AKEL ile İsrail’in Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Rami Revel arasında “Ortadoğu kavgası çıktığı ve Filistin işgalinin 53’üncü yıldönümü nedeniyle açıklama savaşı yaşandığı”  bildirildi.
Fileleftheros; AKEL’in dün yayımladığı bildiri ile İsrail’in 53 yıldır Filistin’i işgalinde bulundurduğunu; uluslararası toplumun, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarını ilhakını durdurması gerektiğini belirttiğini yazdı.
Gazete, diplomatik düzeyde yabancı büyükelçilerin siyasi bir partiye cevap vermesinin alışıla gelmiş olmamasına rağmen, İsrail’in Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Revel’in, daha önce de yaptığı gibi,  AKEL’e cevap vermek istediğini yazdı.
Habere göre, İsrail’in işgaliyle ilgili tarihsel sürece atıf yapan AKEL, İsrail hükümetinin 53 yıl sonra bugün, ABD’nin tam desteğini alarak ve yayılmacılık hedeflerine hizmet etmek için yine kendilerinin hazırladığı “Yüzyılın Anlaşması”nı uygulayarak, işgal altındaki Filistin topraklarını ilhak edeceğini açıkladığına işaret etti.
AKEL, Rum yönetimini de uluslararası hukuka, BM kararlarına, işgal altındaki bir halkın haklarına böyle bir hakaret ve kolonizasyon karşısında susup susmayacağını söylemeye çağırdığı açıklamasında, “Anastasiadis hükümeti bugün Trump’ın ve Netanyahu’nun hatırına yine susarsa yarın hangi itibar ile Kıbrıs’ın haklarından söz edecek?” diye sordu.
Büyükelçi Rami Revel’in, diplomatik açıdan alışılagelmiş olmamasına rağmen daha önce de yaptığı gibi AKEL’in açıklamasına cevap vermek istediğini yazan gazeteye göre Revel, AKEL’in açıklamasının “Filistin meselesiyle ilgili gerçeği yansıtmadığını, bundan üzüntü duyduğunu” belirtti.
Revel, ABD Başkanı Trump’ın “barış planının yeni bir fırsat açtığını, İsrail’in bunu selamladığını ancak (Filistin’in) doğrudan müzakereyi ve planı daha yayınlanmadan reddettiğini” söyledi.
Amerikan planının, İsrail’in güvenlik ve Hamas gibi Filistin terör örgütlerinin silahsızlanması gerektiği kaygılarını dikkate aldığı görüşünü ortaya koyan Revel şunları ekledi:
“AKEL, Filistinlilerin destekçisi olduğuna göre onlara, İsrail karşıtı davranışları bırakmalarının, şiddete son vermelerinin ve daha iyi bir gelecekle yeni bir ufka müdahil olmayı reddetmekten vaz geçmelerinin çıkarlarına olacağı mesajını vermelidir.”