25 Ekim 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa24°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele24°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

AH TAHSİN BEY AH!

Derviş DOĞAN

08 Ocak 2016 Cuma 09:15

Yüksek Yönetim Denetçisi(Ombudsman) devletin atadığı bir makam. Bu makama bildiğiniz üzere uzun zaman atama yapılmadığı için işlevsiz kalmıştı. Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanı olması ile birlikte bu makama da atama yapıldı. Ve kıymetli bir hukukçumuz, saygın bir yargıcımız olan Sayın Emine Dizdarlı bu göreve atandı. Sayın Dizdarlı göreve gelir gelmez hukukun üstünlüğü ilkesine bu makamda da sahip çıkacağını yaptığı açıklamalarla vurguladı. Bu toplumda büyük bir memnuniyet yarattı. Tabi ki bunun yanında Sayın Dizdarlı’nın bu tavrından ve zaman zaman icra ettiği makamın görev ve sorumlulukları dahilinde yaptığı çıkışlardan bazı kesimler de rahatsızlık duydu. İşte bu çıkışlardan birisini önceki gün yine yaptı Yüksek Yönetim Denetçisi Sayın Emine Dizdarlı. Bu çerçevede kamuoyu ile bazı bilgiler paylaştı. Belgeler ortaya koydu. Ve yetkisi dahilinde ortaya koyduğu iddialar hakkında ilgili bakanlıktan kamuoyunu aydınlatıcı bilgi talep etti. Kısacası Emine Hanım aldığı sorumluluk gereği görevini yaptı. Sen misin yapan? Ne bilgisizliği kaldı, ne utanmazlığı, ne edepsizliği. Üstelik bu yakıştırmaları yapan bir bakan. Sayın Tahsin Ertuğruloğlu. Memleketin ulaştırma bakanı. Dağ milliyetçisi. Toplumun yakından tanıdığı bir siyasetçi. Zigzaglar çizerek kariyer yapmayı kendine görev addetmiş bir muhterem. Makam sevdalısı. İstikrarsızlık sembolü. İşte bu saygıdeğer bakan, hayatını hukuka adamış, yıllarca terazinin dengesini korumaya çalışmış ve halen çalışan bir yargıca değerli bir hukukçuya edep, adap dersi veriyor. Devletin atadığı Yüksek Denetim Denetçisine hakaretler yağdırıyor? Peki niçin? Görevini yapmaya çalıştığı için. Kamuoyu adına bilgi talep ettiği için. Oysa Tahsin Bey’in yapması gereken konu hakkında doyurucu bilgi paylaşmatı kamuoyuyla. Ama o Yüksek Yönetim Denetçisini hedef almayı seçti. Açtı ağzını, yumdu gözünü. Utandıracakmış Emine Hanım’ı. Sanki konu kişiseldi. Ne denebilir ki? İşte ülkede siyasetin düzeyi bu Yazıklar olsun bizlere ki bu zat-ı muhterem bu ülkenin bir bakanı. Sizleri bilmem ama ben bir kez daha kendi adıma hicap duydum. Kendi kendime kahrettim. Neden biliyor musunuz? Bakan sıfatı taşıyan bir yönetenin, devletin bir başka saygın makamına karşı sarfettiği sözlerden. Kullandığı üsluptan. Takındığı tavırdan. Hani hep diyoruz ya bu ülkede siyaset zemin kaybetti, saygınlığını yitirdi, güven vermiyor diye. Nasıl zemin kaybetmesin? Nasıl itibar yitirmesin? Nasıl güven versin? Tahsin Bey ve benzeri siyasetçiler sağolsunlar. Bu ülke onların eseri. Yalpalaya, yalpalaya hala siyeset yürütüyorlar. Yalanla, dolanla. Boş boş konuşup, ortalarda geziyorlar. Hoş Tahsin Bey daha çok 5 yıldızlı otellerde dolaşmayı seviyor ama. Kaliteli viskilerden de iyi anlıyor. Daha ne olsun. Tam bu memlekete göre. Siz seçmeye devam edin. Reform kapıda. Ha geldi, ha geliyor. O çizmeler hala duruyor mu bilmem. Ama dağlar Tahsin Bey’i çağırıyor. Ayağına bir geçirdi mi onları, kimse Tahsin Bey’i tutamayacak.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.