Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın insan ticareti konusunda yayınladığı raporun KKTC'yle ilgili bölümü konusunda basın toplantısı düzenlendi.

Amerikan’ın Güney Kıbrıs Büyükelçiliği’nin KKTC’deki temsilciliğinde düzenlenen basın toplantısında, elçiliğin siyasi memurlarından Randy Cole rapor hakkında sunum gerçekleştirdi.

Raporda, Güney Kıbrıs’ta çalışma izinleri sona eren ve KKTC’ye geçen, Çin, Pakistan, Filipinler, Türkiye, Türkmenistan ve Vietnam kökenli göçmenlerin, insan ticaretine karşı korunmasız hale geldikleri savunuldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, insan ticaretinin önlenmesi konusunda KKTC’nin “en düşük standardı dahi karşılamaktan uzak olduğu ve bu konuda bir çabasının da olmadığı” iddia edildi.

Raporda ayrıca, KKTC’nin insan ticaretinin önlenmesi konusunda belli bir yasası olmadığı kaydedilerek, “yetkililerin; insan ticareti kurbanlarını kandıran, fahiş ücretler karşılığı taşıyan, işveren veya kurbanların pasaportları veya dokümanlarına el koyan, kontratlarında değişiklik yapan, maaşlarına el koyan kişilere gerekli cezaları vermek için herhangi bir çaba göstermediği” öne sürüldü.

Kıbrıslı Türklerin, kaçakçılığın önlenmesine herhangi bir bütçe ayırmadığı da savunulan raporda,   “kurbanlara” herhangi bir koruma sağlanamadığı da iddia edildi.

2015 yılı verilerine bakıldığında, KKTC makamlarının, 36 gece kulübünde (6 aylık izni bulunan) 1481 “hostes” ve “konsomatris”e çalışma izni verdiği, Mart 2016’da çalışma izniyle faaliyet gösteren 434 kadın bulunduğu, bunların çoğunluğunun Fas, Moldova, Ukrayna, diğerlerininse Beyaz Rusya, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Paraguay, Rusya, Tacikistan, Tanzanya ve Özbekistan’dan gelmiş oldukları belirtiliyor.

KIBRIS TÜRK YETKİLİLERİNE ÖNERİLER...

Raporda; KKTC yetkililerine, her türlü insan kaçakçılığının önlenmesi konusunda yasal mevzuatın hayata geçirilmesi, gece kulüplerinde ve “pub”larda çalışan insan kaçakçılığı “kurbanları”nın taramasının yapılması, gece kulüpleri yönetmeliğinde şeffaflığın artırılması, müşteriler ve halka baskı, zorlama, hile sonucu fuhuşa mecbur kalınması konusunda farkındalık kazandırılmasıyla ilgili önerilerde de bulunuldu.

Raporda KKTC makamlarına, “kurbanlara” bakım ve korunma sağlayan sığınma evleri konusunda sivil toplum örgütlerine bütçe ayrılması, insan ticaretinde parmağı bulunanların araştırılıp, yargılanıp mahkûm edilmesi, sınır dışıya alternatif çözümler üretilmesi, zorla çalıştırmayla -yerli işgücü de dâhil olmak üzere- mücadele edilmesi önerileri de sunuldu.