15 TEMMUZ 1974 FAŞİST YUNAN CUNTASI DARBESİ SIRASINDA ÖLENLER ANILDI

Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, darbe sırasında demokrasiyi korumak için hayatını kaybedenlerin, Güney Lefkoşa’daki “Ay. Konstantinu ve Eleni” kiliselerinde düzenlenen ve Başpiskopos II. Hrisostomos tarafından yönetilen ayinle anıldığını yazdılar.

Habere göre ayine, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i temsilen Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis, Meclis Başkanı Dimitris Şilluris, Savunma Bakanı Savvas Angelidis, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs Büyükelçisi İlias Fotopulos, parti temsilcileri, RMMO, ELDİK, polis yetkilileri ile hayatlarını kaybedenlerin yakınları katıldı.

Ayinde konuşan EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, zamanın; yaralara kabuk bağlamadığını ifade etti.

İhanetin ve trajedinin sonuçlarının, her zamankinden daha tehlikeli olarak yaşamlarına ve düşüncelerine kazıldığını belirten Sizopulos, Kıbrıs’ta hâlâ trajedinin ve belirsizlik koşullarını yaşadığını söyledi.

Sizopulos, 15 ve 20 Temmuz 1974’ün, NATO çevreleri tarafından kuluçkaya yatırılan aynı suç planının iki aşaması olduğunu, bunun (planın); Yunan siyasi ve askerleriyle iş birliğiyle hayata geçirildiğini, gerçek amacın ise Kıbrıs’taki İngiliz varlığının meşruiyet kazanması ile Türkiye’nin yayılımcı hedeflerinin hoşnut edilmesi olduğunu savundu.

Sizopulos konuşmasında ayrıca, devlet egemenliklerini sabote etmek, halkın mücadeleci ruhunun ayağını kaydırmak, “sahte” devletin siyasi ve hukuki açıdan yükseltmek, dengesiz ve adil olmayan bir çözümü empoze etmek isteyenlerin bulunduğundan söz etti.

Kıbrıs sorununun çözüm sürecinden de söz eden Sizopulos, halkın reddettiği  bölücü Annan Planı’nın sona ermesi, gerek Crans Montana’daki beşli konferansın sonuçları, gerekse Türkiye’nin bugünkü sondaj faaliyetlerinin kendilerini uyandırması, yeniden taktik belirlemeleri gerektiğini ifade etti.

BAŞPİSKOPOS HRİSOSTOMOS

Rum Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos ise yaptığı konuşmada bölünmenin, kendilerini bu kabul edilemez durumlara getirdiğini söyledi.

Mesajın; “birleşik olarak ileriye doğru gidebiliriz” şeklinde olmasından söz eden Başpiskopos II. Hrisostomos, bölünmüşlüğün her zaman yıkım, felaket, anomali ve yas getirdiğini belirtti. II. Hrisostos, 45 yıldır halkın acı çektiğini, bir bölümünün, yakınlarının dışında ata topraklarını da kaybettiğini ve uzakta olduğu görülen adalete erişme gününü beklediğini ifade etti.

Rum Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis ise konuşmasında, darbeyi kınadıklarını ve bağımsızlık ve demokrasi için mücadele edip hayatını kaybedenleri andıklarını söyledi.

DİĞER ETKİNLİKLER

Gazete aynı haberinde “Ay.Konstantinu ve Eleni” Mezarlığı’nda da anma etkinliği düzenlendiğini, burada, hayatlarını kaybeden darbe direnişçilerinin mezarlıklarına çelenkler koyulduğunu belirtti.

Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis adına çelengi, Rum Hükümet Sözcü Vekili Klelia Vasiliu’nun koyduğunu yazdı.

ANASTASİADİS

Alithia gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, 1974’te Kıbrıs’ta gerçekleştirilen darbenin 45’inci yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptığını yazdı.

Habere göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis açıklamasında ülkede, sağlam çalışan demokratik bir devletin kesinliğiyle, hiçbir şekilde ve herhangi bir gerekçeyle ülkedeki anayasal düzenin bozulmasına izin vermelerinin söz konusu olmadığını ifade etti.

“Kıbrıs Cumhuriyeti”nin yasal başkanı Başpiskopos III. Makarios’a karşı gerçekleştirilen darbeden bu yana 45 yılın tamamlandığını belirten Anastasiadis, Türkiye’nin, planını hayata geçirmek için darbeyi bahane ettiğini, o zamandan itibaren uluslararası hukuku çiğnediğini ileri sürdü.

Anastasiadis, bugün duyulan sirenlerin, kendilerine trajediyi ve hain eylemin bedelini anımsattığını belirtirken bunun ayrıca, demokrasiyi yıkan ve ülkeyi tehlikeye atanların utanç günü olduğuna da dikkati çekti.

Nikos Anastasiadis, bugünün ayrıca demokrasiyi savunan ve darbeye karşı direnenlerin de anılması günü olduğunu belirtti. Anastasiadis, ülkeye barış ve refahın getirilmesi için herkesin gelecek nesillere katkı koyması gerektiğinden de söz etti.

RUM MECLİSİ’NDEN ÖZEL OTURUM

Rum Meclisi, darbe ile Türk “istila ve işgalini” kınamak amacıyla dün özel bir oturum gerçekleştirdi.

Alithia gazetesi ve diğer gazetelere göre Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris, özel oturumda yaptığı konuşmada, demokrasi ve bağımsızlık için mücadele edenlerin önünde saygıyla eğilmenin, borcun ötesinde, eski olayların hatırlanmasına ve gençlerin tarihi olayları öğrenmesine, tarihi hafızanın korunmasına katkı koyduğunu belirtti. 

Rum Meclisi’nin özel oturumunda siyasi parti başkanları da birer konuşma yaptı.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu, Kıbrıs sorununa, iki kesimli, iki toplumlu federal çözüm bulunması hedefinden söz ederken, Kıbrıs’ın, BM Genel Sekreteri’nin ortaya koyduğu parametreler çerçevesinde normal bir devlet haline gelebilmesi için Türkiye’nin sorumluk derecesini anlaması gerektiğini savundu.

Neofitu, Türkiye’nin, Kıbrıslı Türklerin, adil bir çözüm çerçevesinde gerçek haklarını yapıcı bir şekilde savunmak yerine Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’yi “işgal ettiğini” savundu.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kıbrıs’ın, birleşmesi halinde Türkleşmeyeceğini ancak birleşmemesi durumunda Türkleşeceğini ileri sürdü.

Kiprianu açıklamasında, ne yaptığını ve Kıbrıs sorununu hangi aşamaya götürdüğünü açıklaması için Anastasiadis’e çağrıda bulundu. Kiprianu, Anastasiadis’in inisiyatif üstlenmesi gerektiğinin de altını çizdi.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, dünkü oturumun “3’üncü Atilla’nın Türkiye’nin MEB’i işgal etmesi” gölgesinde yapıldığını ileri sürdü.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Dayanışma Hareketi Başkanı Mihalis Yorgallas, Rum Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği Başkanı Yorgos Perdikis, ELAM Başkanı Hristos Hristu ise birer konuşma yaparak darbe ve işgali kınayarak Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerini yinelediler.

AKEL GENEL SEKRETERİ ANDROS KİPRİANU

Öte yandan Fileleftheros gazetesi, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun partisinin düzenlemiş olduğu darbe ve “işgal” kınama etkinliğindeki konuşmasına yer verdi.

Habere göre Kiprianu, yaptığı konuşmada, Mont Pelerin-1’deki  müzakerelerin kopmasından dolayı sorumlu gösterdiği  Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Kiprianu, Anastasiadis’in, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin, Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasına hazır olduğu konusunda BM Genel Sekreteri’ni ikna etmek için mektuplar gönderdiğini ancak kamuoyu önündeki açıklamalarının kendisini yalanladığını söyledi.

Anastasiadis’in taktikler konusunda güç sarf ederken Türkiye’nin “provokasyonlarını giderek tırmandırdığını ve yeni oldubittiler yaratmaya çalıştığını” savunan Kiprianu, Anastasiadis’i ayrıca Türkiye’nin masaya iki devlete dayalı çözümü, masaya koyması kolaylığı sağlamakla da suçladı.