AB SAVUNMASININ NATO'NUN ELİNDE OLMASININ GÜNEY'E ETKİLERİ

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin AB’nin savunmasını özerkleştirme çabalarını frenleyerek, NATO’nun ‘tamamlayıcısı’ olmaya devam edeceğini açıkça ortaya koyduğu, bu durumun “Türkiye’ye karşı korunması için” bir Avrupa savunma özerkliği sürecini dört gözle bekleyen Rum Yönetiminin zararına olduğu bildirildi.

Haftalık Kathimerini “27’lerin Savunması NATO’nun Elinde… Avrupa Savunmasının Özerkleştirilmesi Düşüncelerine Fren ve Lefkoşa’ya Uzantıları” başlığıyla manşete çektiği haberinde AB’nin Stratejik Pusula belgesi ve özellikle Avrupa savunmasının ‘tamamlayıcılık’ ilkesi tahtında NATO’ya ‘yamalanmasının’, Güney Kıbrıs’a etkileri olduğuna işaret etti.

Gazete, NATO veya Barış İçin Ortaklık üyesi olmayan, güvenlik anlaşması bile bulunmayan Rum Yönetiminin, sırtını Avrupa’ya dayamak ve kendini Türkiye’ye karşı güvenceye almak için bir Avrupa savunmasında özerklik sürecini dört gözle beklediğine dikkat çekti.

Güney Kıbrıs’ın, başlı başına Türkiye meselesinde kayıplara uğradığına işaret eden gazete “Stratejik Pusula çerçevesinde Türkiye’nin, Avrupa devletleri için ‘tehdit’ olarak kaydedilmesini talep etmiştik ancak AB’deki ortakların ezici çoğunluğu bunu reddetti” ifadesine yer verdi.

İlgili metinde Doğu Akdeniz’de Türkiye kaynaklı gerilimlerin devam ettiğine atıf yapılmasına rağmen ‘karşılıklı fayda ilişkisi sağlanması AB’nin ve Türkiye’nin çıkarınadır’ denildiğine işaret edilen haberde, Strateji Pusulası’nın 42’nci maddesinin 7’nci paragrafına ‘karşılıklı savunma maddesi’ eklenmesinin Güney Kıbrıs açısından önemli kazanç addedildiği belirtildi, şöyle devam edildi:

“Bu paragraf Kıbrıs’ın Türkiye’den korunması için eklenmedi. Doğu Avrupa devletlerinin özellikle de Polonya’nın, Rusya’nın işgalini AB devletlerine de genişletmeyi düşünmesini engelleyecek güçlü bir söylem talep etmesi üzerine eklendi.”

POMPEO’NUN SUDA DEĞERLENDİRMESİ

Aynı gazete eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, Ukrayna’daki savaştan sonra uluslararası dengeleri değerlendirirken “Suda” deniz üssünün rolünü özellikle vurgulayarak Yunanistan’ın ABD açısından sahip olduğu stratejik değere işaret ettiğini yazdı.

Gazeteye göre Pompeo, savunma açısından birlikte yaptıklarını yakından görmek için ziyaret etmek istediğini söylediği Suda deniz üssünün de bulunduğu körfezi şu sözlerle tanımladı:

“Basitçe haritaya bakar ve ardından bir adım geri çekilerek daireler, sivil ve ticarî de dahil her tür uçağın menzil daireleri oluşturursanız, (Suda’nın) dünya haritasındaki önemli coğrafik noktalarından biri olduğunu görebilirsiniz.”