AHLAK ZABITALARI…

Gazetelerin orta sayfalarına bakınız her gün. Öpüşen öpüşene. Normal mi? Hem de çok. Kimse karışıyor mu? Eğer yaşadığınız ülke İran değilse karışmıyor. Burası İran mı? Hayır. Burası KKTC… O öpüşmüş bu öpüşmüş size ne? Öpüşen ha Ali, ha Ayşe, ha Osman ha Safinaz. Sana ne be adam? Öpüşen o, bu, şu iken önemsiz de, bir milletvekili olunca mı tutuştunuz? Ne güzel! Ne de güzel yakışmışlar birbirlerine, İki sevilen insan. Lütfen aldırmayın, moral bozmayın, kırılmayın sakın. Ne demiş şair?(!) : Savaşma seviş! Bunun neresi yanlış onu anlamadım. Özel hayatın gizliliğine ve hayatın gizli alanı konusuna hiç girmeyeceğim. İstediğiniz ne? Herkes NEFRET söyleminde mi bulunmalı? Savaş çığırtkanlığı mı yapmalı? Halkı kutuplara mı ayırmalı? Homofobi mi aşılamalı? Vatan, millet sevgisi adı altında devleti mi soymalı? Her seçimde başkasına mı satılmalı? Kredi isteyip de alamayınca vermeyene mi saldırmalı? Ona buna sataşıp “satın alınınca” susmalı mı herkes? Hayır! Yapılanın yanlış olan hiçbir tarafı yok. Savaşmak, Savaş çığırtkanlığı yapmak, Kin ve nefret aşılamaktan, Çok daha iyi şey sevilmek, sevmek, sevişmek… Muhabbet… Aşk… Her gün bir KERHANE açılışına itiraz yok! Her gün yeni bir KUMARHANE iznine tepki yok! Her gün artan UYUŞTURUCU belasını görmezden gelen çok! Ne olmuş? Falan filanı öpmüş! İyi de size ne? Vatan bekçiliğinden sonra, Ahlak zabıtalığına mı soyundunuz şimdi da? Daha ne saçma sapan şeyler görüp duyacağız bu güzel ülkede çok merak ederim.