ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: “TÜRKİYE’DE HÜKÜMET TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMAYA DEVAM EDİYOR”
ABD Dışişleri Bakanlığı: “Türkiye’de hükümet temel özgürlükleri kısıtlamaya devam ediyor”
13 Nisan 2022 Çarşamba 21:59
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bu yılki raporda ihlal olarak ele alınan örnekler arasında Boğaziçi Üniversitesi protestolarına yapılan müdahaleler, polisin aşırı güç kullandığı ve işkence uyguladığı iddiaları, cezaevleri ve gözaltı koşulları, keyfi tutuklamalar, adil yargıya güvensizlik, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davaları var. Ayrıca bu davalarla ilgili AİHM kararlarının uygulanmadığı için Avrupa Konseyi tarafından başlatılan ihlal süreci de raporda yer alıyor.
BOĞAZİÇİ GÖSTERİLERİ
BBC Türkçe tarafından yayınlanan ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 93 sayfalık raporda Ocak ayı başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Melih Bulu’yu atamasının ardından polisin şiddet kullanarak protestoları dağıttığı; polisin evlere baskın yaparak 45 öğrenciyi gözaltına aldığı hatırlatılıyor ve Uluslararası Af Örgütü’ne göre öğrencilerin işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları kaydediliyor.
POLİSİN GÜÇ KULLANIMI
Özellikle İstanbul’da yıl boyunca protestoların devam ettiği, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre polisin Ocak ayından bu yana en az 38 şehirde 700’den fazla göstericinin gözaltına aldığını tahmin ettiği belirtiliyor.
İnsan hakları örgütlerinin, polisin gözaltılar sırasında sıklıkla aşırı güç kullandığı şikayetlerine yer veriliyor.
Raporda hükümetin işkenceye karşı sıfır tolerans politikasını takip ettiğini iddia ettiği ve işkence vakalarında kısıtlama tüzüğünü kaldırdığı da hatırlatıldıktan sonra İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2021 yılı raporundan şu alıntı aktarılıyor: “Son dört yıl içinde polis gözetiminde ve cezaevinde işkence, kötü muamele iddialarındaki artış Türkiye’nin bu alanda saha önce sağlamış olduğu ilerlemeyi geriletti.”
‘CEZAEVLERİ AŞIRI KALABALIK’
Raporda Türkiye’deki cezaevlerinin fiziksel koşullar açısından standartları genel olarak karşıladığı ancak aşırı kalabalık olmasından kaynaklanan ciddi sorunlar olduğuna dikkat çekiliyor.
İnsan hakları örgütleri ve Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komisyonu raporlarına göde, mahkumların sıklıkla temiz içme suyu, düzgün ısınma ve havalandırma, ışık, gıda ve sağlık hizmetlerine yeterli erişim sorunları yaşadığı kaydediliyor. Covid salgını döneminde risklerin daha da arttığı ekleniyor.
Mart ayında Medya ve Hukuk Araştırmaları Derneği’nin beş tesiste mahkumlarla yaptığı ankete katılanların yüzde 56’sının pandemi sırasında yeterli hijyen malzemelerine erişimi olmadığını söyledikleri belirtiliyor.
KEYFİ TUTUKLAMA YA DA GÖZALTI
Türkiye’de yasaların keyfi tutuklama ve gözaltıyı yasakladığı ve kişinin kanunsuz gözaltına mahkemede itiraz edebilme hakkının bulunduğu, ancak çok sayıda güvenilir habere göre hükümetin her zaman bunları uygulamadığının anlaşıldığı kaydediliyor.
Hukukun üstünlüğünü savunanların Türkiye’de yargılama öncesi gözaltının özellikle siyasi temelli terör suçlamalarını içeren davalarda geniş şekilde kullanılmasının bir tür yargısız cezalandırma haline geldiğini not ettiği belirtiliyor.
Yargının çok yavaş olduğu, duruşmaların arasından aylar geçtiği, yer yer yargılamanın, iddianamelerin hazırlanmasından yıllar sonra başladığı ve sonuçlanmasının yıllar aldığı kaydediliyor.
Raporda Adalet Bakanlığı’nın Mayıs 2021’de açıkladığı verilerine göre, 38 bin 34 kişinin, yargılama öncesi tutuklu bulunduğu ve toplam cezaevi nüfusunun yüzde 13’ünü oluşturduğu hatırlatılıyor.
KAVALA VE DEMİRTAŞ DAVALARI
Raporda geçen yılın Haziran ayında araştırma şirketi KONDA’nın anketine katılanların yüzde 64’ünün adalet sistemine güvenmediğini söylediği ve Kürt kökenliler arasında bu oranın yüzde 85’e yükseldiğinin görüldüğü aktarılıyor.
Gözlemcilerin bazı yargılamaların sonucunun önceden belli olduğu konusunda endişelerini dile getirdikleri ve yargıda müdahaleye işaret ettikleri belirtiliyor.
Osman Kavala
“İnsan hakları örgütleri siyasi olarak hassas davalarda hakimlerin sıklıkla gazetecilerin ve gözlemcilerin mahkeme salonuna girmesini yasakladığını, sanıkların sözlerini kestiğini, konuşmalarına izin vermediğini ya da sanığın açıklamasını dinlemeden karar verdiğini aktardığını bildiriyor” deniliyor.
İş insanı Osman Kavala’nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) serbest bırakılması ve 2020 yılındaki beraat kararına rağmen cezaevinde kalmaya devam ettiği ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bu nedenle Türkiye’ye karşı ihlal sürecini başlattığı hatırlatılıyor.
Eski HDP eş genel başkanı ve 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın, AİHM kararlarına rağmen, Kobani davasıyla bağlantılı terör suçlaması sebebiyle cezaevinde kalmaya devam ettiği de hatırlatıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi’nin 2020 yılında Demirtaş’ın uzun süreli yargılama öncesi gözaltında tutulmasının hak ihlali olduğuna hükmettiği ancak Kobani davası hakkındaki soruşturma sebebiyle serbest bırakılmadığı belirtiliyor.
‘AİHM KARARLARI NADİREN UYGULANIYOR’
Geçen Aralık ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarında AİHM kararlarını tanımadığını söylediği ve kararların hükmü olmadığını savunduğu da hatırlatılıyor.
Alt mahkemelerin zaman zaman Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararları görmezden geldiği ya da kararların uygulanmasını ciddi ölçüde geciktirdiği de kaydediliyor. Hükümetin Avrupa Konseyi üyesi olarak zorunlu olmasına rağmen AİHM kararlarını nadiren uyguladığı ifade ediliyor.
Avrupa Uygulama Ağı adlı sivil toplum örgütüne göre, Türkiye’nin önceki 10 yıl içinde AİHM kararlarının yüzde 64’ünü uygulamadığı belirtiliyor.
İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda hükümetin muhalefet ve bağımsız medyadan gazeteciler hakkında soruşturma açması ve gazetecilerin cezaevine konulmasının ifade özgürlüğünü engellediği, medya çalışanları arasında otosansürün yaygın olduğu kaydediliyor.
Hassas konularda ya da hükümeti eleştiren şekilde yazan ya da konuşan kişilerin soruşturma, ceza, suçlama, işini kaybetme ya da hapis cezası riskiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
Ana akım medyanın büyük ölçüde hükümet yanlısı şirketler tarafından kontrol edildiğinin belirtildiği raporda, Press in Arrest adlı sivil toplum örgütüne göre savcıların 2018 yılından bu yana gazeteciler aleyhinde açılan davaların yüzde 10’unda ömür boyu hapis cezası talep ettiği aktarılıyor.
Gazeteci Levent Gültekin’e yönelik saldırı, AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ın İstanbul’da Onur Yürüyüşü’nü takip edip haberleştirdiği sırada gözaltına alınması gibi örnekler de aktarılıyor.
GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ HAKKI
Geçtiğimiz Mart ayında polisin İstanbul’da düzenlenen Dünya Kadınlar Günü yürüyüşüne yasaklama getirdiği ve 13 kadının gözaltına alındığı hatırlatılıyor.
Savcıların gösteriye ilişkin görüntüleri inceledikten sonra cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltı emri verdiği kaydediliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün bildirdiğine göre sorgular sırasında polisin “Tayyip, kaç kaç kaç kadınlar geliyor” sloganını cumhurbaşkanına hakaret olarak değerlendirdiği de hatırlatılıyor.
Raporda geçen yıl Mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Mücadele Edilmesi Sözleşmesi’nden çekilme kararını açıkladığı ve bu durumun kitlesel protestolara yol açtığı anımsatılıyor.
Bunu protesto etmek için 1 Temmuz’da İstanbul’da valiliğin izniyle düzenlenen gösteriye binlerce göstericinin katıldığı ancak polisin ikinci sıra polis bariyerini aşmaya çalışan protestocuları dağıtmak amacıyla göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandığı belirtiliyor.
Hükümetin yerel insan hakları örgütlerine yönelik ciddi baskısı olduğu öne sürülüyor.
Kadınlara ve ulusal, ırksal, etnik azınlık gruplarına, LGBTQ+ bireylere yönelik şiddetteki artışa dikkat çekiliyor.
Hükümetin insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak güvenlik gücü mensupları ya da diğer yetkililerle ilgili soruşturma, yargılama ve cezalandırmaya yönelik adımlarının çok sınırlı kaldığı, cezasızlık sorununun sürdüğü kaydediliyor. Ayrıca hükümetin üst düzey yolsuzluk iddialarıyla ilgili adımlarının da çok yetersiz kaldığı kaydediliyor.
- Ziya Öztürkler seçilmediği görevden İSTİFA ETTİ!Ziya Öztürkler seçilmediği görevden İSTİFA ETTİ! İşte açıklama;18 Kasım 2024 Pazartesi 09:54KIBRIS
- Brezilya Devlet Başkanının eşi Rosangela Silva, Elon Musk'a küfrettiBrezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın eşi Rosangela da Silva, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın yakın çalışma ekibine dahil olan milyarder Elon Musk'a küfretti.18 Kasım 2024 Pazartesi 09:26TEKNOLOJİ
- Meclis Genel Kurulu 1 hafta aradan sonra yeniden toplanıyorMeclis Genel Kurulu tartışmaların ardından yeniden toplanıyor18 Kasım 2024 Pazartesi 09:23KIBRIS
- Mevlüt Çavuşoğlu’nun başını çektiği ‘Golf Ekibi’, Ziya Öztürkler’in arkasından çekildi: “İSTİFA ET DEĞERLİ HOCAM”Bugün Kıbrıs Gazetesi'nin haberine göre Çavuşoğlu’nun Antalyalı yakın dostu gazeteci Mehmet Kesim, “KKTC'de Ziya Öztürkler'den Beklenen Tarihi Davranış” başlıklı yazısında Meclis’in çalışması için Öztürkler’i istifaya çağırdı.18 Kasım 2024 Pazartesi 09:16KIBRIS
- Döviz güne nasıl başladı?Sterlin, haftaya son bir ayın düşük seviyesinde başladı.18 Kasım 2024 Pazartesi 09:15PARA BORSA
- Yağışlı havanın öğlene kadar devam etmesi bekleniyorMeteoroloji Dairesi, bugün yağmur beklendiğini açıkladı.18 Kasım 2024 Pazartesi 09:14KIBRIS
- Osman Ertuğ LAÜ'de "Diplomasi Sanatı" Semineri VerdiEmekli diplomat ve eski başmüzakereci Osman Ertuğ, Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü'nün konuğu olarak bir seminer verdi.17 Kasım 2024 Pazar 19:46LAÜ - LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ
- Taşyapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi KKTC bazı spekülatif haberlerin konusu olduKıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ile organize edilmesinin teklif edildiği ancak bu önerinin, Birlik tarafından "misyonlarına uygun olmadığı" gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi.17 Kasım 2024 Pazar 14:52KIBRIS
- KKTC'de 130-140 TL'ye satılan patates iflasın göstergesi mi?Kuzey Kıbrıs'ta son günlerde patatesin kilogram fiyatı 130-140 TL’ye ulaşarak hem halkın hem de sektör temsilcilerinin tepkisini çekti17 Kasım 2024 Pazar 11:34YAŞAM
- Derinya'da ölümlü trafik kazası, 3 genç hayatını kaybetti!Kıbrıs'ın güneyinde Derinya - Frenarous yolunda meydana gelen kazada 3 kişi hayatını kaybetti.17 Kasım 2024 Pazar 10:38GÜNEY KIBRIS
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.