AJANDAMA BAKTIM
Oshan SABIRLI
28 Mart 2016 Pazartesi 08:30
Tarih Mart ayının son günlerinden bir tanesini gösteriyordu.
Paskalya yazıyordu tarihte.
Üstelik parantez içinde “olası referandum tarihi” diye not düşmüşüm. Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde hafta sonunda olası bir referandumun yapılabileceğini not almışım aylar öncesinden.
Geçtiğimiz yıl yeniden başlayan müzakereler çerçevesinde, birçok farklı televizyon kanalına, hatta gerek Rum gerekse dünya basınından saygın kuruluşlara verdiğim demeçler/değerlendirmeler aklıma geldi.
“Mart ayında olası bir referandum olabileceğini düşünüyorum” diye belirtmiştim bir çok kez. Sınır kapıları ile ilgili varılan uzlaşıya da atıfta bulunmuştum ve bir yavaş veya ağır aksak olsa da 2016 yılında yeni kapılardan geçiş yaparız bu da bize liderlerin 2016 armağanı olur yorumlarını yapmıştım.
Dün, Rum Lider Anastasiades’in Rum ulusal konseye yaptığı açıklamada “seçimin ertelenmesi söz konusu” ifadesini de anımsadım. Yani tarih bu zamanları gösteriyordu yeni bir referandumun gerçekleşmesi için.
Olmadı. Bu benim romantizmimde değil, duyumlarımız, Kıbrıslı Türk ve Rum yetkililerden aldığımız “off the record” bilgiler ışığındaki çalışmalar sonucundaydı.
Özetle bir kez daha rötar ortaya çıktı ve bir kez daha çözümsüzlüğün kanıksanmaya başladığını görüyorum.
***
Bugün liderler yine bir araya gelecek. Üstelik adanın AB’den, başkan şeklinde üst düzey konukları da ağırlanacak.
Ancak tahmin edilenin, hedeflenenin veya öngörülenlerin yine duvara tosladığı gerçeği ile bugün bir kez daha buluşacağız.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı toplantı sonrasında yine mikrofonların başına geçecek. Eide “çok verimli bir toplantı yapıldı” şeklindeki klasik açıklamasını yapacak. Amaç tamamen basına “açıklama yaptık işte, başka bir şey söyleyemiyorum. Zaten elde açıklayabileceğim bir şey yok” diyemeyeceği için bu şekilde yuvarlak cümleler kullanacağı bir gün daha yaşanacak.
Liderler görüşmesi sonrasında ilk olarak yine Anastasiades açıklama yapacak. Bu açıklamanın hemen ardından Mustafa Akıncı da kameraların karşısına geçecek ve bugün gerçekleştirilecek müzakereleri sözüm ona değerlendirecek. Yani yuvarlak ifadelerle Rum Lider’n söylediklerinin bire bir aynisini hatta biraz daha genişini anlatacak. Gündem oluşturan konulara da değinilecek Cumhurbaşkanı. “Güney’de gerçekleşecek seçime inat biz görüşmelerimizi sürdürüyoruz” şeklinde ifadeler, hidrokarbon krizinde Rumların ihalesi ve daha birçok konu Rum lideri dejenere etmeden, “Kıbrıs Türk pozisyonu” şeklinde vurgulanacak.
Ne tek bir yeni güven yaratıcı önlemin adımı, ne sınır kapıları hakkındaki bir gelişme, ne de çözüme dair umut veren daha doğrusu elle tutulur, yüzleri gülümseten, iki liderin mutabakata varabildiği yaşama dokunabile bir adımdan bahsedilemeyecek.
Aradan zaman geçecek.
Derken biraz daha zaman…
Bir bakmışız tarih 23 Nisan. Sınır kapılarının açılışının tam 13. yıldönümü. Yılda 1 yeni sınır kapısı bile açmayı başaramamış Kıbrıslı Türk ve Rum liderlikleri çözüm için uğraşıyor diye düşüneceğiz.
Hatta yine sınır kapılarında kuyrukların oluştuğu fotoğraflar yayınlanacak benzer haberler ile.
Derken 24 Nisan’a yani referandumun yıldönümüne atıf yapacağız. O gün doğan çocukların tam 12 yaşına geldiğini fark edeceğiz.
Şimdi kimsenin elinde sihirli değnek yokken umutları sonbahara bırakacağız.
Çözüme inanmayanlara “haklıymışsınız” diyemeden boynumuzu büküp beklemeye devam edeceğiz bir umut ışığını.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.