NEW YORK ABD'deki en güçlü İsrail lobilerinden Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC), Suriye'ye askeri müdahale konusunda Başkan Barack Obama'ya destek vereceklerini bildirdi. Başkan Obama'nın Suriye'de askeri güç kullanılması konusunda Kongre'den onay istemesi üzerine ABD'deki İsrail lobileri de tutumlarını kamuoyu ile paylaştı. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nde konunun görüşüldüğü gün sessizliğini bozan AIPAC'ten yapılan açıklamada, Suriye'deki gelişmelerin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları üzerinde etkisi olduğu, İsrail ve bölgenin istikrarına risk oluşturduğu kaydedilerek, bütün Amerikalılar gibi kendilerinin de askeri güç uygulanmasını öncelemediklerini ancak Obama ve diğer Kongre liderlerinin Suriye'ye askeri müdahalenin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarına olduğunu ifade ettikleri belirtildi. Kongre'nin Başkan Obama'ya yetki vermemesi durumunda "Amerika'nın güçsüzlüğü"nün işareti olarak yorumlanabileceği ve "Ortadoğu'daki taahhütlerini yerine getirmeyeceği" şüphesi uyandırabileceği belirtilen açıklamada, "AIPAC, Kongre'nin Suriye'de askeri güç kullanılması konusunda Başkan Obama'ya yetki vermesi için lobi yapacak. Senato ve Temsilcisiler Meclisi üyelerinin ikna edilmesi için yardımınıza ihtiyacımız var" ifadeleri kullanıldı. Dünyanın konvansiyonel olmayan silahların kullanılmasına tolerans göstermemesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "Biz, Başkan'ın Amerika'nın ulusal çıkarlarının korunması için talep ettiği yetkiyi Kongre'nin onaylaması gerektiğine güçlü bir şekilde inanıyoruz. Bu Şam'ın bu tür silahları bir daha kullanmasının önlenmesi ve İran'a kitle imha silahı geliştirmesini önlemeye olan bağlılığımızı göstermek açısından önemli" denildi. Diğer bir lobi kuruluşu İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği'nden (ADL) yapılan açıklamada da Başkan Obama'nın Suriye'de kimyasal silah kullanımına ilişkin sergilediği liderlikten memnuniyet duyulduğu kaydedilerek, "Biz Başkan'ın kararını destekliyoruz" ifadesi kullanıldı. Esed'in kendi halkını katletmesinin hesabını vermesi için Konge'nin hızlı bir şekilde hareket etmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "Uluslararası normları ve sorumlulukları ihlal ederek dünyanın barış ve güvenliğini riske eden her ülke bu tehlikeli tutumunun sonuçlarıyla yüzleşmeli" ifadesi yer aldı.