24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa12°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele12°C
  • İstanbul3°C
  • Ankara0°C

50’DEN SONRA NELER YAPILMALI

Mesut GÜNSEV

20 Ekim 2014 Pazartesi 13:58

Ben yaşı 66 ya bağlayalı çok oldu… Hamdolsun… Bu yazıyı geçenlerde internette okudum… Ne güzel yaşlardır 5’li yaşlar… Çok gençken o yaştaki büyüklerinize bakar “amma da yaşlı “ dersiniz.. Ama siz o yaşlara gelince de ..”yahu demek  o kadar da yaşlı değillermiş” diye geçiririsiniz içinizden… Aşağıdaki on maddeyi dikkatle okudum… Bazılarını yapmışım  o yaşlarda… Bazılarını  ise ya aklıma yatmamış veya ihmal etmişim... Hele o 9 uncu madde var ya dokuzuncu madde ..”Her şeye evet  deme” maddesi …Çabalarıma rağmen bir türlü” iflah olamadığım”,daha sonra da yediğim “kazıkları” hayat tecrübeme ilave edip..gene de fazla bırakamadığım “hayır “ diyemememe huyumu umarım azaltırım.. Bu satırları yazarken büyük hayranlık ve sevgi duyduğum, bazı söyleşilerine de katılma şansına eriştiğim  Ünlü Mimar ,Yazar Aydın Boysan’ın  ki son kitabı yazarlık yaşamının 30’ cu yılında kendi seçtiklerinden oluşan “İnsan Suyu Zaman Nehrinde Akıyor” isimli ve İş Bankası Yayınlarından çıktı ,çok kısa sürede iki baskı yaptı.  Sayın Boysan’ın da bu yazının ruhuna uygun olduğu için  elli yaşından sonra yazmaya başladığını da ekleyerek, 90 nıncı yaşını kutlarken  kadehini kaldırdığında masada bulunan 86 yaşındaki bir arkadaşına söylediği gibi “oğlum gençliğinin kıymetini bil !” dediği gibi ben de  bu maddeleri sıralamadan  onun gibi diyeceğim ..”Gençliğinizin kıymetini bilin”…Ama biz yaşlardaki“gençlik ruhunu “yitirmemişlere de selam göndermekten geri kalmayacağım… Galiba en güzeli “ihtiyar ve bahtiyar “olmak… Gelelim şimdi yazıya… İŞTE 50'LERDEN İTİBAREN BIRAKMANIZ GEREKEN 10 ŞEY “Hayat çok kısa. Ya da çok uzun. Nereden baktığınıza bağlı. Ama logaritmik bir ilerleyişi olduğu kesin. Yani yaşamın çocukluk-gençlik döneminde yılların araları çok çok uzun ama yaşlandıkça feci kısalıyor. 6 yaşla 10 yaş arasında neredeyse asırlar varken, 45 ile 49 arası bir göz kırpmalık mesafe sanki. O yüzden de ilerleyen yaşlarda hayat daha kıymetli geliyor hepimize. Acayip uçucu olduğu için. Yabancı bir internet sitesinde "50'lerden itibaren bırakmanız gereken 10 şey" konulu bir yazı görünce, ilgilendim haliyle. Ve sizlerle de paylaşmak istedim. 1... Eski eşinizden ya da sevgilinizden nefret etmeyi bırakın. Nefret insanı sinsi sinsi kemiren bir duygudur. Son günlerin moda deyimiyle "affetmeyi öğrenin". Affedemiyorsanız, en azından "kayıtsız kalın". 2... Dedikoduyu ve başkaları hakkında kötü konuşmayı bırakın. Artık lisede değilsiniz. Dedikodu sizin için enerji ve zaman kaybından başka bir şey değil. 3... Minnet duymama huyunuzu bırakın. Size iyi davrananları değil, kötü davrananları önemseme ve sürekli bunları gündemde tutma huyunuzu bir tarafa bırakın. Kızınızın ya da oğlunuzun doğum gününe, nişanına, nikahına kimlerin gelmediğine değil, kimlerin "geldiğine" odaklanın. Size kazık atanları değil, hoşluk yapanları "parlatın". 4... "Ümitsiz vaka" arkadaşları bırakın. Herkeste vardır öyle bir ya da iki arkadaş. Sürekli bir takım dertlere batıp çıkarlar ve her battıklarında size koşup saatlerce kafanızı ütülerler. Ama söylediğiniz hiçbir lafı da iplemezler. Ayrıca, siz zor durumda kaldığınızda nedense hiç ortalarda görünmezler. Gençken tamam da, 50 yaşından sonra kıymetli vaktinizi böyle boş işlerle harcamayın. 5... Karmaşayı bir tarafa bırakın. İnsan 50 yaşına yaklaşırken, neyin değerli neyin daha az değerli olduğunu az buçuk anlıyor. Aile, gerçek arkadaş(lar), dost(lar) ve sizin için gerçekten anlamı olan bir "iş". Gerisi hakikaten kuru gürültü. Dolaplar dolusu giysiye ve elli tane ayakkabıya da ihtiyacınız yok, laf olsun torba dolsun misali sosyal aktivitelere de. Ve ruhunuzu öldüren bir işe de. 6... Kafası karışıklığı iyi bir şey sanmayı bırakın. "Karmaşık insanlar" ilginçtir. Ezbere konuşmazlar, her davranışlarının bir nedeni vardır. Bilgileri süs gibi durmaz üstlerinde, içselleştirmişlerdir. Onlar sayesinde yeni bakış açıları keşfederiz, zenginleşiriz. Ama "kafası karışık insanlar" ilginç değildir. Hayatı çorbaya çevirmekten başka işe yaramazlar. 7... Daha fazlasını istemeyi bırakın. Mutlu insanların ortak sırrı, ellerinde olanın kıymetini bilmeleridir. Elindekinin kıymetini bilmiyorsan, daha fazlasını istemenin bir anlamı yok, çünkü o da seni mutlu etmeyecek. Daha da fazlasını isteyeceksin. 8... Şu fazlalık 10 kiloyu bırakın. 40'ların sonundasınız ve 5-10 kilo fazlanız var... Derhal o kiloları bir yerlerde bırakın. Yürüyüşte, yüzmede, spor salonunda... Fark etmez. Sorun "estetik" değil, sağlık. Fazla her kilo 50'lerden itibaren sağlık açısından bir tehdit çünkü. 9... Her şeye evet demeyi bırakın. Kimsenin kalbini kırmamak ya da sevimli görünmek adına, olur olmaz her isteğe "evet" demeyi bırakın. Sizi zorlayacak, size ters gelen, sizi gerecek hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsiniz. Hele 50 yaşından sonra! 10... Yaşlılıkla ilgili klişe düşünceleri bir tarafa bırakın. Nasıl bir orta yaş ve yaşlılık dönemi geçireceğinize kendiniz karar verin. Canınız istiyorsa ve paranız varsa Küba seyahatine 60 yaşında da gidersiniz, sörf yapmaya 50 yaşında da başlarsınız, kime ne?” Mutlu eskisinden daha güzel günler ,yıllar olsun…. [review]Kopyası mesut

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.