22 Kasım 2024
  • Lefkoşa20°C
  • Mağusa21°C
  • Girne21°C
  • Güzelyurt19°C
  • İskele21°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara16°C

AB KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE İLGİLİ İLK YASAYI KABUL ETTİ; TECAVÜZÜN TANIMI ÜZERİNDE ANLAŞAMADI

Avrupa Birliği'nin kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla hazırladığı ve Salı günü üye devletler ile kanun yapıcılar arasında kabul edilen ilk yasada tecavüz suçunun ortak bir tanımı bulunmuyor.

AB kadına yönelik şiddetle ilgili ilk yasayı kabul etti; tecavüzün tanımı üzerinde anlaşamadı

08 Şubat 2024 Perşembe 11:28

Avrupa Komisyonu tarafından Mart 2022'de sunulan tasarının ilk taslağı, tecavüz suçunu, mağdurların zorlama, tehdit veya baskıya dair kanıt sunmalarına gerek duymadan, rıza olmaksızın cinsel ilişki olarak tanımlıyordu.

Tasarı, kadınlara ve kız çocuklarına karşı işlenen cinsel suçlar nedeniyle pek çok üye ülkede kök salmış olan "sadece evet evet demektir" konseptine dayanıyordu.

Ancak aylar süren özenli müzakerelerin ardından 11 ülke bu tanıma sıcak baktığını açıklasa da, 14 üye ülke rızaya dayalı tanımı engellemeye devam etti. 

Bu ülkeler arasında Bulgaristan, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi Doğu Avrupa ülkelerinin yanı sıra bloğun en ilerici ülkeleri arasında sayılan Fransa, Almanya ve Hollanda da bulunuyordu.

Yasa tasarısının yürürlüğe girebilmesi için Avrupa Parlamentosu ve Konsey tarafından resmen kabul edilmesi gerekiyor.

"Hayal kırıklığı"

Bloğun Temel Haklar Ajansı'nın tahminlerine göre AB'de 15 yaşını geçtikten sonra kadınların yaklaşık yüzde 5'i tecavüze uğruyor.

Son dakikada verilen bir tavizle, beş yıllık uygulamanın ardından tasarının kapsamının yeniden gözden geçirilmesi için bir revizyon maddesi eklendi. 

Nihai anlaşmaya varılmadan önceki saatlerde üye devletleri cinsel rıza konusunda "farkındalık yaratmaya" ve "rızaya dayalı bir kültürü" teşvik etmeye zorlayan bir madde de eklendi.

Ancak bu, Komisyon'un rıza dışı cinsel ilişkiyi tüm blokta suç haline getirme hedefinin çok uzağında kaldı.

Salı günü Strazburg'dan konuşan ve parlamentonun bu dosyadaki baş müzakerecilerinden biri olan İrlandalı Parlamenter Frances Fitzgerald, bloğun kadınları şiddetten korumak için "bitmemiş bir işi" olduğunu söyledi.

Fitzgerald müzakerelerin ardından yaptığı açıklamada tecavüzün rızaya dayalı tanımı bu direktife dahil edilemediğinden, üye devletlerde tecavüze yönelik oldukça rahatsız edici tutumların yaşanabileceğini belirtti.

Fitzgerald "Birlik genelindeki şiddet istatistiklerinin büyüklüğü göz önüne alındığında bu çok büyük bir hayal kırıklığıdır" diye konuştu.

Zorla evlendirme, kadın sünneti ve siber cinsel suçlar

Öte yandan nihai tasarı, zorla evlendirme ve kadın sünneti (FMG) dahil olmak üzere kadınlara yönelik diğer şiddet türlerini suç haline getiriyor. Tasarı ayrıca bazı AB ülkelerinde online taciz ve takip de dahil olmak üzere siber şiddete ilişkin yasal boşlukları dolduruyor.

Alıcının rızası olmadan çıplak görüntülerin çevrimiçi olarak gönderildiği "siber teşhircilik" ve "intikam pornosu" olarak da bilinen mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşımı da AB çapında suç haline gelecek.

Yeni kurallar, yapay zeka tarafından üretilen porno görüntülerin paylaşımı için de aynı şekilde geçerli olacak. Bu karar, pop şarkıcısı Taylor Swift'in geçen ay sahte pornografik görüntülerinin yayınlanmasının ardından ve yapay zeka tarafından üretilen müstehcen görüntülerin küçükler arasında artış gösterdiğine dair rahatsız edici raporların ortasında geldi.

Tecavüz tanımı Avrupa'yı böldü

Fransa ve Almanya, tecavüzün AB çapında suç sayılmasını engelledikleri için eleştiri oklarının hedefi oldu; zira her iki ülkenin de desteği rızaya dayalı tanımın kabul edilmesi için yeterli olabilirdi. 

Dosyanın diğer baş müzakerecisi İsveçli Parlamenter Evin İncir, "Bu üye devletlerden bazılarının İstanbul sözleşmesini onaylayan devletler olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim, bu benim anlayışımın ötesinde bir durum" dedi.

AB üyelerinin büyük çoğunluğunun tecavüzün tanımı açısından rızanın yokluğunu zorunlu kılan İstanbul sözleşmesine taraf durumunda.

Avrupa Kadın Lobisi politika ve kampanyalar sorumlusu Irene Rosales, "Fransa ve Almanya'nın, İstanbul Sözleşmesi standartları uyarınca rızaya dayalı tecavüzün uyumlaştırılmış tanımına ilişkin 5. Maddeyi kaldırma yönündeki çirkin kararını" "derin bir üzüntüyle karşıladığını" söyledi.

"Bu tamamen ikiyüzlülüktür ve kadınları ve kız çocuklarını şiddetin en iğrenç biçimlerinden birinden korumak için kaçırılmış korkunç bir fırsattır." dedi.

Macron'a tepki

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bu adımı desteklemekteki isteksizliği ülke içinde ve dışında tartışmalara yol açtı. 

Yine de AP üyesi İncir, Cumhurbaşkanı Macron'a "en azından ulusal düzeyde tecavüzün rızaya dayalı bir tanımı için bir adım atması" çağrısında bulundu. Evin Başbakan Giorgia Meloni'den de, hükümetinin AB çapında bir tanımdan yana olduğu göz önüne alındığında, İtalya'nın tecavüz yasalarını "sadece evet evet demektir" konseptine göre değiştirmesini istedi.

Fransız hükümet sözcüsü Euronews'e yaptığı açıklamada, ceza hukukunun üye devletlerin yetkisinde olduğunu ve bu nedenle tecavüzün ulusal düzeyde kovuşturulması gerektiğini belirterek, tutumlarının tamamen yasal gerekçelere dayandığını söyledi.

Sözcü, Fransa'nın tüm üye ülkeler arasında cinsel saldırı için en katı cezalardan bazılarına sahip olduğunu ve cinsel saldırının tecavüz olarak kabul edilmesi için "cömert ve esnek" kriterler olduğunu da sözlerine ekledi.

İkinci döneminde kadın hakları konusunda söz veren Macron, cinsel saldırı ile suçlanan Fransız aktör Gerard Depardieu'nun masum sayılma hakkını savunduğu için eleştirilmişti.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA