1974 KIBRIS BARIŞ HAREKATININ İLK VE TEK KADIN SAVAŞ MUHABİRİ

ÖMÜR OLGUNDEMİR

Ağustos 1974 Kıbrıs Barış Harekatının ikinci safhasının gerçekleştirildiği ve “Atilla” Safha Hattı ile bugünün KKTC sınırlarının da çizildiği ay…

Tam 42 yıl geçti. Bugün 15 ağustos ikinci harekatın en hareketli ve sıcak günlerinden biri..Lefke nin ve Gazimağusa’nın kurtuluş günü.

Bu haftaki yanımda da hem artık unutulmaya başlamış bir harekatı anmak ve gene o günlerde gene yaşanmış bir öyküye ve genç bir gazeteciyi sizlerle buluşturmak istedim…Çok kişi Şehit Gazetecimiz Adem Yavuz,Gazi Ergin Konuksever,Sökmen Baykara, Yalçın Kılan,Cüneyt Arcayürek ‘i ve diğerlerini o sıcak günlerin harp muhabirleri olarak takdir,sevgi ve saygı ile hatırlar ama onların yanı sıra savaşın ilk günlerinden itibaren hatta onlardan daha da önce adaya gelerek cephelerde Mücahit ve Mehmetçikle omuz omuza kelemi ve fotoğraf makinası ile tarihe ve savaşa tanıklık eden ilk ve tek kadın harp muhabiri Ömür Olgundemir’i hatırlamaz …hatta bilmez..

O sıcak devrede ,Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs Barış Harekatını başlattığı gün gazeteciler büyük heyecan içindeydi. Hemen hemen herkes Kıbrıs a gitmek silahlı kuvvetlerimizin bu zaferini izlemek için birbiri ile yarış ediyordu…

Nihayet Genel Kurmay Başkanlığından ajanslar ve büyük gazetelerin muhabirlerinin Kıbrıs’a gidebilmeleri için izin çıkmıştı.

Ve…Türk Haberler Ajansının (THA) genç muhabirlerinden Ömür Olgundemir bu harekata katılan ilk ve tek kadın harp muhabiri olarak tarihe geçti.

Yıllar ,yıllar sonra aynı geçen yıl harp hemşirelerimizi bulup yayınladığım gibi harekatın bu yürekli genç kızını, harekatın tek kadın harp muhabiri Ömür Olgundemir’i sizlerle buluşturmak,tarihe bir not daha düşmek… benim için ayrı bir onur oldu…

42 YIL ÖNCE SICAK BİR TEMMUZ

Tam 42 yıl önce 20 Temmuz 1974’te Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs Barış Harekatını başlattığı saatlerde Ankara’daki gazeteciler de büyük bir heyecan içindeydiler. Hemen, hemen herkes Kıbrıs’a gitmek,silahlı kuvvetlerimizin zaferini yerinde izlemek için birbirleriyle yarış ediyordu…Nihayet Genelkurmay başkanlığından ajanslar ve büyük gazetelerin muhabirlerinin adaya gidebilmeleri için izin çıkmıştı.

Şimdi söz Olgundemir de:

“Kıbrıs’a harekatı izlemek ,savaşı Türk halkına ve dünya kamuoyuna etkin ve gerçek bir şekilde yansıtabilmek için 22 temmuz günü öğle saatlerinde diğer yayın organlarınca görevlendirilen 8 arkadaşımla birlikte,özel bir askeri uçakla önce Adana’ya oradan Ovacık üssünde orada komutan Mehmet Albayın helikopterimizin isabet aldığı takdirde yapacaklarımızla ilgili kısa bir brifing sonrası iki helikopterle boyunlarımızda Genel Kurmayın verdiği “harp muhabiri” kartları asılı olarak Beşparmak dağlarını aşarak yanmış ve barut kokan Kırnı’ya indik..

İndiğimiz bölgede mevzilerde bulunan Mehmetçiklerimiz heyecanla bizi karşıladılar anavatandan ne haberler var diye sordular…o zaman onlara birkaç günlük gazete getirmediğimize üzüldük.

KORGENEREL ERSİN

Bir Kıbrıslı Türk mücahidinin kullandığı 1954 model bir otobüsle harp karargahına geldik. Karargahta Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Nurettin Ersin ve diğer yüksek rütbeli subayları ile tanıştık . Hepsinin omuzlarındaki rütbeler sökülmüş, erlerimiz ile en yüksek rütbeli generalimiz tek bir vücut gibi bir araya gelmişti…

Ersin Paşa,Kıbrıs Harekatının karadan indirme , denizden çıkarma daha sonra da birliklerin birleşmesi şeklinde yürütüldüğünü belirtti ve TSK’ nın ilk gerçek amfibi harekatının büyük bir başarı ile gerçekleştirdiğini söyledi hava indirmesinin sadece iki yaralanma ile gerçekleştiğini denizden çıkarma harekatında deniz piyadelerimiz ve onu takip eden kara birliklerinin yoğun bir ateş altında kayıplar verildiğini,,kısa bir süre sonra bu ateş yuvalarının yok edildiklerini, inen ,atlayan ve çıkan birliklerin birleştiğini anlattı…

Mevzileri, Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) koruganlarını , Mehmetçiklerimizi,Mücahitlerimizi görüntülüyor,haberlerimize temel teşkil edecek notlarımızı alıyor,çıkarma bölgesi,boş Girne sokaklarında,sağda solda imha edilmiş tank ve zırhlı Rum araçlarını fotoğraflarını çekiyor,heyecanla görevimizi yapıyorduk…Özellikle geceleri ateş teatisi artıyordu.Gece bir mevzide  sabahladıktan sonra…Bir başka büyük heyecanla görmeyi  beklediğimiz Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu Başkanı ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı Rauf Denktaş’ la her zaman sevgi ve saygı ile andığım mülkiyeden de ağabeyimiz İsmet Kotak’ın kılavuzluğunda buluştuk.

BÜYÜK MÜCAHİT DENKTAŞ

Tam 42 yıl önce…Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş bu gün savaşın sıcak günlerinin içinde Olgundemir’ e verdiği demeçte Kıbrıs’ta ölüm kalım savaşı verilmekte olduğunu belirtiyor ve bu gün hala geçerliliğini koruyan cümlelerle şöyle diyordu:

“Bir ölüm kalım savaşının hemen akabinde siz Türk gazetecileri kendi yolumuzdan, kendi limanımızdan gelmiş olarak aramızda görmekle cidden bahtiyarız. Mücadelemiz devam etmektedir. Kahraman Türk Silahlı kuvvetlerimizin himayesinde bu ölüm kalım savaşını atlatabildik. Hiç şüphemiz yok ki, bu meşru harekat başlatılmamış olsa idi, bugün Kıbrıs ta bulunmuş olan Rum müstahkem mevkileri, silah depoları,çeşitli silahlar tümüyle,gün gele,küçük bir topluluk olarak görülen Türk toplumu aleyhine kullanılacak ve bu ata toprakları zor ve kalleşlik ile Yunanistan’ a bağlanmış olacaktı.

Aldandıkları nokta bu asrın, bu çağın, uluslar arası anlaşmaların geçerliliği, kanun ve adaletin geçerliliği üzerine kurulmuş bir çağ olduğunu unutmuş olmalarıdır.

Temennimiz bu acı tecrübeden sonra değerlendirmelerin yeniden yapılmasıdır. Öyle ki, Kıbrıs’ı silah zoru ile, zorbalıkla Yunanistan’a mal etmek yolunun ebediyen kapandığı öğrenilmiş olsun. Öyle ki Kıbrıs’ ın her iki toplumu da milli iki toplum olarak barındırabileceği anlaşılmış olsun.”

Selam olsun o sıcak savaşın çeşitli yönlerinin geçtikleri, yayınladıkları haberler, yazılar,fotoğrafları ile tarihe not düşülmesini sağlayan yürekli gazi harp muhabirlerine…Selam olsun harekatın cephelerinde korkusuzca görev yapan,başarılı bir gazetecilik yaşamından sonra emeklilik günlerini  bugün İzmir ve Foça da yaşayan ve torun keyfini sürdüren harekatın ilk ve tek kadın savaş muhabiri Ömür Olgundemir’e Kıbrıs’tan…