22 Kasım 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa23°C
  • Girne22°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele23°C
  • İstanbul13°C
  • Ankara13°C

“ACİL” TOPLANIP HİKAYE ÜRETTİLER !!!

Ayşegül Garabli

20 Ağustos 2020 Perşembe 08:00

Vaka sayıları günlük 9 dan aşağı düşmeyince sağlık bakanı telaşlandı(!)

Ancak Cuma akşamı o kadar çok telaşlandı ki bakanları “acilen”  pazartesi toplantıya çağırdı !!

Demek ki hafta sonunu bölecek kadar acil görmemiş olayı (?)

Ya da hükümet salgın olayını samimiyetle ciddiye almıyor!!

Sanırım 2. İhtimal daha kuvvetli yoksa pazartesi günü toplanan bakanlar kurulundan ciddi kararlar yerine hikaye çıkar mıydı.

Hiciv değil gerçek anlamda hikaye çıktı.

Neymiş

“Gemi yolu ile adamıza gelen kişilerin sayısı 500 den 250 ye düşürülecekmiş !!!”

Virüsün uçak korkusu mu var??

Ya da gemi ile gelemeyenler uçakla gelmeyi tercih edemez mi?

Virüs sınıf ayrımı yapıp parası olanlara bulaşmıyor mu?

Yoksa uçakla gelenler içerisinde “gelme” diyemeyeceğimiz “hatırlı” kişiler mi var?

İkinci karar, “Gemi yolu ile adamıza gelenlerin PCR test sonuçları çıkıncıya kadar hazırlanacak yer ile limanda beklemesi” kararı.

Fuar alanına prefabrik bir pandemi hastanesi kuramadık ama limanlara gelen kişilerin yemesinden, tuvalet ihtiyacına kadar her tür ihtiyacını karşılayacak alanları çabucak nasıl kuracağız gerçekten merak ediyorum.

Yoksa alandan kasıt bir çadır ve altına oturma bankları mı koymak?

Yani yine insanları insanlık dışı bir yaşama mahkum etmek mi?

Ne yani gemi ile turist gelmiyor mu?

Eğer turist geliyorsa böyle bir muamele ile turizme ne katkı  sağlayacağız.

Yok gemi ile gelenler turist değilse ekonomimize ne katkı sağlayacağı umulup, karantinasız girişlerine izin verilerek halkın sağlığı riske atılıyor?

Ne uğruna?
3. Karar ise “Tesadüfi (random) test sayısının arttırılması”

Bu zaten ilk baştan yapılması elzem olan bir durum değil miydi?

Bunu yapmak için illa ki bu virüsün yerli halka hatta 7 aylık hamile bir kadınla bir yaşındaki bir çocuğa bulaşması, vaka sayılarının 100 lere çıkması mı gerekirdi?

Minicik bir çocuğun ve hamile bir kadının bu süreçte yaşayacakları acı hangi kazanımın bedeli olabilir?

Eğer bakanlardan birisinin 1 yaşındaki çocuğu bu virüsü kapsaydı yine böyle hikaye anlatırlar mıydı?

Yine ekonomi diyerek, aslında ekonomiye katkısı olmadığı gibi test  ve sağlık giderleri ile ülke ekonomisine daha da yük getiren bu girişlere izin verirler miydi?

Kaldı ki ülke ekonomisine en büyük katkıyı ülkeye gelen üniversite öğrencileri sağlıyor ve bu gidişle, vakaların bu denli hızla artmasıyla okullar da açılamayacak ve ekonomi asıl o zaman büyük zarar görecek.

Bizim hükümetimiz bunları öngöremiyor mu?

Eğer amaç gerçekten ekonomiye katkı ise neden böyle hikaye kararlarla ülke daha da karanlık günlere sokuluyor?

Mesela neden şimdi “Türkiye'den gelecek olan yolcuların PCR test sonuçlarının daha güvenilir bir biçimde kontrolü için adım atılması” kararını alıyor.

1 Temmuz açılımı öncesi, Türkiye’den gelecek kişilerin PCR test sonucu garanti olarak gösterilip, adada yapılacak ikinci testin de çift kontrol ile sağlaması olacağı söylenmemiş miydi?

Demek ki önceden alınan kararlar da atılan adımlar da yanlıştı ki şimdi böyle bir karar alınma gereği duyuldu.

Demek ki halkın karantinasız girişlere karşı çıkması çok doğru ve yerinde bir karardı.

O yüzden de geç kalmadan, daha doğrusu zararın neresinden dönsek kardır diyerek, karantina uygulamasına tekrar geçilmelidir.

Bunu da söyledikten sonra gelelim hikayenin son kısmına.

Hikayenin son kısmındaki kararlar sadece “cek”, “cak”

“ C kategorisi ülkelerinden adamıza gelenler ve temaslı takibinde olan kişilerin daha merkezi bir yerde tutulması sağlanacak
“Eğlence merkezleri denetimi için Sağlık Bakanlığı'nın çalışması ilerleyen günlerde duyrulacak
“Eğitim Bakanlığı 21 Ağustos tarihinde Sağlık Bakanlığı ile ortak bir toplantı düzenleyerek eğitimin başlangıç kurallarını kamuoyuna duyuracak
“Sağlık Kurulu'nun raporuna göre ilerleyen günlerde yeni kararlar alınmaya devam edecek

Kısacası zaten eğlence sezonu bitiyor, okullar pandemi öncesi bile can çekişirken şimdi sağlıklı koşullarda açılması mümkün değil.

Ve sağlık kurulu ilk baştan beri kararlarını ortaya koydu ama dikkate alan olmadı.

O yüzden de gördük ki “acil” toplanan bakanlar kurulu, her zamanki gibi hikaye üretti.

Umarım bu hikayeleri dinleyerek uyuyanlar, korkunç bir kabusla uyanmazlar…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.