağını vurguladı.

Akıncı,  çözümün bugüne kadar Kıbrıs’a yatırım yapmayı düşünmeyen yabancı yatırımcıların ilgisini artıracağını da belirtti ve Kıbrıs’ın çok daha büyük global yatırımlar için bir cazibe merkezi haline gelebileceğini kaydetti.

Bu tip sofistike yatırımların sofistike iş gücüne ihtiyaç duyduğunu, yurtdışında yaşamak zorunda kalan pek çok iyi yetişmiş gencin kendi ülkelerinde iş olanağına kavuşacağını da ifade eden Akıncı, mülkiyetteki belirsizliğin ortadan kalkmasının hem iç hem de dış yatırımların önünü açacağını dile getirdi.

Akıncı, inşaat sektörü ile turizmde çözüm sonrasında bir patlama beklediğini, bir çözümle Türkiye’den gelen sudan her iki toplumun da yararlanabileceğini, Yeşil Hat Tüzüğü kaldırılacağından her iki taraftaki pazarın birleşeceğini, tüm Kıbrıslılar’ın  nerede yaşadığına bakılmaksızın, tüketici hakları, iş sağlığı ve güvenliği, üretim standartları ve gıda ve sağlık nizamnamelerinin AB’ye uyumlu olacağı bir ortamda yaşıyor olacağını da vurguladı.

Akıncı, ithalat ve ihracat bakımından da imkanların artacağını, mecburi askerliğin ortadan kalkacağını, AB üyeliği ve üniversiteler arasındaki işbirliğinin  eğitimde kalitenin yükseltilmesini sağlayacağını, bu durumun ülkeye dışarıdan gelen kaliteli öğrenci sayısını artıracağını da anlattı.

Akıncı, adadaki doğal kaynaklar en sorunsuz ve en verimli bir biçimde kullanma olanağını da  çözümle bulacaklarını ifade etti ve şöyle konuştu:

“Kıbrıs’ın hem kendisi hem de etrafındaki coğrafya için oynayabileceği rol ve sorumluluk çok büyüktür. Özetlersek, barışa ve istikrara kavuşmuş, Avrupalı ve dünyalı bir Birleşik Federal Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in yüksek öğretim, finans, taşımacılık, enerji ve iletişim gibi hizmet sektörlerindeki merkezi olma kapasitesine sahiptir. Bu bilinçle Birleşik Federal Kıbrıs için çalışıyoruz ve tüm siyasi irade ve kararlılığımızla çalışmaya devam edeceğiz”1465895957.jpg

ANASTASİADİS

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis de konuşmasında 40 yıldır süren statüko ya da korkular, farklı algılar ve geçmişte yaşananlar nedeniyle ortaya çıkan farklılıklardan kurtulmanın kolay olmadığını dile getirdi.

Müzakere sürecinin bir çözüme ulaşacağı konusunda umutlu olduğunu dile getiren Anastasiadis, Akıncı ile sürdürülebilir, yaşayabilir ve fonksiyonel çözüme ulaşılması konusunda aynı yaklaşım ve vizyona sahip olduklarını dile getirdi.

Hem Akıncı hem de kendisinin BM parametrelerine ve 1977-79 doruk anlaşmalarıyla 11 Şubat  Deklarasyonuna bağlı olduklarını söyleyen Anastasiadis,  varılacak anlaşmanın AB değer ve prensiplerine uygun olacağını da belirtti.

Varılacak anlaşmanın açık ve kapsamlı olacağı, her iki toplumun da hassasiyetleri  ve kaygılarını dikkate alacağı, kazanan ya da kaybeden yaratmayacağı gibi bir çok konuda Akıncı ile görüş birliğinde olduklarını vurgulayan Anastasiadis,  bağlı oldukları 11 Şubat 2014 deklarasyonunun içeriğiyle ilgili bazı bilgiler aktardı.

Adanın, insanların, kurumların ve ekonominin birleştirilmesiyle statükonun yarattığı belirsizliğin ortadan kalkacağını belirten Anastasiadis, Kıbrıs’ın uzun dönemli refah garantisi veren  bölgedeki en dengeli ve öngörülebilir ekonomiye sahip olma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

Çözüm sonrasında adadaki yabancı yatırımların artacağını, yeni pazarla açılmanın mümkün olacağını, inşaat ve emlak sektörünün hareketleneceğini, turizm, gemicilik, ticaret sektörlerinin hareketleneceğini ifade eden Anastasiadis, böylelikle  işsizliğin de azalacağını vurguladı.

Anastasiadis, adada çözüme ulaşmanın diplomasi ve uzlaşı kültürüyle  içinde güvensizlik barındıran en zor uluslararası konuların dahi çözülebileceği hususunda bir paradigma oluşabileceğini de vurguladı.

Anastasiadis, Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon yataklarının hidrokarbon üreten ve kullanan ülkeler arasında güçlü bir iş  birliği yaratabilecek ve çözüm sonrasında farklı sinerjiler ortaya çıkaracak bir potansiyel olduğunu da kaydetti.

Çözümün Türkiye’nin uluslararası ilişkileriyle, AB ve NATO ile ilişkilerine de olumlu yansımalar sağlayacağını dile getiren Anastasiadis, çözümün Türkiye’yi bölgesel işbirliklerinde daha güçlü kılacağını da belirtti.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA