25 Kasım 2024
  • Lefkoşa8°C
  • Mağusa10°C
  • Girne12°C
  • Güzelyurt5°C
  • İskele10°C
  • İstanbul2°C
  • Ankara-1°C

AB KOMİSYONU BAŞKANI İNGİLTERE'NİN AB'DE KALMASINI ÖNERDİ

Brexit anlaşmasının reddiden sonra, AB Komisyonu Başkanı İngiltere'nin AB'de kalmasını önerdi

AB Komisyonu Başkanı İngiltere'nin AB'de kalmasını önerdi

16 Ocak 2019 Çarşamba 11:11

İngiltere Parlamentosu'nun, Başbakan Theresa May'in Avrupa Birliği ile vardığı Brexit anlaşmasını büyük bir farkla reddetmesinin ardından, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde kalmasını önerdi.

Tusk, Twitter'da paylaştığı mesajda "Bir anlaşma imkansızsa ve hiç kimse bir anlaşmasız bir çıkış istemiyorsa, en sonunda tek olumlu çözümün ne olduğunu söyleme cesaretine kim sahip olacak?" dedi.

202'ye karşı 432 oyla reddedilen Brexit anlaşması, İngiltere tarihinde hükümetin verdiği ve en büyük farkla reddedilen yasa teklifi oldu.

May'in kendi partisinden 118 milltevkilinin karşı oy kullandığı anlaşma Brexit sürecinin geleceğine dair soru işaretlerini artırdı. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn hükümete karşı güvensizlik oylaması yapılması talebinde bulundu. Güvensizlik oylamasının bugün yapılması bekleniyor.

Tusk'ın dışında, AB yetkilileri ve siyasetçiler, oylamanın ardından üzüntülerini ifade eden açıklamalar yaptı;

Avrupa Birliği

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, İngiltere'nin bir anlaşmaya varması için zamanın azaldığını söyledi.

Juncker oylama sonucunun açıklanmasından kısa süre sonra "İngiltere'yi en kısa sürede niyetlerini netleştirmesi çağırısı yapıyorum. Süre neredeyse doldu." dedi.

Juncker ayrıca, anlaşmasız Brexit şansının arttığını belirtti.

AB'nin baş Brexit müzakerecisi Michel Barnier de, İngiltere'nin yaklaşımı konusunda karar vermesi gerektiğini söyledi.

Barnier "Bir sonraki adımın ne olacağını söylemek şimdi İngiltere hükümetinin işi. AB bir anlaşmaya varmak için kararlı ve birleşik bir şekilde kalacak." diye konuştu.

Almanya

Alman Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Olaf Scholz. "Avrupa için acı bir gün" dedi.

Shcolz "Biz iyi bird şekilde hazırlandık ama anlaşmasız Brexit hem AB hem de İngiltere için en az çekici seçenek olur." dedi.

İktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin lideri Annegret Kramp-Karrenbauer de "Anlaşmasız bir Brexit, seçeneklerin en kötüsü" dedi.

Fransa

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere hükümetini kast ederek "Baskı büyük ölçüdre onların üzerinde." dedi.

Anlaşmasız Brexit'in zarar verici olacağını söyleyen Macron, bir geçiş sürecinin gerekli olduğunu vurguladı.

Macron "Onlarla bir geçiş sürecini müzakere etmemiz gerekiyor" dedi.

İrlanda

Kısa bir açıklama yapan İrlanda hükümeti, İngiltere'nin AB'den anlaşmasız çıkışına yönelik hazırlıkların hızlandırılacağını belirtti.

Açıklamada "Maalesef oylamanın sonucu anlaşmasız Brexit riskini artırdı. Bu nedenle hükümet böyle bir gelişmeye yönelik hazırlıklarını yoğunlaştıracak." denildi.

Hükümeti dışardan destekleyen Kuzey İrlanda partisi Demokratik Birlik Partisi (DUP), güven oylamasında hükümeti desteklemeye devam edeceklerini açıkladı. DUP lideri Arlene Foster vekillerin yapması gerekenin anlaşmayı değiştirmek olduğunu, AB'den anlaşmasız ayrılmaya karşı olduklarını söyledi.

Bu durumda hükümetin düşmesi için tüm muhalefetin yanı sıra iktidardaki Muhafazakar Parti içinden vekillerin de güven oylamasında karşı oy kullanması gerekiyor. Aralık ayında Başbakan Theresa May'i parti liderliğinden almak için 117 vekilin oy kullandığı göz önüne alınınca bu da mümkün olan bir seçenek.

Şimdi ne olacak?

Avam Kamarası daha önce anlaşmanın reddedilmesi durumunda hükümete üç gün içinde bir B planı ile gelme zorunluluğu getirmişti.

Brexit ve İngiltere hükümetinin geleceğiyle ilgili ise farklı senaryolar var.

Seçeneklerden biri Parlamento'da bir güven oylaması yapılarak hükümetin düşürülmesi.

Oylama öncesinde konuşan ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn, anlaşmanın reddedilmesi durumunda en doğru tercihin erken seçime gidilmesi olduğunu söyledi.

Theresa May ise erken seçimin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyleyerek öneriye karşı çıkıyor.

Başbakan May, bir sonraki seçimde partisinin başında olmayacağını söylemişti. Bu durumda erken seçime gitmesi başbakanlığının sonlanması anlamına gelecek.

grafik

Theresa May'in liderliğindeki Muhafazakar Parti, Avam Kamarası'nda çoğunluğa sahip değil ve Kuzey İrlanda partisi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) dışardan desteğini alıyor.

DUP, bu anlaşma kabul edilmediği takdirde May'i dışardan desteklemeye devam edeceklerini açıklamıştı. Bu nedenle DUP fikrini değiştirmediği veya Muhafazakar Parti vekilleri kendi hükümetlerini düşürmek istemediği sürece bu seçenek gerçekleşmeyebilir.

Bir diğer seçenek ise AB'den anlaşma olmadan ayrılmak. Fakat bu da parlamentonun çoğunun desteğini alan bir seçenek değil.

grafik

Hükümetin AB'ye müzakereleri uzatmak için başvurması da bir diğer ihtimal. Avrupa Birliği bu durumda müzakereyi uzatma talebini kabul edeceğini söylemişti.

grafik

Son ihtimal ise Brexit hakkında tekrardan bir referandum yapmak. Fakat referandumda halka hangi iki seçeneğin sorulabileceği konusunda bir uzlaşma bulunmuyor.

grafik

Bazıları "AB'de kalmak mı istersiniz, AB ile anlaşma olmadan ayrılmak mı?" bazıları da "AB'den bir anlaşma olmadan mı ayrılmak istersiniz yoksa bu anlaşma koşulları dahilinde ayrılmak mı?" sorusunun sorulması gerektiğini düşünüyor.

AB bayrağı ve Big BenTelif hakkıGETTY IMAGES

Vekillerin en çok karşı çıktığı kısım olan 'backstop' nedir?

"Backstop" esasında bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.

Ancak İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyor. İngiltere'de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık'ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyor.

En büyük korku, Kuzey İrlanda Cumhuriyeti'nin fiili olarak İrlanda Cumhuriyeti'nin parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016'daki referandumda Brexit'e karşı çıkan İskoçya'da 2014'ten sonra yeniden bir bağımsızlık referandumu yapılması. Yani, Birleşik Krallık'ın parçalanması.

İrlanda adasındaki çatışmalara son veren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda'nın ortak bir ekonomik pazarda yer almasını; sınırın iki tarafında serbest yaşamı, dolaşımı ve çalışmayı sağladı. Zira Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti AB üyesiydi. Ancak Brexit ile beraber bu durum noktalanacağından; hem İngiltere hükümetini hem AB'yi hem İrlanda Cumhuriyeti'ni hem de Kuzey İrlanda'daki tüm tarafları tatmin edecek bir formülün bulunması gerekiyor. Brexit sürecinin bugün itibarıyla çeşitli senaryolara açık olmasının en önemli nedeni de bu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA