AKINCI, ANASİADES, BASIN VE KÜSKÜNLÜK…
Oshan SABIRLI
01 Haziran 2016 Çarşamba 08:15
Ortaya çıkan kriz ve devamında birçok kişide “şimdi ne olacak?” endişesi var.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Lider Nikos Anastasiades’in yarın gerçekleşecek görüşmesinden bahsediyorum.
Açıkçası diplomaside küskünlüğe ve kırgınlıklara yer olmadığı gerçeğinde, ben İstanbul öncesinden bir farkı bir süreç olacağını sanmıyorum bugünkü görüşmenin.
Devamında ise işlerin daha pozitif olacağını, sanki hiç kriz olmamış, sanki ortaya sorun çıkmamış gibi bir yaklaşım sergileneceğini, hatta liderlerin halklara daha güçlü bir barış mesajı vermeye çalışacağını tahmin ediyorum.
2 Haziran’da gerçekleşecek Liderler Görüşmesi’nin ilk başında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Lider Nikos Anastasiades yine yaklaşık 45 dakika baş başa görüşecektir. BM’nin iyi giyimli garsonları liderlere “ne içmek istersiniz?” diye soracak, kahveler gelecek ve Nikos Anastasiades yine bir sigara yakacaktır.
Akıncı soracak;
“Ne yaptın be Niko?”
Anastasiades gülecek “e mecburdum be Mustafa”…
“Şimdi ne yapacağız?” diye birbirlerine bakacak liderler,
sonrasında “zor bir döneme girdik, hadi başlayalım” şeklinde devam edecekler yol haritasını oluşturmaya.
İstanbul krizi sonrasında tansiyonlar yükseldi ve düştü. Güney’de seçim sonlandı. Üstelik artık büyük oranda sert müzakerelerin başlamasındaki engeller kalktı gibi gözüküyor.
Akıncı bu süreçte olabildiğince sessiz durmaya, görünüşte suya sabuna dokunmamaya çalıştı. Üstelik Cumhurbaşkanlığı’nda geçen bir yılı bile değerlendirmekten, bu güne kadar atılan adımları, yapılan çalışmaları, uzlaşılan ancak başarılamayan hedefler açıklamaktan endişe etti.
Dün oturup Cumhurbaşkanı’nın 1 yılı değerlendiren videosunu izledim. 3 defada çekildiği anlaşılan, bakışlarında gergin, huzursuz, mutsuz olduğu gözlemlenen, son dakika alelacele Cumhurbaşkanı’nın ek sesinin sokuşturulduğu ve yaşanan son gelişmelerin de eklendiği 27 dakika 22 saniyelik video, bir yılı da özetledi.
Ancak haber, yine FTP ve mail ile haber merkezlerine ulaştı.
Yani Cumhurbaşkanı en temiz ve risksiz olanı, gazeteciler ile muhatap olmamayı seçti.
Geçen 13 ayda, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile etkinlikler ve rastlantısal buluşmalar dışında bir gazeteci olarak görüşememenin mutsuzluğunu yaşadım hep.
İlk olarak harita krizleri ile ortaya çıkan ve açıklama yapılması mecburi hale gelen, hatta geç kalmış bir toplantı ile 5 Ağustos 2015’te bir araya geldik Cumhurbaşkanı ile. Golden Tulip’te yapılan çok geniş bir grubun (gazeteci olan olmayan bir çok kişi vardı) katıldığı basın toplantısı beraberinde bir dizi organizasyon tepkisini de çekti.
Sonrasında ise basının neredeyse çok az riayet ettiği Merit’te gerçekleşen 100. Gün toplantısında Cumhurbaşkanı’nın açıklamaların gözlemledik. 11 Ağustos’ta yapılan bu toplantının ardından ise basın, basın bültenleri ile idare etti.
Cumhurbaşkanı’nın hakkını yemeyelim. Bir de gazetecilerle kahvaltı çerçevesinde Cumhurbaşkanı ile çok büyük bölümü kayıt dışı olan kahvaltılı bir de görüşme yapmıştık. Şimdi düşünüyorum da yine Rum basının inisiyatifinde, yuvarlak cümleler ile Filelefteros, Katimerini hatta Mahi’yi referans göstererek haber yapmaya devam ediyoruz. Diğer yandan El Cezir, Bllomberg HT, TRT Haber, NTV gibi kanallara verilen röportajları gözlemleyip KKTC’nin Cumhurbaşkanı’nın KKTC medyasına vereceği demeçlere ne zaman sıra gelecek diye merak ediyoruz.
Kıbrıs Türk basınına küskün gözüken, müzakere dönüşlerinde açıklama yapan ve sorulara cevap veren Akıncı’nın ajandasında artık KKTC basınına da yer açma zamanı geldi.
Liderlerden yarın basın ile ilgili yeni bir girişim kararı gelmesi gerekiyor. Liderlerin halkların moralini yükseltecek, çözüme motive edecek, kamuoyunun çözüm algısını artıracak girişimler yönünde adım atması arzusu ile hadi hakkımıza hayırlısı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.